MB: Gıda enflasyonunda artış görülebilir

Para Politikası Kurulu meyve fiyatlarındaki yüksek artışlar ve baz etkisi nedeniyle Mayıs ayında gıda grubu enflasyonunda belirgin bir artış görülebileceği tahmininde bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) meyve fiyatlarındaki yüksek artışlar ve baz etkisi nedeniyle Mayıs ayında gıda grubu enflasyonunda belirgin bir artış görülebileceği tahmininde bulundu.

Kurul ayrıca, gerek enerji ve diğer emtia fiyatlarının bulunduğu yüksek seviyelerin gerekse dış talebi zayıflatan gelişmelerin, cari dengedeki iyileşmeyi yılın son çeyreğine ertelediği değerlendirmesinde bulundu.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 1 Mayıs tarihli Toplantı Özetini yayınladı. Kurul Nisan ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0.87 oranında arttığını ve yıllık enflasyonun yüzde 4.26'ya yükseldiğini anımsatarak, yıllık enflasyondaki bu yükselişte ithalat fiyatlarının gecikmeli etkileri ile haberleşme hizmetlerinden kaynaklanan baz etkisinin belirleyici olduğunu belirtti.

Kurul, bu gelişmeler sonucunda temel enflasyon göstergelerinin de öngörüldüğü şekilde yukarı yönlü bir seyir izlediğini kaydetti. İşlenmemiş gıda fiyatlarının enflasyona düşüş yönünde yaptığı katkının Nisan ayında da devam ettiğini vurgulayan Kurul, meyve fiyatlarındaki yüksek artışlar ve baz etkisi nedeniyle Mayıs ayında gıda grubunda enflasyonun belirgin bir artış gösterebileceğini tahmin etti.

Kurul, petrol fiyatlarındaki birikimli artışların yılın ikinci yarısında diğer enerji kalemlerine yansımasının beklendiğini kaydetti.

Dış talep zayıf görünümünü koruyor

Son dönemde açıklanan kapasite ve üretim göstergelerinin yılın ikinci çeyreğinde iktisadi faaliyetin büyüme hızında bir miktar yavaşlamaya işaret ettiğine dikkat çeken Kurul, iç piyasa sipariş beklentilerinin de yurt içi talebe ilişkin yavaşlama sinyalleri içerdiğini kaydetti.

Dış talebin zayıf görünümünü koruduğunu belirten PPK, altın hariç ihracat miktar endeksinin yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyrek ortalamasına kıyasla bir miktar gerilerken, öncü verilerin yılın ikinci çeyreğinde ihracatta sınırlı bir toparlanmaya işaret ettiğini kaydetti. Kurul, küresel ekonomiye ilişkin son dönemde artan belirsizliklere atıfta bulunarak dış talebe ilişkin aşağı yönlü risklerin henüz ortadan kalkmadığını vurguladı. Bu çerçevede Kurul ihracattaki toparlanmanın yavaş ve kademeli gerçekleşeceği öngörüsünü yineledi.

İstihdamdaki artış güçlü

İstihdam koşullarındaki iyileşme devam ederken issizlik oranlarının kriz öncesi seviyelerine yaklaştığını belirten PPK, istihdamdaki artışın yılın ilk çeyreğinde beklenenden daha güçlü olduğunu kaydetti. Öncü göstergelerin artış eğiliminin kısa vadede yavaşlayarak süreceğine işaret ettiğini dile getiren Kurul, istihdam koşullarındaki iyileşmenin yurt içi talebe destek verdiğini, ancak bu aşamada birim işgücü maliyeti üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmadığını ifade etti.

Cari açıktaki iyileşmeyi son çeyreğe ertelendi

Kurul, gerek enerji ve diğer emtia fiyatlarının bulunduğu yüksek seviyelerin gerekse dış talebi zayıflatan gelişmelerin, cari dengedeki iyileşmeyi yılın son çeyreğine ertelediği değerlendirmesinde bulundu.

Kurul, fiyat istikrarına ve finansal istikrara ilişkin risklerin azaltılması açısından, mevcut politika bileşiminin sıkılaştırıcı yöndeki etkilerinin yakından izlenmeye devam edilmesinin ve gerekli görüldüğü takdirde aynı doğrultuda ilave tedbirler alınmasının uygun olacağını belirti.

Zorunlu karşılıkta ilave artışa ihtiyaç yok

Kurul üyeleri, yakın dönemde özellikle bazı Euro Bölgesi ülkelerinde artan kamu borcunun sürdürülebilirliğine dair endişelerin gelişmekte olan ülkelere sermaye akımlarında nispi bir zayıflamaya yol açtığına dikkat çekerek düzenli döviz ihaleleri ile alınan tutarın gözden geçirilmesinin faydalı olabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu zayıflamanın devam etmesi halinde, günlük döviz ihalelerinde alımı yapılacak tutarın kademeli olarak azaltılabileceği belirtildi. Kurul, böyle bir durumda piyasaya bu kanaldan arz edilecek Türk lirası likidite tutarı da azalacağından kredi büyümesi açısından 2011 yılının ikinci yarısında zorunlu karşılık oranlarında ilave artışlara duyulabilecek ihtiyacın da azalacağını belirtti.

Kurul, Önümüzdeki dönemde Banka ile eşgüdüm içerisinde diğer kamu otoritelerince alınabilecek tedbirlerin de benzer şekilde zorunlu karşılık oranlarında ilave artışlara ihtiyacı azaltacağı vurguladı.

Bu konularda ilginizi çekebilir