KOBİ'leri nette baş göz edecek

 

 

Mehmet Buldurgan, 35 yıllık iş hayatının 20 yılını tek bir şirkette geçirmiş, adı ayrılalı yaklaşık 2 yıl geçmiş olmasına rağmen hala Temsa ile birlikte hatırlanan bir profesyonel yönetici. Temsa'dan ayrılmasının ardından çok teklif almış, ancak bir Dubai merkezli holdingin CEO'luğu teklifi de dahil hepsini reddetmiş. "Çünkü her profesyonel yöneticinin gönlünde bir gün kendi şirketini kurmak yatar" diyor. Yaklaşık 6 ay önce bu hayali gerçeğe dönüştürmüş Buldurgan ve isminin baş harflerinden yola çıkarak mbco adlı sinerji ve yatırım danışmanlığı şirketini kurmuş. Buldurgan'ın hedefinde KOBİ'leri evlendirmek var. 

 

 

"Geriye bakmayı çok sevmem ama iş hayatımın çoğu Temsa'da geçti. Temsa ile 2001 krizinde canımızı kurtarmak için, nasıl kaynar suya düşen bir kurbağa sıçrarsa öyle ihracata yöneldik. Kendi tasarımlarımızla, kendi mühendisliğimizle ihracat yaptık. Benim dönemimde 1 milyar $'ı geçti ihracat. Bu nedenle ister istemez Temsa ile Mehmet Buldurgan ismi özdeşleşti" diye anlatıyor önceki iş hayatını. Ancak o dönem kapandı, 6 aylık bir "detoks döneminden sonra" Buldurgan gönlünde yatan girişimciliği hayata geçirdi.

 

Adanalı olduğu için şirketini önce Adana'da kurmuş, 2 ay sonra İstanbul ofisini açmış. 

Şirketinin iki ana faaliyet kolu var: Biri yönetim kurulu üyeliği görevlerini sürdürmek. Eczacıbaşı'nın eski ortağı Belçikalı Koramic'in Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini 'beyin avcısı' ile gelen teklif sonrası üstlenmiş Buldurgan. "Tam kafamdaki iş modeli, haftada bir gün gidiyorum, çok başarılı bir ekip var, onlara sektör dışından gelen ama iş hayatını bilen biri olarak destek olarak, hissedarları Türkiye'de temsil ediyorum" diyor. Buldurgan'a ikinci yönetim kurulu teklifi ise "duayen eski patronundan", Şevket Sabancı'dan gelmiş. Esaslı Gıda'da Murahas Aza görevine getirilen Mehmet Buldurgan, 8 aydır bu gıda şirketinin yönetiminde bulunuyor. Buldurgan, yönetim kurulu üyeliklerinin sayısını 4'e kadar çıkarmasının mümkün olduğunu belirtiyor. 

 

Buldurgan'ı asıl heyecanlandıran ise kurduğu şirket evliliklerine "çöpçatanlık" yapacağı internet sitesi... ABD'de bu konudaki dünyanın en önemli konferanslarından birine katılmış. KOBİ'ler seviyesinde evliliklerin önümüzdeki döneme damga vuracağını söylüyor. Şirket birleşmesinin bir kültür değişimi olduğunu düşünüyor Buldurgan. Gelecekte bu konunun çok parlayacağını vurguluyor. 3-5 milyon dolarlık şirketlerin birleşme potansiyeli onu çok heyecanlandırıyor ancak Türkiye'de bu alanda faaliyet gösteren bir internet sitesi olmadığını görüyor. 

 

"Her şey satılıyor Türkiye'de internetten, bir tek şirket satımıyor" diyor. "Orta ve büyük ölçekli şirketleri danışmanlar, fonlar atmaca gibi takip ediyor. Ancak KOBİ'ler bu konuda sahipsiz, kimse ilgilenmiyor. Asıl birleşmesi gerekenler onlar. Ya birleşecekler ya ölecekler. Evlenmeyen KOBİ, KOBİ kurusu olarak kalır diyorum ben. Patronlar ortağı kabul etmiyor, göz göre göre şirketi uçurumdan aşağı gidiyor. Bunu görünce www.sirketortagim.com portalını yaptırmaya karar verdim. Hazırlıkları çok iyi gidiyor, ön kayıtları başlattık çok ciddi bir talep var. Diyarbakır'dan bile şirketler sitede ortak aramak için sırada..."

 

İnternet portalında bir tarafta şirketine ortak almak isteyenler olacak, diğer tarafta ortak olmak isteyenler yer alacak. Nakit zenginliği olan bir KOBİ, küçük şirketlerle ilgilenmek isteyen fonlar ve nakit parası olan, oğlu askerden gelen bireysel yatırımcılar siteden uygun şirket arayacak... Peki gelir nereden gelecek? Şirketine ortak arayandan, site sayesinde satış gerçekleşirse başarı primi alınacak. Alıcı adaylarından ise "havuzda ne balıklar olduğunu görmesi karşılığında" üyelik ücreti alınacak. Rakamlar değişik paketler altında belirlenecek. Buldurgan 1 Temmuz'da sitenin tam olarak faaliyete geçeceğini, başlangıç olarak belirli bir dönem ücretsiz üyelikler yapılabileceğini belirtiyor. Ama ön talepler çok yoğun, Buldurgan fikrinin 'işe yarayacağına' inanıyor.

