Kıbrıs'ta çözüm için umut var

KKTC Cumhurbaşkanı, Türk tarafının, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda izlediği politikadan kazançlı çıktığını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

LEFKOŞA  - KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türk tarafının, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda, istikrarla ve kararlılıkla izlenen yapıcı ve çözümü zorlayan politikasından kazançlı çıktığını ve bundan sonra da kazançlı çıkmaya devam edeceğini söyledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'la Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulmak amacıyla Eylül 2008'den beri sürdürdüğü müzakerelerde gelinen aşamaya ilişkin bilgi vermek üzere basın toplantısı düzenledi.

Talat, 1,5 yılı aşkın süredir, Kıbrıs Rum tarafı ile Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunması amacıyla BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde tam teşekküllü müzakereleri yürüttüklerini anlattı. Bugüne kadar sadece liderler seviyesinde 71 görüşme yaptıklarını ve Kıbrıs sorununun tüm yönlerini ele aldıklarını belirten Talat, "Kıbrıs Türk tarafı olarak bu süreci yerleşik BM parametreleri ve iki lider olarak bizlerin tam teşekküllü müzakere öncesi yapmış olduğumuz 21 Mart, 23 Mayıs, 1 Temmuz ve 25 Temmuz 2008 tarihli ortak açıklamalar çerçevesinde ortaya koyduğumuz zemin üzerinde ilerlettik" dedi.

Türk tarafının parametrelerine bağlı kalındı

Ortak açıklamaların içeriğine ilişkin hatırlatma yapan Talat, şöyle devam etti:

"23 Mayıs tarihli açıklamada, Kıbrıs'ta iki kesimli, iki toplumlu ve BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekilde bir federasyonun kurulacağı ve tek uluslararası kimliğe sahip olacak bu ortaklığın federal bir hükümetin yanı sıra eşit statüde, bir Kıbrıs Türk kurucu devleti, bir de Kıbrıs Rum kurucu devleti olacağı üzerinde anlaşılmıştır.

1 Temmuz tarihli açıklamada, tek egemenlik ve tek vatandaşlık konularında prensipte anlaşıldığı, bu konuların uygulamadaki detaylarının ise tam teşekküllü müzakerelerde ele alınacağı kayda geçirilmiştir.

25 Temmuz tarihli toplantıda, bulunacak olan çözümün hem Kıbrıslı Rumların, hem de Türklerin meşru hak ve çıkarlarını gözeteceği ve üzerinde uzlaşıya varılmış olan anlaşmanın eş zamanlı ve ayrı ayrı yapılacak referandumlar aracılığıyla her iki halkın onayına sunulacağı vurgulanmıştır.

Sonuç olarak, bu açıklamalarda çizilen çerçeveyle, çözümün zemini bağlamında, Türkiye ve bizim tarafımızdan ısrarla vurgu yapılan yerleşik BM parametreleri zeminine tamamen bağlı kalınmıştır."

Kronik sorunlar

Tam teşekküllü müzakerelerde bugüne kadar özellikle Yönetim ve Güç Paylaşımı, Avrupa Birliği ve Ekonomi konularında ciddi ilerlemeler kaydettiklerini aktaran Talat, uzlaşıların yanı sıra henüz üzerinde uzlaşılmamış konuların da kayıt altına alındığı 31 tane "ortak belge" ürettiklerini söyledi.

Talat, "ortak belge" hazırlanmasının 40 yılı aşkın devam eden müzakere sürecinde bir ilk olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Talat, yarım asırdır devam eden Kıbrıs konusundaki sorunların kronikleştiğini ve sorunun çözümlenmesinin zorlaştığını belirterek, Kıbrıs Rum tarafının kapsamlı bir çözüme ulaşılmadan tüm Kıbrıs adına AB'ye üye olmasının uluslararası statü bağlamında Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafı arasındaki dengesizliği Rum tarafı lehine daha da büyüttüğünü ve bu durumun Rum tarafının çözüm motivasyonunu azalttığını kaydetti.

Talat, Kıbrıs Rum halkının 2004 yılında liderliğinin yönlendirmesiyle, kapsamlı çözüme "hayır" demesiyle, çözüm heyecanının her iki toplumda zarar gördüğünü söyledi.

