”Kimsenin güvencesi kalmamıştır”

CHP Grup Başkanvekili Okay, Anayasanın 14. maddesinin istisnai hükmünden yararlanarak, bir gün bir milletvekilinin de gözaltına alınabileceğini iddia etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Anayasanın 14. maddesinin istisnai hükmünden yararlanarak, bir gün bir milletvekilinin de gözaltına alınabileceğini ifade ederk,."Bundan sonra hiç bir kişinin, kurumsal sıfatı ne olursa olsun güvencesi kalmamıştır. Her an herkes, gözaltına alınabilir, tutuklanabilir" dedi

CHP Grup Başkanvekilleri Okay, Kemal Anadol ve Kemal Kılıçdaroğlu, Mecliste düzenledikleri basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Okay, ''Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın talebiyle, evinde ve makamında yapılan aramanın ardından gözaltına alınması ve ardından da tutuklanması'' ile ilgili bir soru üzerine, 15 Ocakta, ''bu olası uygulamayı hissettiği için'', Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini anımsattı.

Sürecin artık, ''emniyetin 'F' tipi kadrolaşmasının adliyeyi teslim aldığı, kimi savcı ve hakimlerin Demokrat Parti'nin son dönemlerinde yaşanan tahkikat komisyonları misyonunu üstlendiği ve Türkiye'de artık herkesin hukuksuz olarak tutuklanacağı'' bir sürece dönüştüğünü iddia eden Okay, bu anlayışın yakında Parlamento'ya ve milletvekillerine de yansıyabileceğini söyledi.

Hakkı Suha Okay, şöyle konuştu:

''Anayasa'nın 83. ve 14. maddeleri kapsamında bir gün bakarsınız, Beşiktaş Adliyesi yerine şimdi Erzurum'daki özel yetkili savcılık, belki milletvekillerini de gözaltına alacak ve tutuklayacaktır. Yapılan işlem şudur: Başlangıçta Adalet Bakanı talimatıyla, müfettişler vasıtasıyla, savcıların telefonları dinleniyordu. Daha sonraki süreçte Adalet Bakanlığı bir genelge yayımlayarak; 'yargı mensuplarının kişisel suçları varsa bu suçları olağan sürece göre değerlendirilecek' dedi.

Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesi uyarınca, yargı mensubu olan Erzincan Başsavcısı hakkında, 'terör örgütüyle bağlantısı olduğu' iddiasıyla bir soruşturma başlatıldı ve ardından da tutuklandı. Peki iddia ne? Yargıya sızmak. Eğer başsavcı olmazsa, yargıya sızabilecek miydi? Sızamayacaktı. Yargı görevinden dolayı bir isnat var. Şimdi yargı görevinden olan isnadı bir kenara bırakıyorsun, bunu kişisel suç halinde mütalaa ediyorsun. Kişisel suç olarak mütalaa edildiğinden iktidarın da hoşgörüsüyle, yeni bir yargılama süreci başlatılmıştır. Bundan sonra hiç bir kişinin, kurumsal sıfatı ne olursa olsun güvencesi kalmamıştır. Her an herkes, gözaltına alınabilir, tutuklanabilir. Türkiye'de hukuk katledilmiştir. Hukuka takla attırmanın ötesindedir bu olay. Bu süreç, birileri için sürek avı haline dönüşmüştür. Hiç bir hukuksal tutarlılığı yoktur. Sadece birilerinin talimatıyla, 'ben yaptım oldu' anlayışı ile yeni bir polis devleti hukuku yaratılmıştır.''

"Savcı 'emredersiniz' deseydi, bunlar olacak mıydı?"

 

CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu ise bir gazetecinin, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesiyle, 'yalama' olan gensoru önergesini neden tekrar işletiniz?'' sorusu üzerine, ''Başbakan Erdoğan'ın 'yalama' sözcüğünü kullanmasını kendi engin kültürüne veriyoruz'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, gensorunun baştan reddedileceğini taahhüt etmesinin, yasama organı üzerindeki baskıyı açıkça gösterdiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın, milletvekillerini yasama organının bir üyesi olarak değil, ''askerleri'' olarak gördüğünü ileri sürdü.

''Bir yerde, AK Parti'nin yargıya müdahale ettiğini biliyorsak, bunun kanıtlandığı bir gerçekse, o zaman güçler ayrılığı ilkesine ve demokrasiye inanan bir siyasi partinin bunu sorgulanması gerekir. Sorgulanacak yer de TBMM'dir'' diyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın bundan rahatsız olduğunu öne sürdü.

Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Cemil Çiçek, Erzincan savcısına telefon ettiğinde, savcı 'emredersiniz, gereğini hemen yaparım' deseydi, bunlar olacak mıydı? Olmayacaktı'' dedi.

Eski milletvekili Hatip Dicle'nin yaptığı açıklamayla, ''Kralın çıplak olduğunun'' öğrenildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin kendi hukukunu oluşturduğunu, gücünü hukuk zemininde ''sopaya dönüştürdüğünü'' iddia etti.

CHP'li Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin zemin kaybettikçe baskılarını artıracağını ileri sürerek, ''Aramalara, gözaltılara hazırız. Ne yaparlarsa yapsınlar, hukukun üstünlüğünü AKP'ye rağmen sağlayacağız'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, ''(Gözaltılara hazırız) dediniz. Bir kaygınız mı var?'' sorusuna, ''Bu uygulama ile artık hiç kimsenin hukuk güvencesi kalmadı. Bugün başsavcıya yapılan işlem, trendin yükseltilerek devam ettirileceğini gösteriyor. Kaygımızın, korkumuzun olmadığını ama bunun mutlaka Parlamento zemininde sorgulanacağını ifade ediyoruz'' karşılığını verdi.

Bu konularda ilginizi çekebilir