Küçük ihmaller telafi edilemez vergisel riskler yaratabilir
VERGİ PORTALI / Recep Bıyık
Vergilemede küçük ihmaller bazen telafi edilemez sonuçlar doğurabiliyor. Bu küçük ihmallere verilebilecek en yaygın örnek olarak, yasal defterlerin zamanında yazdırılmaması verilebilir. Katma değer vergisinin uygulanmaya başlandığı tarihten bugüne sayısız işletmenin bu ihmalin sonucunda ciddi risk ve yüklerle karşılaştığı bilinmesine rağmen, birçok işletmenin yasal defterlerini zamanında yazdırmadığını görebilirsiniz.
Aşağıda muhasebe kayıtlarının zamanında yapılmamasının, manyetik ortamda yapılan kayıtların yasal defterlere yazdırılmamasının ve defterlerin kapanış tasdiklerinin yaptırılmamasının sonuçları özetlenmiştir.
İşlemlerin kayıt süresi
Vergi Usul Kanunu'na göre işlemlerin defterlere zamanında kaydedilmesi zorunludur ve kayıtların on günden fazla geciktirilmesi mümkün değildir.
Kayıtlarını yetkililerin imzasını taşıyan belgelere dayandırarak yürüten işletmelerde, işlemlerin bu belgelere kaydedilmesi defterlere kayıt sayılmaktadır. Ancak bu kayıtların yapılması da işlemlerin esas defterlere 45 günden geç intikal ettirilmesine olanak vermemektedir.
45 günlük kayıt süresinin geçerli olabilmesi için muhasebe fişlerinin kâğıda dökülüp yetkililerce imzalanması gerekir. Aksi halde kayıt süresi olarak 45 günlük değil, 10 günlük süre geçerli olur.
İşlemlerin bilgisayar ortamında kaydedilmiş olması
Maliye Bakanlığı; bilgisayar ortamında kayıtların yapılmış olmasını, işlemlerin yasal defterlere kaydedilmiş olarak kabul etmemektedir. Dolayısıyla, Maliye Bakanlığı uygulamasına göre, bilgisayar ortamında tutulan kayıtlar yasal defterlere yazdırılmadıkça, defterlere kayıt yapılmış sayılmamaktadır.
İşlemlerin yasal süresinde kaydedilmemesinin (Yasal defterlerin yazdırılmamasının) sonuçları
Usulsüzlük cezası
Vergi Usul Kanunu'na göre, defterlerin yazdırılmaması birinci derece usulsüzlük cezasını gerektirmektedir.
Katma değer vergisi indiriminin reddedilmesi
Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 34. maddesi hükmü, yüklenilen katma değer vergisinin indirimini açıkça belgelerin yasal defterlere kaydedilmesi koşuluna bağlamıştır.
Bu açık düzenleme nedeniyle, yüklenilen katma değer vergisinin indirimi ancak mal ve hizmet alım belgelerinin yasal defterlere kaydedilmesi halinde mümkün bulunmakta, yasal defterlere kaydedilmeyen belgelerde yer alan katma değer vergisi ise indirim konusu yapılamamaktadır.
Maliye Bakanlığı öteden beri uygulamayı bu yönde yürütmekte, yasal defterlerin yazdırılmadığını tespit eden vergi inceleme elemanları da katma değer vergisi indirimlerini reddederek cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapmaktadırlar.
Maliye Bakanlığı'nın ve vergi inceleme elemanlarının bu homojen uygulamasına karşılık, vergi yargısının farklı yönde kararlarına rastlanmaktadır.
Danıştay bazı kararlarında, belgelerin yasal defterlere geç kaydedilmesini veya kaydedilmemesini indirime engel görmemiş ve yapılan tarhiyatları kaldırmıştır.
Bir kısım Danıştay kararlarında ise, Maliye Bakanlığı'nın görüş ve uygulamasına paralel olarak, yasal defterlere kaydedilmemiş belgelerde yer alan katma değer vergisinin indirimi kabul edilmemiş ve yapılan tarhiyatlar onanmıştır.
