Küçük ve orta ölçekli şirket kriterleri belli mi, değil mi?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


 soneraltas.jpg

Bilindiği üzere, mülga 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un Ek 1’inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden 19/10/2005 tarihli ve 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen ve Bakanlar Kurulu tarafından 10/9/2012 tarihinde kısmen değiştirilen Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmeliğe göre 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirası’nı aşmayan ve bu yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ekonomik birimlere veya girişimlere, küçük ve orta büyüklükte işletme, yani kısaca KOBİ denilmektedir. Bir işletmenin KOBİ olarak tanımlanabilmesi için, yıllık çalışan sayısı, net satış hasılatı ve mali bilanço verileri esas alınmaktadır. KOBİ’ler kendi içerisinde üçe ayrılmakta; 10 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri bir milyon Türk Lirası’nı aşmayan işletmeler mikro işletme; elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri sekiz milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler küçük işletme; ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirası’nı aşmayan işletmeler ise orta büyüklükteki işletme olarak kabul edilmektedir. 

2011 yılında bakanlıkların yeniden yapılandırılması amacıyla çıkarılan 635 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 28. maddesi KOBİ’lerin tanımlanmasına, niteliklerine, sınıflandırılmasına ve uygulamalarına ilişkin esasları hazırlama yetkisini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na vermiştir. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1522. maddesinde ise “Küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri tanımlayan ölçütler, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun görüşleri alınarak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik, Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu ölçütler bu Kanunun ilgili tüm hükümlerine uygulanır.” denilmiştir. TTK’nın 1523. maddesinde de 640 sayılı KHK ile kurulan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecek küçük ve orta ölçekli işletme ölçütlerinin, sermaye şirketleri için de geçerli olacağı, bu ölçütlerin üzerindeki sermaye şirketlerinin ise büyük sermaye şirketi sayılacağı hükme bağlanmıştır. Dikkat edileceği üzere, 2011 yılında yapılan düzenlemelerle aynı konuda iki ayrı Bakanlığa yetki verilmiştir. 6103 sayılı Kanunla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na yeni TTK’dan kaynaklanan ve kendi uhdesinde olan ikincil düzenlemeleri, yani yönetmelik ve tebliğleri yürürlüğe koyma konusunda 1 Ocak 2013 tarihine kadar süre verilmiş, ancak yayımlanan ikincil düzenlemeler arasında bahsi geçen yönetmelik yer almamıştır. 

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri tanımlayan ölçütlerin, birleşme, bölünme ve tür değiştirme başta olmak üzere TTK’nın tüm hükümlerine uygulanacağı bizzat TTK’da yer alan bir hükümdür. Bir başka deyişle, TTK’nın bazı maddelerinin tatbikinde, sermaye şirketlerinin ölçekleri göz önünde bulundurulduğundan, özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler bazı yükümlülüklerden muaf tutulduğundan anılan ölçütlerin bilinmesi önem arz etmektedir. Gelinen noktada ortaya çıkan belirsizliği gidermek için farklı yöntemlerin takip edilebileceği görüşündeyiz. Birincisi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulan Yönetmelikle aynı içerikte bir KOBİ Yönetmeliği hazırlamasıdır ki, bu pek de aşina olmadığımız garip bir uygulama olacak ve kabul görmeyecektir. İkincisi, Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili kuruluşları arasında yer alması, mevcut KOBİ Yönetmeliği’nin yıllardır uygulanmakta ve bilinir olması gibi hususlar dikkate alınarak bu yetkinin Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bırakılması ve yeni TTK’nın 1522. maddesi ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na verilen yetkinin kaldırılmasıdır ki, yasa değişikliği gerektiren bu hususun kısa sürede sonuçlandırılması mümkün görülmemektedir. Üçüncü yol ise, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikte herhangi bir kriter getirilmeden doğrudan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulu’nca yürürlüğe konulan KOBİ Yönetmeliği’ne atıf da bulunulmasıdır ki, kanımızca kısa vadede en pratik çözüm budur. 

Tabi, bizim önerilerimiz bu şekilde olmakla birlikte, halihazırda Bakanlar Kurulu tarafından yürürlüğe konulmuş bir yönetmeliğin bulunduğu, normlar hiyerarşisi açısından Bakanlar Kurulu Yönetmeliği varken bakanlığın çıkaracağı Yönetmeliğin konumunun tartışmalı hale geleceği, bu nedenle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ayrı bir yönetmelik hazırlamaktan imtina etmiş olabileceği görüşü de nazar-ı itibara alınmalıdır. Kanımızca da bahsi geçen bakanlık bu düşüncelerle anılan Yönetmeliği çıkarmamıştır. Ancak, böyle bir yorum olsa dahi, Bakanlığın TTK’nın 1522. maddesinde öngörülen yönetmeliği çıkarmama gerekçesini ve anılan maddenin nasıl uygulanacağını paydaşları ile paylaşması gerektiği kanısındayız. Zira, TTK’nın 1522. maddesi yürürlüktedir ve anılan maddenin uygulamasına paydaşların yorum yoluyla ulaşmalarını beklemek doğru olmayacaktır. Bu itibarla, TTK’nın 1522. maddesinde öngörülen yönetmelik çıkarılmayacak olsa dahi, konuya ilişkin belirsizliğin ortadan kaldırılması, uygulamada birlik sağlanması ve tereddütlerin giderilmesi açısından, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın sermaye şirketlerinin ölçeklerinin hangi kriterlere göre belirleneceğini en azından bir tebliğe konu ederek açıklığa kavuşturmasının ve bölünme, birleşme, tür değiştirme işlemlerinin tescilinde küçük ve orta ölçekli şirketlerin sıkıntı yaşamaması için keyfiyetin bir yazı ile ticaret sicili müdürlüklerine bildirilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir