”Mayınlı arazilerle ilgili yasa Cumhurbaşkanı için bir fırsat”

CHP lideri Baykal, yasanın Cumhurbaşkanı için, iktidardan gelen her öneriyi onaylayan bir noter olmadığını göstermesi açısından bir fırsat olduğunu söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

AYDIN - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, mayınlı arazilerle ilgili yasal düzenleme hakkında, "Cumhurbaşkanı için, iktidardan gelen her öneriyi onaylayan bir noter olmadığını göstermek için uygun bir fırsattır" dedi.

Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçimleri iptal edilen ve bu pazar yeniden seçimin yapılacağı Aydın'ın Söke ilçesi Bağarası beldesine gitmek üzere İzmir'e gelen CHP Lideri Deniz Baykal, Adnan Menderes Havalimanında, Karşıyaka ile Bayraklı belediyeleri arasındaki anlaşmazlık nedeniyle işten çıkarılan KENT AŞ işçileri tarafından karşılandı. İşçiler ellerinde "Umudumuz sizsiniz" yazılı pankartlar açtı.

Havalimanından Söke'ye hareket eden Baykal, ilçedeki "Harikalar Diyarı" adlı restoranda CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam ile kahvaltı yaptı.

Restoran çıkışında gazetecilerin mayınlı arazilere ilişkin tasarının yasalaşması konusundaki sorularını yanıtlayan Baykal, yasanın beklentileri karşılamadığını söyledi.

Baykal, şöyle konuştu:

"Zaten yasanın çıkma şartları, sabahlara kadar süren müzakereler, Meclis Başkanlığı'nın Anayasa'ya, iç tüzüğe aykırı uygulamalarda ısrar etmesi, bunun üzerine müzakerelerin askıya alınmasını kaçınılmaz hale düşürdü. Meclis Başkanı'nın yönetme durumunda kalmış olması, bu yasanın manevi öneminin bir anlamda yansıması olmuştur. Çok sert tartışmalarla müzakere süreci geçirilmiştir ve genel kurulda tasarı oylanmıştır. Umut ediyorum bu yasa, önce Cumhurbaşkanı'nın önüne gidecek. Cumhurbaşkanı yasanın o malum maddesini, yani 510 kilometre boyundaki sınır arazisinin mayından temizlenmesi karşılığı yabancı firmalar ve ülkeler tarafından kullanılmasına izin veren maddesini veto etmelidir."

"Cumhurbaşkanı bir noter konumunda olamaz"

Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'nin yararlarını, çıkarını gözetmekle yükümlü olduğuna dikkati çeken Baykal, şöyle devam etti:

"Parlamentodaki çoğunluğun her önüne getirdiği maddeyi onaylamak Cumhurbaşkanı'nın görevi değildir. Cumhurbaşkanı bir noter konumunda olamaz. Burada Türkiye'nin çok ciddi yararları söz konusudur. Dünyanın hiç bir ülkesinde uygulanmamış bir modeldir bu önerilen. Üstelik herhangi bir arazi de değil, 510 kilometrelik sınır boyunda uygulanacaktır, terör bölgesinde uygulanacaktır. Ortadoğu coğrafyasının hemen yanında uygulanacaktır. Kimlerin eline geçeceği konusunda hiç bir güvence yoktur. Böyle bir maddeyi Cumhurbaşkanı'nın görmezden gelmesi, Türkiye'nin uzun vadeli yararlarını gözetme anlayışıyla bağdaşmaz. Bu nedenle Cumhurbaşkanı bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır ve 'Tekrar düşünün' diye geri çevirmelidir. Cumhurbaşkanı sadece iktidarın Cumhurbaşkanı olarak algılanmamalıdır. Önce kendisi bütün Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olduğunu düşünmelidir. "

Baykal, mayınlı araziler konusunda referandum önerdiklerini, Türk halkının konuyla ilgili hissiyatının ortada olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı'nın halk oyunu ve kamuoyu yararlarını dikkate alarak bir değerlendirme yapması gerektiğini belirterek, "Cumhurbaşkanı'nın bu konuda harekete geçmesini bekliyoruz. İktidardan gelen her öneriyi onaylayan bir noter olmadığını göstermek için uygun bir fırsattır. Bu fırsatı Cumhurbaşkanı değerlendirmelidir" dedi.

Konunun daha sonra Anayasa Mahkemesi'ne de yansıyabileceğine ifade eden Baykal, şöyle konuştu:

"Anayasa Mahkemesi umut ediyorum, bu yasa konusunda gerekli değerlendirmeyi yapacaktır. Bu yasa geçerlilik kazansa da ben bu yasanın bu maddesinin ölü doğmuş bir madde olduğuna inanıyorum. Türkiye'nin sınır boyunun 510 kilometresini, ne idüğü belirsiz birilerine, 3 günlük ömrü kalmış bir iktidarın teslim etmesi kabul edilemez. Yani bu işin yasalaşması, bunu Türkiye yararına bir uygulama haline dönüşmesini güvence altına almaz. Gerçek ortaya çıkacaktır. Umut ediyorum iktidar da bu konuda ısrarcı olmaktan çıkacaktır."