Malezya ve uçak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ahmet COŞKUNAYDIN
[email protected]

 

Malezya düşen uçaklarından çok daha önceleri, yaşadıkları ve yaşattıkları ile dünya gündemine oturmuş bir ülkeydi. Bir federasyon olan ve yaklaşık 30 milyon insanın yaşadığı bu Güney Asya ülkesi, önceleri ekonomide yaptığı olumlu atılımlarla dikkatleri çekmişti. Halen kauçuk, kereste ve petrol ürünleri ile benzeri orman mahsulleri ihracatında dünyada en önde gelen ülkeler arasında yer alan Malezya, ayrıca devletin ağırlıklı hisse sahibi olduğu Proton marka otomobili ile de tanınıyor. Yaklaşık 320 bin kilometrekarelik bir alanda yerleşik Malezya'da çok sayıda din ve dil bulunuyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu bu ülkede kişi başı gelir yaklaşık 9 bin (8770) dolar civarında. Etnik çatışmaların yoğunlukla yaşandığı federasyonda, çevre sorunları da gündemden düşmüyor.

Kendi iç sorunları, başarı ve başarısızlıkları ile boğuşan bu ülke, son dönemlerde ardı ardına yaşadığı iki uçak kazası ile dünya gündemine oturdu. Daha ilk uçağın düşüşü açıklanamadan, bu kez de kötü haber Ukrayna'dan geldi. Amsterdam-Kuala Lumpur seferini yapan Malezya havayollarına ait bir Boeing yolcu uçağı Ukrayna hava sahasından geçerken düşürüldü. Olay halen karanlıkta. Birbiri ile adeta savaşın eşiğinde olan, kardeş ve akraba Rusya ile Ukrayna olayı birbirlerinin üzerine atmakla meşguller. İçinde 295 yolcusu bulunan uçağın, Ukrayna'dan ayrılarak bağımsız bir cumhuriyet kurmak isteyen Rusya yanlısı gerillalarca düşürüldüğü öne sürülüyor. Burada şunu hatırlatmakta yarar var ki, bir yolcu uçağı, içindeki 100'den fazla yolcusu ile bundan yıllar önce askeri tatbikat yapan Ukrayna ordusu tarafından düşürülmüştü. O uçağı düşüren füzenin Rus yapımı olması nedeniyle, Ukrayna yönetimi, Rusya'ya yöneltme kolaylığına kaçmıştı.

 O yıllarda adeta kapatılan ve unutturulan bu olayın, bu kez kolay kolay kapatılması beklenmiyor. Çünkü bu talihsizlik uluslararası uçuş güvenliğini, dünya turizmini ve güvenli hava sahasının yeniden ele alınmasını gündeme taşıdı. İçlerinde Türk Hava Yollarının da bulunduğu, kimi hava yolu şirketlerinin, Ukrayna hava sahasın terk etmesi, olayın boyutunu ve ciddiyetini göstermiştir. Tabi sağlıklı bir sonuç, ancak uluslararası teknik kuruluşların yapabilecekleri araştırmalar ile gözler önüne serilecektir. Bunun için de yetkililerin, bu kuruluşların delillere ulaşması için gösterecekleri kolaylıklarla ortaya çıkabilecektir. Ancak bunlar yapılırsa Malezya hava yollarının ve onunla yolculuk eden bahtsız yolcuların ve yakınlarını kaybedenlerin acısı bir nebze olsun unutulabilir.

 Bu nedenle deliller yok edilmeden, kollar sıvanmalı ve bürokrasinin karanlık dehlizlerinde zaman yitirilmemelidir.