Markamızı tescil ettirmek yeterli mi?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Kemal YAMANKARADENİZ / Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı

Markalar ürün ve hizmetleri birbirinden ayırt etmeye yarayan en önemli unsurlardır. Marka seçimi için gerekli zaman ve bütçenin ayrılması, ileriye dönük kazançlarımızın garantisidir, diyebiliriz. Değişen ekonomide söz sahibi olabilmek, mal ve hizmet sunup faaliyetlerimizi sürdürebilmek için en çok önem vermemiz gereken konuların başında da marka tescili gelmektedir. Marka ve patent vekillerinin desteğini alarak tescil edilmiş bir markanın, günümüz koşullarını da göz önünde bulundurduğumuz zaman bizler için bir yatırım olduğunu görmemek mümkün değildir. Çünkü artan rekabet ile birlikte, firmaların her anlamda daha da bilinçli davranmasıyla marka bulmak artık eskisi kadar kolay olmamaktadır.

Marka sahibi olmak noktasında değinmemiz gereken en önemli konu ise sahip olduğumuz markayı tescil süresinden sonra da sürekli takip etmemiz gerektiğidir. Markamızın zarar görmesini ancak bu şekilde engelleyebiliriz ve markamıza karşı saldırıların kimler tarafından yapıldığının farkına varabiliriz. Zira markamızı korumak, en az onu oluşturmak kadar önem arz etmektedir. Tescil edildikten sonra sürekli takip edilip, pazar alanlarının tümünde gerekli inceleme işlemlerini yapan ve bu sonuçlar doğrultusunda kendisine yön veren bir marka ile sadece tescil edilip sonrasında hiçbir şekilde takibi yapılmamış olan bir marka arasında çok büyük farkların olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.

Tescilden sonra takibi yapılan marka daha sağlam bir yapıya sahip olacağı gibi hukuksal açıdan da üstün tutulacaktır. Böyle bir markaya zarar vermek isteyenler daha kısa sürede tepki alacak ve haklarında gerekli yaptırımlar uygulanacaktır.

Bu noktada Türk Patent Enstitüsü’nün her ay yayınlanan verilerini takip etmekte fayda vardır. Büyük sıkıntıları önceden fark edip önlem alabilmek adına bu verilerin değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Bültenlerin değerlendirilmesiyle, markamıza zarar verebilecek markaların tescilinin önüne geçebilmek mümkündür.

Marka oluşturmak, tescil ettirmek ve sonrasında takibini yapabilmek için, çok yüksek meblağlar olmamakla birlikte, maliyet ve zaman gerekmektedir. Fakat gerekli maliyet ve zamanı harcamayı kabul etmemek, ileride bundan çok daha büyük maliyet ve zaman kayıplarına neden olacaktır. Çünkü başka bir şirket markamıza benzeyen bir markayı tescil ettirdiği takdirde ürettiğimiz ürünlerin benzerlerini üretip piyasaya sunma hakkı kazanabilecektir. Bu durumda da şirketimiz tescil işlemleri için gözden çıkaramadıklarının kat ve kat üstünde zarar görecektir.

Unutulmamalıdır ki markalar şirketlerin varlığının, ayırt edici olabilmelerinin vazgeçilmez unsurlarıdır ve markaya yapılan yatırım geleceğe yapılmış yatırım demektir.