Korsanlık ile hep beraber mücadele etmeliyiz

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Lene ESPERSEN / Danimarka Dışişleri Bakanı

Korsanlığı çağdaş medeniyetin en temel prensiplerinin ihlali olarak değerlendiren Danimarka Dışişleri Bakanı Lene Espersen korsanlığın en sert şekilde kınanması gerektiğini belirtti ve çağrıda bulundu: “Afrika boynuzu açıklarında en çok etkilenen bölgelerde, ister ticari gemi ister yat ile seyahat eden hiç bir denizci güvende değildir. Günümüzde, 600’den fazla denizci Somalili korsanlar tarafından rehin tutulmaktadır. Bu rehinelerin hepsi, Afrika Burnu açıklarında ve Hint Okyanusu’nda faaliyet gösteren ve ahlaki değerleri hiçe sayan korsanların masum kurbanlarıdır. Aileleri sevdiklerini bir daha göremeyecekleri korkusu içindedirler.

Korsanlık, tüm insani, yasal ve güvenlik standartları açısından kabul edilemezdir. Bunun yanında, küresel ticaret ve trafiği üzerinde ekonomik etkileri de sözkonusudur. Hesaplanması zor olsa da uzmanlar 2010 yılındaki korsanlık faaliyetlerinin maliyetinin 16 milyar ABD doları civarında olduğunu tahmin etmektedirler.

2007 yılından 2010 yılına kadar korsanların denizde gerçekleştirdiği saldırı ve kaçırma olayları dört kattan fazla artmıştır. Türk yetkililer de, korsanlığın Türk ticari filolarının güvenliği ve iş faaliyetleri açısından artan ciddibir tehlike olduğunu söylemektedirler.

Her ne kadar sayıları giderek artan korsan saldırıları Afrika Boynuzu açıklarında ve Hint Okyanusunda gerçekleşse de, bunlarla mücadele etmek küresel ortak bir çabayı gerektirmektedir. Hiç bir ülke bü yükü tek başına üstlenemez ve üstlenmemelidir. Hepimizin bu konuda sorumluluğu vardır. Danimarka Dışişleri Bakanı olarak, bütün hükümetleri ve tarafları korsanlığa karşı yürütülen küresel mücadelede yer almaya teşvik ediyorum. 

Günümüzde dünyanın değişik bölgelerinden çok sayıda ülke ile BM, NATO, AB ve IMO’nun (Uluslararası Denizcilik Örgütü) aralarında bulunduğu çeşitli çok taraflı ve bölgesel örgüt bu zorlukların üstesinden gelmek için faaliyette bulunmaktadır. Fakat, dürüst olmak gerekirse, ortak çabalarımızı daha da geliştirebiliriz. Daha fazla çaba sarfedilmelidir ve bu geniş kapsamlı, ortak ve uluslararası eylem yoluyla yapılmalıdır.

BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon, güçlü ve etkili bir şekilde bir ifade yöntemiyle, “korsanlık sudan geçen bir hastalık değildir. Karadaki koşulların bir belirtisidir” demistir. Ben de, uzun vadeli çözümlerin Somali’deki 20 yıllık çatışmayı geriye döndürecek şekilde ülke içerisinde bulunması gerektiği düşüncesine katılıyorum. Danimarka, Somali’deki duruma karada uzun vadeli çözümlerin getirilmesini kuvvetli şekilde desteklemektedir. Bu sene başında, hükümetim, diplomatikgirişimler, güvenlik, yönetim, büyüme ve istihdam ile iyileştirilmiş geçim gibi çok çeşitli konuları kapsayan iddialı ve geniş tabanlı bir Somali’ye destek paketi hazırlamıştır. 

Türkiye ile birlikte, Danimarka korsanlığa karşı yürütülen uluslararası çalışmalarda önde gelen bir rol oynamaktadır. Yakın zamanlarda, Danimarka Hükümeti, siyasi, askeri, yasal ve kapasite geliştirici önlemleri içeren kapsamlı bir korsanlıkla mücadele stratejisi sunmuştur.

Hem kısa hem de uzun vadede geçerli olan çözüm, yakalanan korsanların yargı önüne çıkarılmalarını ve hapsedilmelerini sağlayacak daha güçlü ulusal mekanizmaları zorunlu kılmaktadır.

Danimarka, bu hayati yasal sorunlarla ilgilenen ve Somalili korsanlarla mücadele amacıyla kurulmuş olan Temas Grubuna bağlı uluslararası çalışma grubunun başkanlığını üstlenmiştir. Ellibeşten fazla ülke ve örgütten temsilcileri bir araya getiren bu grup sekizinci toplantısını 20-21 Haziran 2011 tarihlerinde Kopenhag’da gerçekleştirmiştir.

Şu ana kadar, yasal alanda iyi sonuçlar elde edilmiştir. Çalışma grubu, korsanlığın yasal boyutları konusunda ülkeler arası işbirliğinin kolaylaştırılmasına büyük ölçüde katkı sağlamıştır. Bu işbirliği, başka adımların yanında, askeri çabalar ve korsanlıkla suçlanan zanlılarının yargı önüne çıkarılmasıyla bağlantılı olan çeşitli alanlarda ortak yasal standartları da kapsamaktadır. Temas grubunun sekizinci toplantısı, yargılama sonrası nakil anlaşmalarının yasal çerçevesi ve silahlı özel korumaların kullanımının yasal veçheleri gibi konuları ele alacaktır.

Yasal çalışma grubu bağlamında, Danimarka ve Türkiye arasında çok verimli bir işbirliği vardır. Ülkelerimiz arasındaki diyaloğun devam etmesini ümit ediyorum.

Yasal alandaki çabaları tamamlamak amacıyla, Danimarka, Afrika Boynuzu açıklarında ve Hint Okyanusundaki NATO deniz operasyonlarına katılmıştır. Katkımız helikopter ve mürettabı ile beraber bir destek gemisini içermektedir. Bunun yanında, Danimarka, deniz operasyonlarını periyodik olarak destekleyecek bir deniz karakol uçağını da konuşlandıracaktır.

Uzun vadede geçerli olan çözüm, daha güçlü yerel kapasitelerin oluşturulmasını gerektirmektedir. Somalili korsanların cezalarını Somali cezaevlerinde çekebilmeleri için, özellikle Somali’deki polis ve cezaevi kapasitesini ve bölgedeki sahil güvenlik kuvvetlerini güçlendirmemiz gerekmektedir. Bunlar, Danimarka’nın Stratejisinde de yer alan konulardır ve Danimarka İstikrar Fonu tarafından finanse edilecektir.

Korsanlıkla mücadele karmaşık bir işdir. Alet kutumuzdaki bütün aletleri kullanmamız gerekmektedir. Dünyanın her yerinden ülkelerin ve tarafların katılımına ihtiyacımız vardır. Ülkem Danimarka ve Türkiye arasındaki işbirliğinin devamını ümit ediyorum.

“Günümüzde, 600’den fazla denizci Somalili korsanlar tarafından rehin tutulmaktadır. 2010 yılındaki korsanlık faaliyetlerinin maliyetinin ise 16 milyar ABD doları civarında olduğu tahmin ediliyor.”