Merkez Bankası'na tam destek veriyoruz

Babacan, TCMB'nin açıklama ve piyasaya müdahalelerinin doğru olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Merkez Bankamızın hem kur konusundaki sinyali hem de döviz piyasasıyla ilgili atmış olduğu adımlara biz tam destek veriyoruz. Merkez Bankamız doğru zamanda doğru açıklamalar yapmıştır ve piyasaya müdahalelerine baktığımızda da doğru işler yapmaktadır. Bu konuda desteğimiz tamdır" dedi.

CNN Türk'te katıldığı programda soruları yanıtlayan Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın daha önce yaptığı bir açıklamada "bir kur hedefi verdiği, TL'nin olması gerekenden yüzde 5-10 arası değersiz olduğunu ve daha fazla değer yitirmesinin de mümkün olamayacağını" ifade ettiği belirtilerek, buna nasıl baktığının sorulması üzerine, hükümetin ortaya koyduğu kur rejiminin açık olduğunu, serbest kur rejiminin temel ilke olduğunu söyledi.

Kurumların her birinin gönlünden geçen farklı kur seviyeleri olabileceğini ama burada önemli olanın piyasada belirlenecek kur olduğunu ifade eden Babacan, ama dünyanın oldukça hareketli olduğu dönemlerde piyasaların kendi dengelerini bulmakta güçlük çekebildiklerini, böyle kritik noktalarda Merkez Bankalarının bir hedef belirleme, "ben bundan fazlaya izin vermem" şeklinde değil ama kendi teknik hesaplamalarına göre "bugün olması gereken kuru biz böyle düşünüyoruz" diye açıklama yapmasının sıra dışı olmadığını, pek çok merkez bankasının da bunu yaptığını dile getirdi.

Babacan, "Merkez bankalarının çıkıp da serbest kur rejiminin olduğu bir ülkede kur seviyesi açıklaması aslında tercih edilmez fakat böyle özel durumlarda gerekebiliyor, piyasalara türbülansın yaşandığı dönemlerde biraz yön vermek faydalı. Dolayısıyla Merkez Bankamızın hem kur konusundaki bu sinyali hem de döviz piyasasıyla ilgili atmış olduğu adımlara biz tam destek veriyoruz. Merkez Bankamız doğru zamanda doğru açıklamalar yapmıştır ve piyasaya müdahalelerine baktığımızda da doğru işler yapmaktadır, bu konuda desteğimiz tamdır" dedi.

Babacan, bu durumun kesinlikle serbest kur rejimi politikasından bir taviz anlamına gelmediğini de söyledi ve"Ama bugünün gereği olarak bazen sıradışı açıklamalar da gerekebiliyor" diye konuştu.

"Eylül ayı önemli"

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun kararlarına ve "Merkez Bankası için büyüme kaygısı enflasyonun önüne geçti" şeklindeki yorumlara atıfta bulunularak, bu kararları nasıl yorumlamak gerektiğinin sorulmasına karşılık da Babacan, şu anda dünya ekonomisinin hem ABD hem Avrupa kaynaklı oldukça belirsiz bir dönem yaşadığına işaret etti.

Son bir kaç aydır tüm göstergelerin ABD'de, Avrupa'da, Çin'de, Japonya'da ve dünyanın genelinde bir yavaşlama görüntüsü verdiğini belirten Babacan, bu yavaşlamanın ne kadar devam edeceğini, büyümeyi eksiye çevirecek boyutlara ulaşıp ulaşmayacağını zamanın göstereceğini, çünkü ileriye doğru pek çok gelişmenin siyasi kararlarla alakalı olacağını söyledi.

Eylül ayının biraz daha bu konuların istişare edildiği bir ay olacağını belirten Babacan, "Ağustos ayı Avrupa'da tatil ayı olduğu için bu karmaşada dahi bu konularda nasıl adım atmak gerekiyor pek sakin şekilde çalıştıklarını ben zannetmiyorum. Eylül ayında durum biraz daha netleşebilir diye düşünüyorum. Tabi bizim her türlü senaryoya karşı hazır olmamız gerekiyor" dedi.

Hükümet olarak "Türkiye çık hızlı büyüyor bu hızlı büyümenin getirdiği bir cari açık yan etkisi var bunu biraz frenleyelim biraz daha makul seviyede biraz daha sürdürülebilir bir büyüme elde edelim" diye çalışırken son 1-2 aydır dünya tablosunun oldukça değiştiğini, bir resesyon riskinin belirdiğini kaydeden Babacan, uyguladıkları politikaların o senaryoyu da dikkate alan bir politika olduğunu bildirdi.  Babacan, "Her türlü opsiyona hazırlıklı olmamız lazım" dedi.

Enflasyonda yıl sonu tahmini

Başbakan Yardımcısı Babacan, "enflasyonda yıl sonu hedefinde ne kadar değişiklik olabilir" diye sorulmasına karşılık da şunları kaydetti:

"2012 sonu itibariyle yüzde 5'lik hedefle ilgili bir problem yok. Kurdaki son dönemdeki hızlı yükseliş geçici olarak belki enflasyonu etkileyebilecek ama bu aralar kurdan enflasyona geçişgenlik çok zayıf. Çünkü talep tarafı çok zayıf ve bir süre de öyle olmayacak. Dolayısıyla talep kaynaklı bir enflasyon riski yok ancak maliyet kaynaklı belki ÜFE'de biraz daha farklı şeyler görebiliriz ama bunun TÜFE'ye yansımasının çok daha sınırlı olacağını düşünüyoruz. Bu geçici bir şey olabilir.

Yıl sonu tahminleriyle ilgili bugün itibariyle çok ciddi bir sorun olacağını düşünmüyoruz. Zaten Merkez Bankamızın tahmini yüzde 6,9 düzeyindeydi. (Bu rakam biraz yüksek kaldı altında olabilir) diyorlardı, bugünkü kurla beraber tekrar oralara doğru gidebilir. Bizim bu yüzde 5,5 artı eksi 2 puanlık marjımız var. Kura rağmen bu marjların dışına çıkacağını tahmin etmiyorum."

Babacan, son günlerde basında yer alan zam haberlerine ilişkin, "Zam için şu an için verilmiş herhangi bir karar yok. Çünkü önümüzdeki dönemde Türkiye'nin rekabet gücünü de düşünmemiz lazım" dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir