Kılıçdaroğlu'ndan hükümete 'Sarraf' çağrısı

Rıza Sarraf ile ilgili dosyaların tekrar açıklaması gerektiğini belirten CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Gelin kendi pisliğimizi kendimiz temizleyelim, başkalarının bu pisliği temizlemesine izin vermeyelim" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kadın Buluşması etkinliğinde bir konuşma yaptı.

Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta açıkladığı 'Man Adası' belgelerinin kesinlikle doğru olduğunu ve bu konuda hala bir bazı cevapları alamadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ABD'de süren 'Sarraf' davası ile ilgili hükümete çağrı yaparak, "Gelin, dosyaları yeniden açalım, kendi pisliğimizi kendimiz temizleyelim" dedi. Kılıçdaroğlu, 17-25 Aralık'tan 9 ay önce Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) o dönem başbakan olan Erdoğan'ı Rıza Sarraf konusunda uyardığını, ancak Erdoğan'ın bunu görmezden geldiğini iddia etti. 

Kılıçdaroğlu, "Kudüs, Ortadoğu'nun kilit taşıdır. Kudüs üzerinde kimse oyun oynamasın. Eğer Kudüs ile ilgili yanlış bir karar alırlarsa, Ortadoğu'da yeniden kanın, gözyaşının nedeni olurlar. İsrail ile Filistin'in bir araya gelip görüşerek devletlerini kurmalarını, Filistin'i tanımalarını istiyoruz. Filistinli kardeşlerimizi destekliyoruz. Hiç kimse onlara olan desteğimizi engelleyemez" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları...

- Durumu iyi olan, köşeyi dönen pırlanta alır, yakut alır vergi yoktur. Ama bir de 12 saat direksiyon sallayan şoförü düşünün, dünyanın en ağır vergisini ödüyor. Çiftçi kardeşlerime söylüyorum, dünyanın en pahalı mazotunu sana satıyorlar. Her türlü vergiyi senin sırtından alıyor. Ama bu beyler vergi ödememek için her türlü adımı atıyor. Sen vergi ödememek için başka memlekette şirket açarsan, ne yerlisin ne millisin. Sen olsan olsan ancak gayrimillisin. 

- Efendim diyorlar bunlara karışmayın, bunlara dokunmayın diyorlar. Hepsine dokunacağım. Bu milletin vicdanını ayağa kaldıracağım. Soruma hala cevap almış değilim. 

- Soruma hala cevap almış değilim. Bir sterlinlik bir şirkete niye gelir, niye gider bu paralar?

- Efendim diyorlar ki biz adil vergilendirme getirdik diyorlar. Sen vergi kaçırmak için her şeyi yapıyorsun. Fakire fukaraya vergini öde diyorsun. Vicdanları ayağa kaldırana kadar konuşacağım.

- Hala belgeler sahte diyorlar. Cevabım çok basit. Madem sahteydi, Meclis'te komisyon kuralım. Gelmiyorsun, komisyon kurmuyorsun. Çünkü sen istiyorsun ki benim sahtekarlıklarım ortaya çıkmasın. Benim sözüm söz bunu sonuna kadar takip edeceğim.

- Bu bir şirket ticaretiymiş. Bu hangi şirket. Cevap yok. Bu şirketin ortakları kim. Cevap yok. Bir sterlinlik bir şirket 15 milyon dolarlık ticareti niye yapıyor. Cevap yok. Sıdkı Ayan kimdir. Cevap yok. Ben şimdi soruyorum. Sevgili Erdoğan gözlerinden öpüyorum senin. Sen bilmiyorsan oğluna sor o bilir. Ben gayet iyi biliyorum bunları. 

- Sevgili Erdoğan doktoru yanına al. Enişten Ziyagil'in Man adasında şirketi vardı. Enişte Man adasında niye şirket kurdun? 

- Bir belgeyi eline al bakalım. Sahte midir, değil midir? Daha belgeyi görmeden sahte ilan ettiler. Her türlü numara sizde. Sahterkarlığı siz çok iyi bilirsiniz. Bu memlekette vergi ödememek için her türlü numarayı yapıyorsunuz. Ben eski maliyeciyim mal nasıl götürülür senden çok daha iyi bilirim. 

- 2002'de oy verdiğin Recep Tayyip Erdoğan, 2012'deki Recep Tayyip Erdoğan mı? İstanbul'dan geldi, Keçiören'de kaldı. Tasarruf yapacağım diye milletvekili lojmanlarını sattı. 2012'deki, servet içinde yüzen ve milletini halkın önüne seremeyen bir Erdoğan. Siyasette ahlak olmazsa olmaz. Milyonlarca madur yönetilirse bu olmaz, devlet kinle yönetilmez.  

- Halka hesap veren değil, halka hesap soranların adı dünyada diktatördür. Bunu bilmemiz gerek artık.

- Şimdi de iş adamlarına yükleniyor. Önce kabinemize sesleniyorum diyor. Yani hükümete diyor. Yurt dışına kimseyi çıkartmamalısınız, bu kazançları dışarı kaçırmak isteyenlere biz iyi gözle bakmayız diyor. Biz de o yüzden sana iyi gözle bakmıyoruz. Sen kendi akrabana sorsana, bu Man adasında sizin ne işiniz var desene. 

- Hani eskiden Türkiye'ye geliyordu işadamları, şimdi niye kaçıyorlar. Hiç düşündün mü sayın Erdoğan. Çünkü hiçbirinin ve hiçbirimizin can güvenliği yok. Sen yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesini istiyorsan, bütün milletvekillerini serbest bırakacaksın, hapisteki gazetecileri serbest bırakacaksın, medya ve yargı bağımsızlığını sağlayacaksın, üniversiteler özgürce konuşacak, akademisyenler işlerine geri dönecek, Semih ve Nuriye'yi işlerine geri iade edeceksin. 

- 80 milyonda huzur bırakmadı. Her konuşması huzursuzluk yaratıyor. Sanıyor ki konuştuğu zaman haklı çıkacak. Sen istediğin kadar konuş bizi susturamazsın. 

- İnegöl'e git, OSTİM'e git bakalım yaprak kıpırdamıyor. Sorun bakalım.. Bunun sebebi CHP diyecektir. Sayın Erdoğan ülkeyi sen yönetiyorsun farkında mısın? Ülkeyi perişan ettiniz. 

- Bekir Bozdağ diyor ki. Karanlık güçler benim istifamı istiyormuş. Ben zaten sizi çok iyi biliyorum. Baronlar, karanlık güçler ve siz... İstediğini yapın, Kılıçdaroğlu kaya gibi bu milletin adaletini ve hukukunu savunacak.

- Suriyelileri sormuştuk. Hala bir cevap alamadık. Suriyeliler için harcadığını iddia ettiğin 30 milyar doları nerelere harcadın?

- Rıza Sarraf'ı televizyona çıkararak arkasına Türk bayrağa koyan havuz medyasını kınıyorum. Bir de twit atıyolar, Rıza Sarraf'a madalya takmalıydık. Hadi buyur tak bakalım. Bir sahtekara, bir rüşvetçiye Türk bayrağını fon olarak kullandıran, açık ve net söylüyorum vatan hainidir. Bunun yetinmediler, bakanlar getirdiler, önünde diz çöktü bakanlar, plaket verdiler. Meclis'te soruşturma komisyonu kuruldu. AK Parti'nin milletvekilleri rüşvet alan bakanları akladılar. Rüşvet alan bakanların Yüce Divan'a gitmesini engellediler. 

- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Sarraf'a soruşturma açtı. Gizli bilgileri başka ülke ile paylaşıyormuş. Rıza Sarraf'a bu sırları kim verdi.

- Her şeye rağmen, bütün yıpranmalara karşın Türkiye'nin saygın kurumları var. Rıza Sarrafı da izleyen bu milletin sakin kurumları var. 

- Erdoğan'ın önüne Milli İstihbarat Teşkilatından (MİT) yazı gönderildi. Erdoğan buna göz yumdu. Yazıda Sarraf'ın yaptığının ABD ile gelecekte bir sorun yaratabileceği yazıyordu. Ayrıca bakanların Sarraf ile bakanların arasındaki ilişki de belirtiliyordu.

- Şimdi Erdoğan diyor ki; 'Rıza Sarraf beni kandırdı.' Vallahi de billahi de Rıza Sarraf seni hiç kandırmadı. Bütün olaylardan en başından beri haberin vardı. Çünkü 17-25 Aralık'tan 9 ay önce senin önüne gelip bilgi notu koydu. Sen o dosyayı da kapattı. Sevgili Erdoğan, senin hükümetin Rıza Sarraf'a çalıştı senin bilgilerini verdi. 

- Soruşturmayı yapan savcılara sesleniyorum. Savcı kardeşlerim, onu beraat ettirdiniz. İlk işiniz Rıza Sarraf'ın soruşturmasını kapatan kişileri meslekten atacaksınız. Ona o bilgileri veren bakanları ve hükümeti de sorgulayacaksınız.

- FETÖ'ye kozmik odayı açan bunlar değil miydi? Bunların yatacak yeri yok. Eğer vatana ihanet eden birilerini arıyorsanız. O birilerinin başında Saray'da oturan kişi var. 

- Sevgili Erdoğan, sen kozmik odayı terör örgütüne açtın. Sen başbakan değil miydin? Bütün bunlardan haberin vardı. Kuş uçsa haberin vardı senin. Hesabını 2019'da sandıkta soracağız. 2019'da kadınların gücüyle soracağız. 

- Hükümete açık ve net bir çağrı yapıyorum. Türkiye ile ilgili bir davanın ABD'de görüşülmesi benim vicdanımı rahatsız ediyor. Sayın Başbakana açık ve net bir çağrı yapıyorum. Mademki İstanbul Cumhuriyet Savcılığı bir soruşturma başlattı. Gel parlamentoyu harekete geçirelim. Bu lekeyi biz temizleyelim. Başkalarının bu pisliği temizlemesine izin vermeyelim. Başkalarının da onun da yargılandığını bütün dünyaya ilan edelim. Gelin dosyayı biz açalım, bize yakışan budur.