 

Buldurgan, portalı genç bir ekibe hazırlatmış. İşin içinde kalacak bu ekiple kar ortaklığı anlaşması yapmış. Değerleme şirketleri, hukuk büroları, fonlar, kredi kuruluşları ile farklı stratejik işbirlikleri için görüşmeler yaptıklarını anlatıyor. Peki ortak arayan şirketlerin verdiği bilgilerin doğruluğu nasıl kontrol edilecek? Buldurgan, "Benim doğruluk, onların gizlilik endişesi var. Ben 35 yıllık iş hayatımda iyi bir isim sahibi, güvenilir bir iş ortağıyım. Gizlilik esas olacak burada. Gelecek bilgileri, üyeliği hemen onaylamadan bir sistem dahilinde kontrol edeceğiz. Güven bazlı bir ilişki olacak" diyor. Buldurgan Anadolu'daki sanayi örgütleri ile görüşerek onların da desteğini almayı hedeflediklerini, bu yıl sistemi Türkiye'de oturttuktan sonra gelecek yıl bölge ülkelerinde de aynı sistemle 'KOBİ çöpçatanlığı sitesi' kurmayı planladığını anlatıyor. 

 

+ Cesur olun. Şirketinize ortak almanız ayıp değil. Bu bir medeni cesaret, bir kültür değişimidir. 

+ Açık olun, doğrudan şaşmayın. Evlilik gibi, doğru olmayan bir huyunuz varsa ve saklarsanız sonradan daha kötü sonuçlar olur.

+ Güçlü ve zayıf yönlerinizi bilerek ortaklık sürecine girin. Stratejik uyumu sağlayacak ortaklıklara hazır olun. 

 

 

Mehmet Buldurgan'a göre Türkiye ekonomisi büyük bir fırsat yakaladı. Büyüme bu yıl yüzde 4 ile 5 arasında olacak. Yurtdışından pozitif olarak ayrışan Türkiye'nin suni gündem maddelerine takılmaması gerektiğini düşünüyor: "Millet olarak birlik beraberliği korumamız gereken zamanlar. Bu yıl 20 milyar dolar gibi bir yabancı yatırım geleceğini düşünüyorum. Teşvik paketinin biraz daha içinin doldurulmasını, eksiklerin giderilerek bir an önce açıklanmasını heyecanla bekliyorum. Alternatif, yenilenebilir enerjinin eksik kalması beni çok şaşırttı örneğin. Güneş enerjisinde Türkiye'nin önünde büyük fırsat var. Yenilenebilir enerjinin cari açığı kapatabilecek kaynaklardan biri olduğunu düşünüyorum. Enerjide dış bağımlılığımızı azaltabilir, burada malesef cesur kararlar alınamıyor..." 

 

 

Mehmet Buldurgan'ın üzerinde çalıştığı bir konu da 'şirket içi girişimcilik'... "Ben şirket içi girişimci bir yöneticiydim, zaman zaman patronların önüne geçtim. Ben şikayetçi değildim ama herhalde patronlar memnun olmadı. Fazla öne geçince geri dönüp anlatmak gerekiyor, onu yapamadım herhalde" diyor. Şirket içi girişimci yöneticinin bugünkü yapıda karmaşa yaratabildiğini, bayrağı bırakacak girişimci yönetici de bulamadığını anlatıyor. Şirketlerde girişimci yöneticilik diye bir departman kurulması gerektiğini düşünüyor. "Şirketlerde memur bol ama girişimci yok. Bu nedenle inovasyon ürüne dönüşemiyor" saptaması yapıyor. Ar-Ge departmanının yaptığı çalışmaların yetmediğini, patronun girişimci yöneticileri desteklemesi gerektiğini anlatıyor. "Ben yönetime bir fikirle gelip, işten atılan adam gördüm. Birçok şirkette en büyük engel içeriden geliyor, herkes konfor alanını kapatıyor, sınırları koruyor" diyor. 

 

 

Buldurgan Anadolu'daki KOBİ'lerin en başarılı olabileceği birleşme modelinin, "iki aynı ölçekteki KOBİ'nin birleşmesi" olduğunu düşünüyor: "İki kurucu KOBİ güçlerini birleştirirse müthiş işler başarabilir." Buldurgan'a göre ikinci bir alternatif ise işi bilmeyen ancak para koyan ortak... "İşe hiç karışmadan, sadece finansal kaynak koyan bir ortaklık da KOBİ'leri uçurabiliyor. Böyle bir ortak faizsiz bir kaynak anlamına geliyor ve işin hızla büyümesine imkan verebiliyor. 'Birisi para koysa uçarım' diyen o kadar çok KOBİ var ki..."

 

 

"Yabancı fonlar hep kalbur üstü şirketlere gidiyor, seçiyor ve nokta atışı yapıyor. Ortaklık isteyen KOBİ'lerin ise yüzüne kimse bakmıyor. Bu şirketler için ise yerli sermaye var, yerli fonlar var. Önce onları harekete geçirmek lazım. İstanbul'dakiler biraz daha şanslı ama Anadolu'dakilerin işi çok zor. Yurdumun çok başarılı KOBİ'leri var, sadece önlerinin açılması gerekiyor. İhracatı iyi bilen bir KOBİ, iç pazarı bilen bir KOBİ ile birleşince çok hızlı büyüyebilir. Bu platformu işte bunun için kuruyorum. Yabancı büyük fonlar da mutlaka gelip buradan bakacaklar, ister istemez..." 

 

 

Buldurgan profesyonel hayatı bıraktıktan sonra çocukluk merakı olan ata yönelmiş. Bir at satın alıp Adana'da her gün at binmiş ama dizlerinden alarm gelince bu keyfinin süresini azaltmış. Tenis oynamış ama o da zorlamış. Şimdi Caddebostan sahilde yürüyor ve 'Tibet'in yaşam pınarının 5 hareketini' yapıyor. Bateri çalıyor. Adana'daki ofisindeki Ludwig marka baterisini ayda bir çalıyor.