Merkel'den kritik Türkiye ziyareti

Almanya Başbakanı Merkel yarın Gaziantep'te sığınmacı kampı ziyaret edecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye ve Avrupa Birliği arasında sağlanan göç mutabakatının AB içindeki en önemli destekçisi konumunda olan Almanya Başbakanı Angela Merkel, tarafların mutabakatın şartlarını zamanında karşılayıp karşılamayacağının tartışıldığı bir dönemde yarın Gaziantep'e gidecek ve bir kampı ziyaret edecek.

Ziyarette, AB'nin mülteciler için Türkiye'ye sağlayacağı mali yardımın nasıl kullanılacağına dair detayların netleşmesi beklenirken analistler, Merkel'in bu ziyaret sırasında AB-Türkiye göç mutabakatının önemine dikkat çekerek taraflar arasında "güven tazelemeye çalışacağını" ifade ediyor.

              
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile Gaziantep'e gelecek olan Merkel'e Başbakan Ahmet Davutoğlu da eşlik edecek. Ziyaret sırasında Nizip'teki bir mülteci kampı ile bir çocuk koruma merkezi ziyaret edilecek; Davutoğlu ile konukları ikili görüşmeler yapacak.
              
"Merkel ve Tusk'un ziyaretinde temel konular AB ve tam üyelik görüşmeleri ama en sıcak konu tabi ki göçmenlerin durumu. Türkiye bu konuda üzerine düşeni yapıyor. Ege'den geçişler ciddi şekilde azaldı. Anlaşma şartlarına Türkiye uyuyor, ama Yunanistan'dan göçmenlerin geri gönderilişinde halen bir sistem olamadı" diyen üst düzey bir Türk yetkili, "Vizesiz seyahat için yapılan yasal düzenlemeler ve çalışmalar görüşmeler sırasında anlatılacak. Gelecek fonların nasıl kullanılacağı proje bazlı olarak da Merkel ve Tusk'a ifade edilecek" dedi.
              
Türkiye ve AB arasında bazı üyelerin itirazlarına rağmen Merkel'in de yoğun desteği ile Mart ayında sağlanan göç mutabakatı, Türkiye'nin yasadışı yollardan Yunan adalarına giden göçmenleri kabul etmesi, karşılığında AB'nin yasal yollardan Türkiye'den Suriyeli göçmenleri kabul etmesini öngörüyor. Türkiye'ye verilmesi öngörülen 3 milyar euroluk mali yardıma ek olarak 2018'e kadar ilave bir 3 milyar euronun sağlanması da anlaşmanın unsurları arasında.
              
Anlaşmanın en önemli ayaklarından biri ise Türkiye'ye sağlanması beklenen vize muafiyeti. Türkiye'nin Haziran ayı sonunda bu vize muafiyetini elde
edebilmesi için ise AB tarafından belirlenen 72 kriteri yerine getirmesi gerekiyor.
              
Ziyarete ilişkin Reuters'a konuşan Merkel'in bir yardımcısı da, "Göçmen anlaşmasının işlemesi her iki tarafın da çıkarına. Türkiye mültecilerin
getirdiği yükün azaltılmasını ve vize serbestisi istiyor. Bizimse başka çıkarlarımız var. Herşey her iki tarafın da yerine getirmeleri gereken
kriterlere bağlı. Bunlar olmazsa anlaşma işlemeyecek" dedi.
              
"Güven tazeleme ziyareti"

 Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker'in vize serbestisi için gerekli kriterlerin Türkiye için yumuşatılmayacağını belirtmesinin ardından önceki gün de bir üst düzey Komisyon yetkilisi de konuyla ilgili kararın 4 Mayıs'ta verileceğini hatırlatarak daha Türkiye'nin gerekli 72 kriterin yarısından azını
karşılayabildiğini söyledi.
              
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da bu hafta AB tarafı sözlerini tutmazsa Türkiye'nin de anlaşmaları iptal edebileceğini belirtmesi taraflarda endişe yarattı.
              
Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz, "Sanki bu mutabakat zor yürüyor ve Haziran sonunda birtakım beklentiler gerçekleşmeyecekmiş gibi bir hava edinildi. Bu da tabii karşılıklı olarak güven eksikliğine yol açıyor. Ben Merkel'in ziyaretinin o güveni tekrardan tazelemek maksadıyla yapıldığını düşünüyorum. Hem sürece hız kazandırmak hem de Türkiye'ye 'güven eksikliği olmasın, siz cesaretinizi kaybetmeyin, hızla bunları gerçekleştirmeye devam edin, ben bunun arkasındayım' diye bir yüreklendirme ziyareti diye anlıyorum" dedi.
              
"Aslında Merkel yarın her iki tarafı da sakinleştirmeye geliyor" diyen USAK göç uzmanı Elif Özmenek de Merkel'in çantasında göç konusunda getireceği yeni bir şeyin bulunmadığına dikkat çekerek, "Çünkü Merkel bu mülteci politikaları krizinin kilit ismi oldu. Almanya bunun liderliğini almazsa Avrupa'da bunu yapabilecek kimse olmadığı için Merkel bu konumda. Dolayısıyla yarınki toplantıdan eylem değil, iki taraftan da bol bol söz bekliyoruz" dedi.
              
 İfade özgürlüğü ve Alman komedyenin yargılanması

Merkel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında eleştirel şiir okuyan Alman komedyen Jan Böhmermann'ın yargılanmasına Türkiye'nin talebinin ardından izin vermesi nedeniyle son gülerde Almanya'da "ifade ve basın özgürlüğüne zarar verdiği" gerekçesiyle eleştirilerin hedefinde.
              
Üst düzey Türk hükümet yetkilisi, "Teknik bir ziyaret gibi gözükse de basın ve ifade özgürlüğü konusu ile Alman komedyenin durumunun da gündeme gelmesi muhtemel" derken; üst düzey Türk yetkili, "Erdoğan hakkında okunan şiir konusunun artık Türkiye açısından takip edilecek tarafı yok, yargıya gitmiş bir konu ve Merkel ziyaretinde özellikle konuşulmasını gerektiren tarafı kalmadı" dedi.
              
Çeviköz ise Merkel'in Türkiye ziyareti sırasında kamuoyu önünde Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü konularında bir eleştiride bulunmasını beklemediğini ifade ederek, "Bu, AB-Türkiye göç mutabakatını olumsuz etkileyecektir, herhalde bunu hesaba katacaktır. Şu an önceliği mülteci krizi" dedi.
              
İnsan hakları örgütleri AB'yi göç krizini çözmek için Türkiye'nin yardımına ihtiyaç duyduğu için son dönemde Türkiye'deki hak ihlallerine sessiz kalmakla eleştiriyor.
              
Üst düzey bir Alman yetkili de, "Davutoğlu anlaşmanın işlemesini istiyor. Öte yandan Erdoğan istediğini yapabileceğini gösteriyor ve tepkilerimizi test
ediyor. Bununla başa çıkmak çok zor olacak. Merkel'in Böhmermann meselesini ele alışında bunu gördük. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda da bununla karşı karşıya olacağız" dedi.