Eski Rum lider Tasos Papadopulos'un 2008 yılına kadar müzakerelerin başlatılmasına izin vermeyerek ciddi bir zaman kaybına neden olduğunu ve 2008 başında şimdiki Rum lider Dimitris Hristofyas'ın seçildiğini ve müzakerelerin başlamasının mümkün olduğunu anlatan Talat, bununla birlikte Rum tarafındaki çözüm karşıtlarının sürekli olarak çözüm sürecine engel çıkarmaya çalıştığını kaydetti.

İlerleme sağlandı

Talat, şöyle devam etti:

"Tüm bu olumsuzluklara rağmen, halkımızdan aldığımız güç ve başta Milli Güvenlik Kurulu olamak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kurumları ile vermiş olduğu tam destekle, tarafımızdan ortaya konan kararlı siyasi irade sonucunda müzakere sürecinde ciddi ilerlemeler sağlanmış ve uluslararası camiada geriye kalan konularda da uzlaşmaya varılarak kısa bir sürede kapsamlı bir çözüme ulaşılabileceği hususunda bir beklenti ortaya çıkmıştır."

"Başta BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun olmak üzere görüştüğü tüm uluslararası yetkililerin süreçte varılan ilerlemeden aldıkları cesaretle, Kıbrıs sorununun en kısa sürede çözümlenmesi beklentisi içinde olduklarını açıkça ifade ettiklerini" belirten Talat, "Halkımızın ve uluslararası camianın bu beklentisine uygun olarak Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'nin kapsamlı bir çözüm için samimi bir çaba ortaya koyduğu tüm ilgili taraflarca da teslim edilmektedir" dedi.

Talat, "Nitekim, 2004 yılından bu yana Türk tarafı aleyhine hiçbir BM Genel Sekreter raporu ve BM Güvenlik Konseyi kararı yayımlanmamıştır" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Talat, Türk tarafının ikili temaslarında ve uluslararası konferanslarda Kıbrıs sorununun ısrarla gündeme getiren taraf olduğunu ve "Kıbrıs'ta şu anda var olan 'adada bir Kıbrıs cumhuriyeti vardır tüm adayı temsil etmektedir' şeklinde ifade bulan statükonun devam ettirilemeyeceğini, çözüm bulunması için Türk tarafının hazır olduğunu vurguladığını" belirtti.

Kazanımlar artarak devam edecek

Kıbrıs Türk halkının, 2004'te düzenlenen referandumlarda açık biçimde ortaya koyduğu çözüm ve uzlaşma iradesi ile uluslararası camiada ele geçirilen moral üstünlüğünün ve devam eden çözüm vizyonunun siyasi ve hukuki alandaki olumlu sonuçlarının alınmaya başladığını ve zaman içinde bu kazanımların artarak devam edeceğini dile getiren Talat, şöyle devam etti:

"Bu yeni kazanımların bir ihtimal olarak dahi ortaya çıkması bile, Rum tarafının statükonun devam ettirilemez olduğunu daha açık görmesine yardımcı olacak ve Rum tarafını erken bir çözüm konusunda cesaretlendirecektir.

Yaşanan gelişmeler şüphe götürmez bir şekilde göstermiştir ki istikrarla ve kararlılıkla izlenen yapıcı, çözümü zorlayan politikasından Türk tarafı bugüne kadar kazançlı çıkmıştır ve bundan sonra da kazançlı çıkmaya devam edecektir."

Cumhurbaşkanı Talat, süreçte, başta Türk Dışişleri Bakanlığı olmak üzere Türk devletinin her düzeyinden yakın işbirliği ve destek gördüğünü ifade ederek, emeği geçen herkese teşekkür etti. Talat, "Önümüzdeki dönemde de yakın bir işbirliği içerisinde çalışmaya devam edileceğine olan inancım tamdır" dedi.

Cumhurbaşkanı Talat'ın giriş konuşmasının ardından, müzakere heyetinde yer alan uzmanlar, müzakere başlıklarında yakınlaşılan konulara ve farklılıkla ilişkin bilgi vermeye başladı.

Lefkoşa'da Açık Öğretim Fakültesinde düzenlenen basın toplantısına, Talat'a destek veren siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.

Toplantıda, Cumhurbaşkanı Talat'a, müzakere heyetindeki üyelerden Özel Temsilcisi Özdil Nami, Uluslararası Hukuk Uzmanı Tufan Erhürman, AB Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Erhan Erçin ve Ekonomist Mustafa Besim eşlik etti. Toplantıya, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarı Bekir Uysal da izledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir