Madencilikte sigorta şirketlerine denetim yetkisi önerisi
Ömür Burak BİRKAN - Maden Mühendisi
Ülkemizde madencilikte yaşanan iş kazalarının değişik nedenleri içinde belki de en önemlisi devletin yeterli denetimi yapmaması ya da yapamaması olduğu görülmektedir. Bu gerçeğin sonucu, devletin denetleme sisteminin gözden geçirilmesi, özellikle yeraltı kömür madenciliği için yeni bir denetleme sisteminin geliştirilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Yürürlükteki 5995 sayılı Kanun'la değişik 3213 sayılı Maden Kanunu'na göre, madenlerde iş güvenliği ile ilgili olarak hata ve noksanlıkları ruhsat sahibine bildiren “teknik” nezaretçi ile işçi sayısının 15’den fazla olduğu işletmelerde “daimi nezaretçiler” görev almaktadır. Bunlara ek olarak ruhsat sahibi, işletme müdürü ve koordinatörde iş akışı içinde belli sorumluluklar üstlenmişlerdir. Bu sorumluluk ve denetimler masanın işveren tarafıdır.
Masanın diğer tarafında oturan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da belirli zamanlarda madenleri iş güvenliği ile üretim açısından denetlemektedir. Madenlerde iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından denetim, Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı'nca “iş güvenliği uzmanları” veya “OSGB” olarak isimlendirilen Ortak Sağlık ve Güvenlik Birim’leri tarafından yapılmaktadır.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün Maden Kanunu'nun 29. maddesine göre “İşletme projesine aykırı faaliyette bulunulması ve faaliyetlerin can ve mal güvenliği açısından tehlikeli bir durum oluşturduğunun tespit edilmesi halinde maden üretimine yönelik faaliyetleri durdurma” dışında bir yetkisi yoktur. Esasen bu yetki doğru kullanıldığı sürece kapsamı kazaları önleyecek boyuttadır.
Madenlerde özellikle de yer altı madenlerinde denetimlerin daha yeterli, güvenilir ve düzenli yapılması gerektiği tartışılmaz bir zorunluluktur. Şu anda madencilikle ilgili olarak uygulanmakta olan denetim sistemi içinde yer alan “teknik nezaretçi” ve “iş güvenliği uzmanı” atama ve ücret bakımından işverene bağımlıdır. Ancak yasal olarak devlet adına denetim yaptığı ifade edilmektedir. Maaşları işveren tarafından ödenen ve istenildiğinde işveren tarafından işine son verilebilen bir denetleme elemanının görevini hakkıyla yerine getirme olanağı yoktur.
Yaşanmış olaylar bundan sonra devletten yeterli bir denetleme beklemenin doğru olmadığını göstermiştir. Madenlerin denetlenmesinde uygulanacak yeni sistemde denetleme elemanlarının işverenle ya da devletle fiziki bir bağlantısı olmamalıdır. Çünkü denetleme elemanının devletle bağlantısı olması durumunda “siyasi”, işverenle bağlantısı olması durumunda da “sosyal” baskı altında kalmaktadır. Devlet ve işverenden bağımsız kurulacak sistemle madenlerde daha etkin bir denetleme sağlanma olanağı vardır. Benzer uygulama bankaların denetlenmesinde yapılmaktadır. Örneğin; denetimi yapacak müfettiş denetleyeceği bankaya habersiz gitmektedir. Bankada yapılacak işlemlerde hata olmaması için başta banka müdürü olmak üzere tüm çalışanlar işlerini doğru yapmak için gereken hassasiyeti göstermekte, bunun yanı sıra eksikliklerini gördükleri arkadaşlarını da uyarmaktadırlar.
Bankalara benzer bir denetleme sistemini madenlerde de uygulama olanağı vardır:
1. Madenlerde işveren tarafından devlete ödenen SGK primleri ve masrafları belirli bir oranda indirilmelidir. İndirilen bu giderlerin karşılığı olarak işverenin, çalışanlarını iş kazası sonucu yaralanma ve ölümü de içeren özel sağlık ve hayat sigortası yaptırması zorunlu kılınmalıdır.
