Manisa'da endişe edilecek bir durum yok

Akdağ, Manisa Devlet Hastanesi'nde yaşanan ölüm vakalarına ilişkin, "Meseleyi yakın bir şekilde takip etmeye devam edeceğiz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ERZURUM - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Manisa Devlet Hastanesi'nde yaşanan ölüm vakalarına ilişkin, "Şu anda endişe edilecek bir durum gözükmüyor. Ama meseleyi yakın bir şekilde takip etmeye devam edeceğiz" dedi.

Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Erzurum'a gelen Bakan Akdağ, Erzurum Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, Manisa'da çalışan enfeksiyon hastalıkları uzmanı doktorun bir takım ölümle sonuçlanan bazı vakaları bildirmesinin ardından süratle bilimsel heyet oluşturularak şehre gönderildiğini söyledi.

Söz konusu heyetin Manisa'da incelemelerde bulunduğunu belirten Akdağ, şunları kaydetti:

"Şimdi oradaki arkadaşlarımız 16 vaka görmüş. Bunların 6'sı da hayatlarını kaybetmiş. Birbirlerine benzer sebeplerden hayatlarını kaybetmişler, yüksek ateş, şuur bozulması gibi durumlar. Dolayısıyla Yunanistan'dan benzer bir hastalık olduğu için acaba oradan getirilen bir virüsle mi oldu diye bilim adamlarımız hemen süratle bir çalışmaya girdiler. Bir değerlendirme içerisinde, yurt dışı bazı laboratuvarlarla da görüşmek suretiyle 'ortak bir etken var mı, ortak bir sebep var mı ve bu daha ciddi bir salgına yol açabilir mi' diye önceden tedbirimizi almış olduk. Ancak bunun anlamı ne Yunanistan'da görülen virüsle ilgili olduğudur ne de bunun bir salgın olarak yayılacağıdır. Bu bir tedbir, önlem almadır."

Bakan Akdağ, bu tip meselelerde süratle hareket ettiklerine dikkati çekerek, "Bana dün akşam yeni vakanın olmadığı söylendi. Bu sevindiricidir. İnşallah önemli bir şey çıkmayacaktır. Ama benzeri bütün durumlarda olduğu gibi süratle takip eden bir mekanizmamız var artık. Şu anda endişe edilecek bir durum gözükmüyor. Ama meseleyi yakın bir şekilde takip etmeye devam edeceğiz. Yunanistan'da görülen hastalığın virüsü, sivrisineklerin taşıdığı bir mikropla alakalı. Şu anda bununla ilgili bir şey çıkmadı ortaya. Bir delil çıkmadı. Ama işin o tarafını da araştırıyoruz. Önemli olan ortada yeni bir vakanın olmayışıdır. Meseleyi yakından takip edeceğiz" dedi.

"Hastalardan biri yılan sokmasından öldü"

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, Manisa Devlet Hastanesindeki vakalardan birinin yılan sokmasından hayatını kaybettiğinin kesinleştiğini, vakaların Batı Nil Ateşi kaynaklı olup olmadığına ilişkin sonucu 29 Ağustos Pazar günü almayı ümit ettiklerini bildirdi.

Çom, makamında yaptığı açıklamada, yaklaşık 10 gün önce Manisa Devlet Hastanesi'ne benzer bulgularla başvuran hastalar bulunduğunun bildirilmesi üzerine inceleme başlatıldığını anlattı.

Bakanlık tarafından oluşturulan iki heyetten birinin yerinde inceleme yürütürken,  diğerinin merkezde gelişmeleri günü gününe takip ettiğini kaydeden Çom, hastalardan alınan numuneler üzerindeki tetkiklere de hemen başlandığını söyledi.

Bugüne kadar hastaneye başvuran 16 hastadan halen 8'inin yatarak tedavi gördüğünü, bunlardan 4'ünün yoğun bakımda olduğunu bildiren Çom, "Yoğun bakımdaki hastalarımızın genel durumları iyi, hayati tehlikeleri yok. Hastalık bulguları diğerlerine göre daha ağır olduğu için yoğun bakımda takip ediliyorlar" diye konuştu.

