Liderler, İstanbullular'a seslendi
İstanbul'da düzenlenen mitinglerde CHP yerini Saadet Partisine bıraktı. AKP ise Kazlıçeşme'de seçmeniyle buluştu
İSTANBUL - İstanbul'da Cumhuriyet Halk Partisi, Çağlayan Meydanı'nda saat 12:00'de başlattığı mitingi saat 13:30'da sonlandırarak yerini Saadet Partisi'ne bıraktı. Adalet ve Kalkınma Partisi ise saat 13:00'de Kazlıçeşme'de seçmeniyle buluştu.
Baykal: İstanbul'a karşı sorumluluğumuzu en iyi şekilde yerine getireceğiz
Baykal, partisince Çağlayan Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmaya, "Bu miting, alıştığımız mitinglerden değil. Arkamızda bir miting, sağımızda bir miting kalabalığı, solumuzda bir miting kalabalığı var. 360 derece miting yapıyoruz" diye başladı.
İstanbul'u hak ettiği yere taşımanın bir boyun borcu olduğunu vurgulayan Baykal, "Bu sorumluluğumuzu en iyi şekilde yerine getireceğiz. Sorumluluğumuzu biliyoruz. İstanbul'a sahip çıkacağız. Ben de arkadaşlarım da büyük bir İstanbul coşkusu, İstanbul heyecanı içindeyiz" dedi.
"İsmet Paşayı ağzına alma"
Başbakan'ın kendisine, İsmet Paşa'ya saldırdığını, içindeki ateşi söndüremediğini savunan Baykal, şöyle konuştu:
''Neymiş, İsmet Paşa 80 yıl önce nüfus cüzdanına 'ekmek karnesi verilmiştir' diye damga bastırmış. Arkadaş sana tarih dersi mi verelim. Türkiye nasıl kuruldu. Hangi çilelerle bu memleket düşmanı Anadolu'dan çıkardı. Onu mu anlatalım. İkinci Dünya Savaşı'na Türkiye'yi sokmamak için İsmet İnönü hangi büyük diplomasi tuzaklarını kurdu, hangi büyük diplomasi açılımlarını yaptı. Sana bunu mu anlatalım. İnsaf et insaf. İsmet Paşa'yı ağzına bile alma bir defa. Bir vatandaşımızın 2. Dünya Savaşı'nda burnu bile kanamadı. O günlerde herkes aç kaldı. İngiltere'de Almanya'da. Bütün Avrupa'da insanlar aç kaldı. Karneyle yaşadı. Elbette böyle olacak. Yani bu İsmet Paşa'yı şikayet etmek için nasıl söylenebilir. Hangi ruh halidir. Hangi sorumsuzluktur. Hangi vicdansızlıktır. Oturmuş CHP, Deniz Baykal, İsmet Paşa. Bir adım daha öteye gidecek ama onu tam gözüne kestiremiyor. Orada duruyor. Şimdi bunu duyunca ben de diyorum ki benimle ilgili bir derdin varsa arkadan konuşma. Arkadan konuşmak ayıptır. Ama bana söyleyecek sözün varsa gel televizyona çıkalım. Sen bana ne soracaksan sor, ben cevap vereyim. Ben de sana ne cevap vereceksem, gözlerinin içine bakarak cevap vereyim. Geliyor mu? Hayır. Niye gelmiyorsun, Başbakan kaçar mı? Başbakan'a kaçmak yakışır mı? Başbakan korkar mı korkma gel çık karşıma.''
Erdoğan: İstanbul yine büyüklüğünü konuşturacak
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biliyorum ki İstanbul yine büyüklüğünü konuşturacak, yine Türkiye'nin numunesi olma özelliğini sergileyecek ve AK Parti ile yola devam diyecektir'' dedi.
Erdoğan, partisince Kazlıçeşme Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, şunları kaydetti:
''Az önce birileri Çağlayan'daydı. Aman yarabbi, ne palavralar. Nasrettin Hoca'ya bir palavracı gelmiş. Palavracı demiş ki 'Ben 40 arşın, 60 arşın atlarım'. Tabii böyle deyince Nasrettin Hoca da 'Atla oğlum' demiş. Bunun üzerine palavracı cevap vermiş. 'Halep'deyken atlardım' demiş. Hemen Nasrettin Hoca 'Halep oradaysa arşın buradır' demiş. Şimdi ben de diyorum ki sayın Baykal, senin Halep'in Çağlayan ise arşın burası, Zeytinburnu. Eğer metrekare ölçüp biçmesini bilmiyorsan burada öğreniver. Çağlayan Meydanı ne kadar, Zeytinburnu Kazlıçeşme ne kadar? Bunu da sana kılavuzların söylesinler.''
"Bu millet vermeyecek sana iktidar"
Baykal'ın devletin valilerine, yargıya, maliyeye, bürokratlarına, teknokratlarına sataştığını, ''Devletin bürokrasisinin hepsi AK Parti'li'' dediğini belirten Başbakan Erdoğan, Baykal'ın ''AKP ile gelen APS ile gider'' sözünü eleştirdi.
Erdoğan, ''Ayıptır ayıp. Bu ülkede APS ile ancak gitse gitse mektup gider. Devletin resmi kademelerindeki atamaların nasıl yapıldığı bellidir. Ama unuttun galiba, kimya bozuldu çünkü'' diye konuştu.
''Deniz Baykal'ın idealinde hiçbir zaman bu ülkede iktidar olmak bulunmadı. Çünkü halk onu ebedi muhalefet ilan etti'' diyen Erdoğan, ''Şimdi yalvarıyor 'Anneciğim ne olur bir gün bana bir iktidar'. Bu millet vermeyecek sana iktidar. Çünkü dürüst davranmıyorsun'' dedi.