Kaza anını anlattı
Ülkü Adatepe'nin hayatını kaybettiği trafik kazasında yaralanan otomobil sürücüsü, kaza anını anlattı.
SAKARYA - Akyazı ilçesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin hayatını kaybettiği trafik kazasında yaralanan otomobil sürücüsü Adnan Selçuk (42), şerit değiştiren otobüse vurmamak için frene bastığını ve aracın kontrolünü kaybetmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini iddia etti.
Kazada belinden yaralanan ve Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan Selçuk, kaza anını AA muhabirine anlattı.
Selçuk, Ankara'dan yola çıktıklarını ve rahat bir yolculuk geçirdiklerini belirterek, "Ülkü Hanım da sağ arka tarafta gazete okuyordu. Daha sonra Ülkü Hanım'ın karnı acıktı. Bir tesise girdik ve yemek yedik çünkü ilaç içmesi gerekiyordu. Bu yüzden de yemek yemek için bir tesiste durduk" dedi.
Yemeğin ardından yola devam ettiklerini anlatan Selçuk, bu sırada Adatepe'nin telefonunu kaybettiğini fark ettiğini dile getirdi.
Selçuk, Adatepe'nin telefonunu çaldırmaya başladıklarını ifade ederek, "Akyazı gişelerine yakın bir yerde Ülkü Hanım'ın telefonunu tesiste unuttuğunu fark ettik. Arabada telefonu aramaya başladık. Aradık telefonu ama açan olmadı" diye konuştu.
Sol şeritte ilerlediklerini vurgulayan Selçuk, Adatepe'nin telefonunu aradıkları için hızını azalttığını söyledi.
"Otobüs bir anda sol şeride kırdı"
Önlerindeki yolcu otobüsünün bir anda sol şeride geçtiğini anlatan Selçuk, kazanın da bu nedenle meydana geldiğini iddia etti.
Selçuk, şöyle devam etti: "Hızımı azaltmıştım çünkü telefonu arıyorduk. Yolun sağında dubaların olduğunu gördüm. Yol çalışması vardı fakat yol kenarındaydı dubalar. O anda otobüs bir anda sol şeride kırdı. Ben de ona vurmamak için frene bastım. Frene basınca da olanlar oldu. O şekilde kaza meydana geldi."
Bariyerlere çarptıktan sonra aracın takla atmaya başladığını dile getiren Selçuk, "Çok sayıda takla attık. Dua etmeye başladım arabanın durması için. Yol sonunda araba devrildi. O anda camlar patladı. Araçtan kendim çıktım ama keşke çıkmaz olaydım" ifadelerini kullandı.
Selçuk, araçtakilerin kemerlerinin takılı olmadığını belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Ben kemer takmıyordum. Ülkü Hanım ve Öke Bey de kemer takmamıştı. Araba çok güvenliydi zaten. Hiç kimsede kemer yoktu. Nasıl olduysa Ülkü Hanım, araçtan dışarı fırladı. O şekilde öldü zaten. Kimseyi suçlamıyorum ama otobüs şoförü aynadan baksaydı kaza olmayacaktı. En azından bizi görüp sağ şeride geçebilirdi. Yani onun kurtarma şansı vardı fakat ben duramazdım. O hızla durmam zordu. Otobüs isteseydi kaçabilirdi. Ben sırf ona vurmamak için frene basmıştım."