Meclis Başkanı AP'nin Türkiye kararını değerlendirdi

"AP'nin itibarını ve inandırıcılığını zedeliyor"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA -TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye kararına ilişkin, "AB üyesi ülkelerdeki benzer müdahaleler göz ardı edilirken Türkiye’deki olaylara bu denli provokatif ve adil olmayan bir yaklaşım gösterilmesi anlaşılır bir durum değildir. Ülkeye ve olaya özgü yaklaşımlar hem uluslararası camianın, hem de yakın ilişki içerisinde bulunduğumuz AP'nin itibarını ve inandırıcılığını zedelemektedir" dedi.

TBMM Başkanı Çiçek, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye kararına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. "Avrupa Parlamentosu'nun Gezi Parkındaki olaylara ilişkin kararı objektif olmadığı gibi uluslararası hukuk kuralları ile de bağdaşmamaktadır" ifadesini kullanan Çiçek, şunları kaydetti:
"İfade, toplantı ve gösteri hürriyeti uluslararası insan hakları hukukunun ve Avrupa Birliği'nin temel değerleri arasındadır. Türkiye de bu değerleri benimsemiştir. Öte yandan bu özgürlükler kullanılırken şiddete başvurulmaması ve şiddetin önlenmesi, kamu düzeninin korunması, diğer vatandaşların özgürlüklerinin ihlal edilmemesi esastır.
Hepimizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve onu yorumlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği çok sayıda kararda cebir ve şiddetin asla tasvip edilemeyeceği, bunun bir sorun çözme yöntemi olmadığı, hatta bu yöntemi benimseyen partilerin kapatılmasını uygun bulduğu bilinmesine rağmen Avrupa Parlamentosu'nun bağlayıcı bu kararlar karşısındaki duyarsızlığını anlamak mümkün değildir."

"Önyargıyla yaklaştığı izlenimi veriyor"
TBMM Başkanı Çiçek, Avrupa Parlamentosu'nun değerlendirmesinde AİHM kararlarının görmemezlikten gelinmesinin, çok ciddi bir eksik olduğunu vurgulayarak, "Anlaşılıyor ki Avrupa Parlamentosu olaylara evrensel hukuk açısından değil gündelik siyaset açısından bakmaktadır" dedi.
Demokratik haklarını kullanan göstericilerin arasına sızıp çevreyi yakıp yıkan, kendileri gibi düşünmeyen vatandaşlara saldıran, şiddet uygulayan, polise taş ve Molotof kokteyli atanların "barışçıl ve meşru" olarak tanımlanmasının, Avrupa Parlamentosu'nun Gezi Parkı olaylarına maalesef önyargıyla yaklaştığı izlenimini verdiğini belirten Çiçek, şöyle devam etti:
"Türkiye demokratik bir ülkedir. Özellikle son yıllarda demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanında çok önemli reformlar yapılmıştır. Her demokratik ülke gibi Türkiye’de de şiddet içermemek şartıyla bu tür gösterilerin olması normaldir. Sorunun çözümü için çaba sarf edilmekte ve sivil toplum temsilcileri, sanatçılar ve protestocu vatandaşlarla görüşmeler yapılmaktadır.
Olaylarda aşırı güç kullanan güvenlik güçleri hakkında işlem yapıldığı açıklanmıştır. Buna rağmen bir taraftan polis şiddetine maruz kalanların mağduriyetlerinin giderilmesi istenirken öbür taraftan olaylardan zarar gören masum vatandaş ve esnafın göz ardı edilmesi son derece manidardır ve Avrupa Parlamentosunun Türkiye ile ilgili olaylara tek yanlı bakma alışkanlığından vaz geçmediğini göstermektedir.
Avrupa Birliği tarafından yöneltilen yapıcı eleştirilere açık olduğumuz son yıllarda yapılan reformlardan açıkça anlaşılmaktadır. Ancak AB üyesi ülkelerdeki benzer müdahaleler göz ardı edilirken Türkiye’deki olaylara bu denli provokatif ve adil olmayan bir yaklaşım gösterilmesi de anlaşılır bir durum değildir. Ülkeye ve olaya özgü yaklaşımlar hem uluslararası camianın, hem de yakın ilişki içerisinde bulunduğumuz Avrupa Parlamentosu'nun itibarını ve inandırıcılığını zedelemektedir."