Melek yatırımcılar zamanı
Reyhan GÜLEÇ / Avukat
Son dönemde adını sıkça duyduğumuz bir kavram var ki ilgili oldukları işlerin meraklısı olan herkes onların peşinde! Kendilerine proje tekliflerinin havada uçuştuğu, "dragon den" ile akıllara yer eden namı değer melek yatırımcılar söz konusu tabii ki de! Peki, kim bu ismi son derece cezbedici olan melekler?
Melek kavramı dünyada ilk olarak Broadway gösterilerinin devam etmesi için yüksek riskli yatırım yapan borsa tüccarlarını ifade etmek üzere kullanılmıştır. Bu yatırımların esas amacı gösterilerde rol alan tiyatro oyuncularıyla tanışmaktı. Bugün melek yatırımcılar benzer şekilde faaliyet göstermekte olup özellikle yeni başlayan işletmelere finansman desteği sağlamaktadırlar. Melekleri diğerlerinden ayıran en önemli özellik ise finansman kaynağı dışında girişimde çeşitli şekillerde aktif rol aldıkları için işletmeye kattıkları değerdir. Onlara melek denmesinin sebebi, yatırım yaptıkları firmaların girişim seviyesinde olmasından dolayı diğer yatırımcılarca yeterli görülmemeleridir.
Hızlı yükselişine tanıklık ettiğimiz dinamik Türkiye ekonomisi özellikle notunun uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından "yatırım yapılabilir" düzeye yükseltilmesinin ardından, vergi muafiyetinin de %75 olarak melek yatırımcılar için dünyadaki en yüksek gelir vergisi muafiyeti olması nedeniyle tüm dünyadan melek yatırımcılara göz kırpar hale geldi. Nitekim vergi muafiyeti yalnızca Türk melek yatırımcılar için değil yabancı yatırımcılar için de aynen geçerli. EBAN Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Baybars Altuntaş'ın belirttiği üzere "bu oran yatırımcı açısından yıllık 1 milyon TL'ye kadar olan bir yatırım için riski dörtte bir oranına düşürmek anlamına geliyor".
Geçen yıl Temmuz ayında çalışmalarına başlanan mevzuat, yaklaşık bir buçuk yıl sonra 15 Şubat 2013'te Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı'ndan Resmi Gazete'de yayımlanan "Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik" (Yönetmelik) ile resmen yürürlüğe girdi. Melek yatırımcılığı teşvik eden düzenlemeye göre; bireysel katılım yatırımcısı (BKY) olarak faaliyette bulunan gerçek kişilerin vergi desteğinden yararlanabilmeleri için bireysel katılım yatırımcısı lisansına (BKY Lisansı) sahip olmaları şart koşulmuştur. 5 yıl süre ile verilen BKY Lisansı, yüksek gelire sahip yatırımcılar ve tecrübeli yatırımcılar tarafından alınabiliyor. Yüksek gelire sahip olan yatırımcıların lisans alabilmesi için son iki yıllık geliri toplamının en az 200 bin TL olması ve 1 milyon TL'lik menkul-gayrimenkul varlığını beyan etmesi gerekiyor. Tecrübeli yatırımcılar için çeşitli kriterlerde ve pozisyonlarda tecrübe sahibi olmaları aranıyor. Yabancı melek yatırımcıların devlet teşvikinden yararlanabilmesi içinse Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan çalışma izni ve İçişleri Bakanlığı'ndan oturma izni alınması gerekiyor. BKY'nın 75%'lik devlet desteğinden yararlanabilmesi için bir girişim şirketine koyacağı sermayenin 20 bin TL ile 1 milyon TL aralığında olması gerekiyor. Yönetmelik'te bireysel katılım dışında bir de ortaklık türü düzenlenmiştir. Buna göre, en az iki lisanslı BKY tarafından bir girişim şirketine yatırım yapılması durumunda bu yatırımlar BKY ortak yatırımları olarak adlandırılır. Bireysel yatırımlardan farklı olarak, BKY ortak yatırımlarında her bir girişim şirketine yapılacak azami yatırım tutarı yıllık bazda 2 milyon TL olarak uygulanacaktır.
Girişimciyi koruyucu özellik taşıyan bir düzenleme ise azami ortaklık payına ilişkindir. Buna göre, BKY'ler ya da BKY ortaklıkları girişim şirketinde hâkim ortak olamaz ve girişim şirketini kontrol edemez. Ancak BKY'lere girişim şirketinin yönetim kurulunda temsil edilme hakkı sağlayan imtiyazlı paylara sahip olabilme serbestisi tanınmış olup bu çerçevede girişimciler ve BKY'ler arasında yapılacak birçok hissedarlar sözleşmesi, yeni Türk Ticaret Kanunu ile yolu açılan şarta bağlı sermaye artırımı ile imtiyaz kullanımı veya performansa dayalı olarak yönetim kurulu üyelerine tanınabilecek "stock option"lar gündeme gelecektir. Yönetim kurulu üyeleri ifadesine vurgunun nedeni ise BKY'lerin girişim şirketinde yönetim kurulu dışında idari görev alamamaları ve girişim şirketinden herhangi bir ücret ya da maaş alamayacak olmalarıdır.
Ulusal literatürde bugüne değin incelenmeyen ancak ekonomik kalkınma ve girişimcilik başarısı üzerinde çok büyük etkileri olan melek yatırımcıların girişimleri gün geçtikçe daha da büyük bir öneme sahip olmakta. Umarız ki sağlanan bu teşviklerin hem ülke ekonomisine hem de parlak girişimcilere sağlayacağı katkılar global olarak pozitif geri dönüşler sağlasın.