"Olayın bir salgın ya da bulaşıcı hastalık olup olmadığı, Yunanistan'da görülen Batı Nil Ateşi ile bir alakası bulunup bulanmadığı" yolunda spekülasyonlar ortaya atıldığını hatırlatan Çom, şunlara dikkati çekti:

"Son 1 haftadır benzer hastalık bulgularını taşıyan yeni bir başvuru olmadı. Manisa'ya komşu ya da diğer illerde aynı bulgulara sahip başka hasta bulunmuyor. Salgın bir hastalıkta, her gün artan sayıda vaka görülür, ama burada aynı durum söz konusu değil. Yerelde kalmış ve devamı gelmeyen, aynı bulgularla seyreden bir hastalık söz konusu. Ancak bu bulguları aynı hastalık da ortaya çıkarabilir, ilaç zehirlenmesi ya da yılan sokması gibi farklı nedenlere de bağlı olabilir. Zaten hastalardan birinin yılan sokmasından hayatını kaybettiği kesinleşti. Hem şu andaki, hem de geriye yönelik etkeni belirlemek amacıyla Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'ndeki tetkikler sürüyor. Aldığımız bilgilere göre Yunanistan'da Batı Nil Ateşi kaynaklı vaka sayısı 114'e ulaşmış. Manisa'daki vakaların da Batı Nil Ateşi kaynaklı olup olmadığına ilişkin sonucu 29 Ağustos Pazar günü almayı ümit ediyoruz."

Yapılan tetkiklerde bu hastalıkla ilgili ilk bulguların negatif olduğunu, ancak kesin tanı için ikinci bir teste gerek duyulduğunu anlatan Çom, "Gerek Türkiye'de, gerekse dünyada görülebilecek ne kadar hastalık varsa hepsinin üzerinde duruluyor, buna yönelik tetkikler yapılıyor. Ancak çok sayıda test yapıldığı için numunelerin bazen bir gün bekletilmesi gerekiyor. Halkımız paniğe kapılmadan bakanlığımızın açıklamalarını takip ederek hareket etsin. Sürece hakimiz, endişe edilecek bir durum söz konusu değil" şeklinde konuştu.

"Vakaların birbiriyle bağlantısı bulunup bulunmadığı" sorusu üzerine Çom, hastaların bölge, yaş, meslek gibi özellikler bakımından benzerlik taşımadıklarını, ancak daha çok orta yaş ve üstündekilerde görüldüğünü belirtti.

Çom, "Şu anda hiçbir şey için kesin konuşmak mümkün değil. Söylenenlerin hepsi zan ve tahminden ibarettir. Bu da vatandaşlarda kafa karışıklığına sebep oluyor. Vatandaşlarımız Bakanlığımızın açıklamalarını takip etsinler" diye konuştu.

İstanbul'daki göz vakaları

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, İstanbul'daki "Kırmızı göz" salgını ile ilgili açıklamalarda da bulundu.

Şehirde son 10-15 gündür halk arasında "kırmızı göz" denilen, küçük çaplı bir konjonktivit salgını görüldüğünü ifade eden Çom, "Bu salgına enterovirüsün sebep olduğu tespit edildi" dedi.

İlk başlarda günlük 3 bin-2 bin 500 olan vaka sayısının son günlerde binlere kadar düştüğünü, hastalıktan toplam 35-36 bin civarında kişinin etkilendiğini bildiren Çom, "İstanbul'un her bölgesinden ve yaş grubundan insan var" şeklinde konuştu.

Hastalığın direkt temasla bulaştığını, bu nedenle aynı aileden ve iş çevresinden kişilerde sıklıkla ortaya çıktığını anlatan Çom, bu ve benzer hastalıklarda kişisel hijyenin büyük önem taşıdığını, ellerin sık sık yıkanması ve hasta kişilerle temasta bulunulmaması gereğine işaret etti.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir