MGK'nın ana gündemi terör oldu
MGK Bildirisinde toplumsal barışı bozmaya yönelik tahrik çabalarına dikkat çekildi.
İSTANBUL - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yayımlanan bildiride, "Ülkemizin birliğini, bölünmez bütünlüğünü, insanımızın yaşama hakkını ve milletimizin huzurunu hedef alan bölücü terör örgütü ve yandaşlarına karşı halkımızın da desteğiyle çok yönlü olarak yürütülen mücadeleye taviz verilmeksizin devam edileceği hususundaki kararlılık, bir kere daha teyit edilmiştir"' denildi.
MGK Genel Sekreterliği tarafından yayımlanan bildiride, Kurulun bugün İstanbul'da olağan toplantısını yaptığı hatırlatılarak, toplantıda ülke güvenliğini ilgilendiren iç ve dış gelişmelerin detaylı bir şekilde ele alındığı belirtildi.
Bildiride, şunlar kaydedildi:
"Ülkemizin birliğini, bölünmez bütünlüğünü, insanımızın yaşama hakkını ve milletimizin huzurunu hedef alan bölücü terör örgütü ve yandaşlarına karşı halkımızın da desteğiyle çok yönlü olarak yürütülen mücadeleye taviz verilmeksizin devam edileceği hususundaki kararlılık, bir kere daha teyit edilmiştir. Terör örgütü ve yandaşlarının toplum içinde kargaşa yaratmaya, kardeşlik duygularını zafiyete uğratmaya ve toplumsal barışı bozmaya yönelik tahrik çabaları karşısında, halkımızın her zaman olduğu gibi sağduyulu hareket edeceğine ve bu şer odaklarının amaçlarına ulaşmalarına izin vermeyeceğine olan kati inanç vurgulanmıştır.
Irak'ta 7 Mart 2010 tarihinde yapılan parlamento seçimlerinin ardından hükümetin kurulması sürecinde yaşanan gelişmeler değerlendirilmiştir. Ortadoğu'ya ilişkin son gelişmeler ele alınmış, bu çerçevede İran'ın gerek Viyana Grubu'yla Tahran Ortak Bildirisi zemininde gerek BMGK Daimi Üyeleri ve Almanya'dan müteşekkil P5 1'le daha geniş manada yapabileceği görüşmelerin İran'ın nükleer programına ilişkin soruna diplomatik çözüm bulunmasına yönelik somut fırsatların değerlendirilmesi bakımından önem taşıdığı ve Türkiye'nin barışçı çözüm için kolaylaştırıcı gayretlerinin sürdürüleceği belirtilmiştir.
31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye insani yardım götüren konvoya İsrail tarafından uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırı bağlamındaki gelişmelerin kapsamlı bir değerlendirilmesi yapılmış, uluslararası hukukun ağır ihlalini teşkil eden bu olayın ayrıntılı biçimde soruşturulması için ulusal ve uluslararası hukuk bağlamında sürdürülen çalışmalar gözden geçirilmiştir.
Lübnan-İsrail sınırında 3 Ağustos 2010 tarihinde meydana gelen çatışma ele alınmış, Lübnan'da barış ve istikrarın muhafazasının tüm bölgenin barış ve istikrarı ile doğrudan bağlantılı olduğunun altı çizilmiştir. Bu çerçevede tüm tarafların itidalle hareket ederek bölgedeki barış ve istikrar çabalarına katkıda bulunmalarının ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının hükümlerine riayet etmelerinin önemi teyit edilmiştir.
Pakistan'da meydana gelen ve yol açtığı kapsamlı maddi zarara ilaveten dost ve kardeş Pakistan halkının yürekten paylaştığımız derin acılar yaşamasına da neden olan sel felaketi bağlamındaki gelişmeler de ele alınmıştır. Bu çerçevede devletimiz tarafından halkımızın da kapsamlı desteğiyle başlatılan yardımlar gözden geçirilmiş, dost ve kardeş Pakistan halkıyla bu zor dönemdeki dayanışmamızın güçlendirilerek sürdürüleceği vurgulanmıştır.
4 yıldır Milli Güvenlik Kurulu üyesi olarak kurulun mesaisine önemli katkıda bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın İlker Başbuğ'a, kurul üyelerinin teşekkürleri ve bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve esenlik dilekleri ifade edilmiştir."