Kıdem tazminatında 3600 gün ve 15 yıllık sigortalılık süresi şartı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Av. Özge HAKDAN ÖZTÜRK

Öztürk&Öztürk Hukuk Bürosu

25.08.1971 tarih 1475 sayılı Kanun, kıdem tazminatını düzenleyen 14. maddesi hariç yürürlükten kalkmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi ve geçici 6. madddesi uyarınca yürürlüğü devam eden 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesi hangi hallerde kıdem tazminatına hak kazanılacağını düzenlemiştir. Söz konusu maddenin 5. fıkrasına göre:

“506 sayılı Kanun’un (Sosyal Sigortalar Kanunu) 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81’inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleriyle işten ayrılmaları nedeniyle… her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir.”

Söz konusu madde uyarınca işçinin yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlayıp kendi isteği ile işten ayrılması durumunda diğer şartların da bulunması halinde, işveren tarafından kıdem tazminatı ödemesi yapılması gerekmektedir. İşçinin sayılan bu şartları haiz olması durumunda kıdem tazminatı ödemesini alabilmek için, 506 sayılı Kanun’un geçici 81’inci maddesi uyarınca gerekli sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamladığını gösteren belgeyi Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü’nden veya merkez müdürlüğünden alarak işverene sunması yeterli olacaktır.

Burada uygulamada sıkça karşılaştığımız sorun, işverenlerin, 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3 bin 600 gün prim ödeme şartını haiz işçilerin kıdem tazminatı ödenmesi talepleri karşılığında, işçinin başka işyerinde çalışmak için istifa ettiği olgusu ile kıdem tazminatı ödemekten kaçınmalarıdır. Böyle bir durumda Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına da baktığımızda, işçinin işinden ilk ayrıldığı andaki iradesinin tespit edilmesi gerektiği hususu öne çıkmaktadır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bu konuda işçinin başka bir işyerinde çalışmak için ayrıldığı tespit edildiğinde 1475 sayılı Kanun’un 5. bendindeki düzenleme uyarınca kıdem tazminatına hak kazanamayacağını belirtmektedir. Yargıtay’ın bu şekilde karar vermesinin nedeni, 15 yıllık sigortalılık süresini ve 3600 günlük prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçilerin bunu başka bir işyerinde çalışmak için kullanmalarının çalışma barışı ve hakkaniyet ilkelerine aykırı bir durum oluşturacağı düşüncesidir. Tabi ki burada bahsedilen, işçinin bir işyerinden ayrılıp çok kısa bir süre sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlamasıdır. Aksi takdirde, anayasal bir hak olan çalışma hakkının işçilerin elinden alınması mümkün değildir.

Bu konularda ilginizi çekebilir