Kuralları IŞİD'e karşı niye işletmiyorsunuz?
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, El Nusra ve IŞİD'in Türkiye'ye dönük saldırılar gerçekleştirdiğini ancak angajman kurallarının bu örgütlere karşı işletilmediğini söyledi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Suriye'den Hatay'a kaçak yollarla geçmek isteyen insan kaçakçıları ile güvenlik güçleri arasında çıkan arbedede şehit düşen 23 yaşındaki uzman çavuş Mustafa Uyğun'nun şehit edilmesine ilişkin Yüksekdağ, "Angajman kurallarını niye El Nusra'ya, IŞİD'e karşı işletmiyorsunuz? El Nusra denetimindeki bölgeden Türk askerine, sınır karakollarına dönük saldırılar gerçekleşiyor. Ne hikmetse angajman kurallarını, uluslararası terör yapılanmalarına değil, meşru Kürt halk güçlerine karşı işletiyorlar. Bunu dünyada hiçbir ülkeye anlatamazlar, anlatamıyorlar da zaten" diye konuştu.
'Bizim gündemimizden hiç çıkmayacak'
HDP EŞ Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin grup toplantısında konuştu. Cizre'de büyük bir vahşet yaşandığını, toplu katliam uygulandığını ileri süren Figen Yüksekdağ, saldırıların devam ettiğini, yaşam alanlarının yaşayanlara dar edildiğini savunarak “Cizre Belediyesi bugün basıldı. 'Operayonları başarıyla bitirdik' diyenler sözde bugünlerde bölgedeki o kentlerde yaşayan halkımıza iktidarın şefkat elini uzatıyor. İktidar şefkat elini nasıl uzattı Cizre halkına diyerek operasyonlarda çekilen fotoğrafları gösterdi. Figen Yüksekdağ “Bilin ki efendiler daha hiçbir şey bitmedi. Herkes sizin bu şiddet operasyonlarınızın bitmediğini de biliyor. Sur'da hala abluka ve operasyonlar devam ediyor. İdil'de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ortada hiçbir başarı yok onların övünecekleri. Ortada bir vahşet ve savaş suçu var. Bu operasyonlar bitmedi ama halkın onurlu direnişi de bitmedi. Heryerde halka devletin yardım elini uzatıyoruz diyenler belediyelerin zarar tespit çalışmalarını yasaklıyor. Belediyeler hiçbir belediye birimi normal koşullarda yürütmesi gereken faaliyeti yürütemiyor. Niye o belediyelerde Kürtler var çünkü. O belediyelerde Kürt halkının seçtiği kendi meşru temsilcileri var çünkü. Kürdün evinin niye başına yıktın. Bizler nice yıkıntının içinden öz gücümüzle ayağı kalkmayı bildik. Bugün de onların yıktıklarını bizler yeniden kurabilecek güce ve özgüvene sahibiz. Yeter ki gölge etmesinler. Bizler insanlık değerlerine bağlı kalarak direneceğiz. Onlar zulme soyunduğunda biz direnişi dirilteceğiz. Onlar ahlaksızlığa soyunduğunda biz halkın ahlakını ve soylu değerlerini yücelteceğiz. Meclis bu vahşeti gündemine almasa dahi bizim gündemimizden hiç çıkmayacak" diye konuştu.
'Bu çok açık bir biçimde uluslararası bir suçtur'
Figen Yüksekdağ iktidarın bölgesel bir savaşa hazırlandığını, Suriye'ye müdahalenin düğmesine basmaya hazırlandığını belirterek şunları söyledi: "Siyasi iktidar kendisi bir çıkmaza sürükleniyor olabilir. Kendisi yarın ve önünün göremiyor olabilir. Ama Türkiye haklarını böyle bir çıkmaza sürüklemeye asla hakkı yok. Hazırlıklar yapılıyor. Suriye'ye dünkü bir kara operasyonu planlanıyor. PYD'ye topçu atışı yapılıyor. Ne için biz veriyoruz bu cevabı: Çünkü Suriye topraklarında IŞİD ve türevi faşist çete yapılanmaları temizleniyor. Demokratik Suriye Güçlerini, PYD'nin IŞİD'e karşı başlattığı bu operasyon başarıyla ilerliyor. Ve siyasi iktidar bu noktada devreye gidiyor ve operasyon başlatıyor. IŞİD'e karşı kılını kıpırdatmadı. Aksine siyasi, askeri, lojistik destek verdi. O çeteler Suriye'de mevzi kaybederken askeri hakeratın düğmesine basıldı. Bu havaalanının üssünü topçu ateşine tutuyor. Sebebi El Nusra'nın elinden gitmiş demokratik Suriye güçlerinin eline geçmiş olması. Bu çok açık bir biçimde uluslararası bir suçtur. Dünyanın terör örgütleri listesinde yer alan bir örgütün top atışıyla korunması ve savunulması iç hukuk ve siyasette suç teşkil eder. Ama bu suçu bilerek, isteyerek yapıyor siyasi iktidar. Bizler bu suçu deşifre etmeye devam edeceğiz. Suriye'de Kürt halkının etkin bir güç haline gelmesi ve Türkiye'deki siyasi iktidarın Kürt düşmanlığı. Suriye sınırında IŞİD ve El Nusra ile komşu olmayı içine sindiriyor. Bunu meşru görüyor siyasi iktidar ama Suriye sınırında Kürtlerle komşu olmayı istemiyor. Bu fikrini Suriyeli Kürt halkına dönük başlattığı operasyon ve askeri harekatla bir pratiğe dönüştürüyor. Kime karşı ve ne için angajman kuralları oluşuyor. PYD'den bir silahlı saldırı harekatı gelişti mi ama angajman kurallarını nedense hiçbir şekilde tehdit etmeyen PYD'ye ve Kürt güçlerine karşı içeriyor. Tek gerekçesi Kürt düşmanlığıdır. Angajman kurallarını niye El Nusra'ya karşı işletmediniz."