Yevmiye defterinin dolması halinde yapılacak işlem
Vergi Usul Kanunu'nun 221. maddesi hükmüne göre, tasdike tabi defterlerin dolması nedeniyle yıl içinde yeni defter kullanmak zorunda olanların, bu defteri kullanmaya başlamadan önce tasdik ettirmeleri gerekmektedir.
Buna göre, yevmiye defterinin hesap dönemi içinde dolması halinde yeni defter tasdik ettirilerek işlemlerin bu deftere kaydedilmesi gerekir.
Uygulamada yevmiye defteri yıl içinde dolanların, daha sonraki işlemlerini yeni tasdik ettirecekleri yevmiye defterine kaydetmek yerine, dolan yevmiye defterinin arka sayfalarına veya onaylı defteri kebire kaydettikleri görülmektedir.
Maliye Bakanlığı, yevmiye defteri dolanların daha sonraki işlemlerinin onaylı defteri kebire kaydetmelerini re'sen takdir nedeni saymakta, ancak katma değer vergisi indirim imkânının devam ettiğini kabul etmektedir. İşlemlerin dolan yevmiye defterinin arkasına kaydedilmesinin sonuçlarına ilişkin herhangi bir bakanlık görüşüne ise rastlanmamıştır.
Başta yüklenilen katma değer vergisinin indiriminin reddedilmesi olmak üzere, usulsüzlük cezası ve vergi matrahlarının re'sen takdiri gibi telafisi güç sonuçlarla karşılaşmamak için, yasal defterlerin ihtiyacı karşılayacak kadar tasdik ettirilmesinde veya yıl içinde defterlerin dolması halinde yeni defter tasdik ettirerek işlemlerin bu defterlere kaydedilmesinde yarar vardır.
Defterlerin kapanış tasdikleri
Türk Ticaret Kanunu, yevmiye defterinin yeni yılın en geç ocak ayı sonuna kadar notere ibraz edilip son kaydın altına noterce "görülmüştür" ibaresi yazılarak tasdik edilmesini, iş yılı sonu için çıkartılacak envanter ve bilançoların ise gelecek iş yılının ilk üç ayı içinde tamamlanmış olmasını öngörmektedir.
Yasal defterlerin kapanış kayıtlarının yaptırılmaması Türk Ticaret Kanunu açısından defterlerin delil olarak ispat gücünü kaybetmesine yol açabileceğinden, önemlidir.
Öte yandan, Vergi Usul Kanunu'nda ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin yaptırılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme yoktur.
Sonuç ve uyarı
Yukarıda açıklandığı üzere, mal ve hizmet alım belgelerinin yasal defterlere kaydedilmemesi veya yasal defterlerin zamanında yazdırılmaması, özel usulsüzlük cezası yanında yüklenilen katma değer vergisinin indiriminin yapılamaması ile sonuçlanabilmektedir.
Yasal defterlerin zamanında yazdırılmamasını tespit eden vergi inceleme elemanlarının, vergi indirimini reddedip cezalı katma değer vergisi tarhiyatı istemeleri kesindir.
Bu çerçevede yapılacak tarhiyata karşı açılacak davanın ne şekilde sonuçlanacağı kesin olmayıp, kaybedilmesi riski ise alınabilecek bir risk değildir. Kaldı ki dava kazanılsa dahi, dava süreci ve maliyeti, yasal yükümlülüğün yerine getirilmesinin maliyeti ile karşılaştırılabilir değildir.
Sonuç olarak, katlanılamayacak maliyetlerle karşılaşmamak için, yasal defterlerin zamanında bastırılması konusunda dikkatli olunmasında yarar bulunmaktadır.
Defterlerin zamanında yazdırılmasının yanında;
Defterinin hesap dönemi içinde dolması halinde yeni defter tasdik ettirilerek işlemlerin bu deftere kaydedilmesi gerektiği,
Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde kapanış tasdiklerinin yaptırılmamasının defterlerin delil niteliği açısından önemli olduğu, unutulmamalıdır.