2. Söz konusu özel sağlık ve hayat sigortası işveren tarafından zorunlu olarak yaptırılacaktır. Hatta işverenin, bu sigortanın sorumluluk alanını daha da arttırılarak işletmeyi de sigortalama olanağı olacaktır. Devlet yasa çıkartarak, işveren tarafından tüm iş yerinin ve çalışanların özel sigortası yaptırmaması durumunda faaliyetlere başlamasına ve çalışmasına izin vermeyecektir.
3. Devlet yasalarla, sigorta kapsamında gerçek anlamda ocaklarda denetimin sağlaması için özel sigorta şirketlerine yetki ve sorumluluk verecektir.
4. Böylece maden işletmelerinde işçi sağlığı ve güvenliği yönünden Sigorta şirketleri de maddi sorumluluk almış olacak, bu durumda sigorta şirketleri de madenleri denetlemek için kendi denetim sistemini kurmak zorunda kalacaktır. Bu denetim sistemi içinde üretime ve iş güvenliğine yönelik uzman mühendisler yerini alacaktır. Bu arada maden ocağında çalışan teknik nezaretçi, daimi nezaretçi ve iş güvenliği uzmanları da sigorta şirketi ile işbirliği yapması sağlanacaktır. İşbirliği çerçevesinde bu kişilerin atanması, maaşları, sosyal gereksinimleri Sigorta şirketince yapılıp karşılanacaktır. Böylelikle teknik nezaretçinin ve iş güvenliği uzmanının işveren ruhsat sahibi ile fiziki bağlantısı kesilmiş olacaktır.
5. Sigorta şirketine ait uzman mühendisler ruhsat sahibinin madenini ve madende iş güvenliğini sağlayan teknik elemanları da denetleyecektir. Kısa bir süre içinde sigorta şirketince maden ocakları için denetleme standartları ve kuralları oluşturulacaktır.
6. Maddi çıkarları çakışan sigorta şirketleri ile işveren arasında kurulan kontrol sisteminde,gücün karşına bir güç koyma ilkesinden yola çıkarak, ruhsat sahibinin karşısına sigorta gücünü koyduğunuzda, tek amaçları denetim hizmeti vererek kazanç sağlamak olan Sigorta şirketlerinin, olası bir kazada ciddi para kayıpları söz konusu olacaktır. Bu kaybı önlemek için de sigorta şirketleri yapacakları denetim ve kontrol hizmetlerinde de çok daha dikkatli ve özenli davranacaklardır.
7. Sigorta şirketinin denetlemesi ve tutacakları raporlar işletme müdüründen işçisine kadar daha düzenli çalışmayı, birbirlerini kontrol etmeyi daha dikkatli çalışmalarını sağlayacaktır.
8. Sigorta şirketince yapılan denetimlerin sonuçları ve ocağın teknik nezaretçisinin raporlarına göre, ruhsat sahibi gerekli önlemleri almaması durumunda sorumlu olacak, gerektiğinde sigorta şirketi devletin bilgisi dahilin de işyerini, önlemler alınıncaya kadar durdurma yetkisine sahip olacaktır. Bu arada işveren çalışanlarının maaşını da ödemek zorunda kalacaktır. Madenlerde kaza halinde, kusur oranına göre özel sigorta firması tarafından, işverenden ve işçisine kadar maddi ve manevi tazminatlar tutulan raporlara göre dağıtılmış olacaktır.
9. Böyle bir sistem içinde kurallar doğru konulduğu sürece sorun yaşanmayacaktır.
Ülkemizde faaliyette bulunan tüm yeraltı ve yerüstü maden ocaklarını aynı sistemle denetleme olanağı vardır. Sigorta prim ve ödemelerine esas olacak çalışma koşulları ve riskleri göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılacaktır. Bu denetleme sistemin uygulanması için altyapının çatısı mevcuttur. Devlet, işveren, özel sigorta şirketleri, meslek odaları, işçi temsilcileri ve diğer tarafların bir araya gelerek, yapılacak bir çalışmayla uygulamanın yasal düzenlenmesinin hazırlanması mümkündür.