Michelin, krize rağmen yolu iyi tutuyor

Jean-Dominique Senard yönetimindeki grup, Avrupa'da yaşanan ekonomik zorluklara rağmen, güçlü duruşunu koruyor. Şirket 2012'nin ilk çeyreğinde geçen seneye oranla yüzde 37 artışla 915 milyon euro net kar açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
 
Didem Eryar Ünlü
 
Fransız otomobil lastiği üreticisi Michelin, 2011 yılında da hammadde fiyatlarındaki istikrarsızlığa rağmen, başarılı sonuçlara imza attı. Büyük bir kauçuk tüketicisi olan Michelin, hammadde tedariğinde yaşanan fiyat artışını başarıyla aştı. Hammadde fiyatlarındaki artış toplamda 1.7 milyar euroya mal olurken, şirket lastik fiyatlarındaki artıştan 2 milyar euro gelir sağladı.
Mayıs ayında Michelin'in CEO'luk koltuğuna oturan Jean-Dominique Senard, şirketin çok güçlü olmadığı ağır vasıta lastiklerine ağırlık veriyor. Senard'ın odaklandığı alanlardan biri de yükselen ekonomiler. 2009 yılında Michelin cirosunun yüzde 29'unu temsil eden yükselen pazarlar, 2011 yılında cironun yüzde 31'ini oluşturdu. Michelin'in bu alanda zorlanacağı temel konu, rakipleri Pirelli ve Bridgestone'un yükselen piyasalara daha erken girmiş olmaları. Michelin bu hedef doğrultusunda, 2012 ve 2013'te Brezilya, Hindistan ve Çin'de yeni fabrika kuruyor. Dördüncü fabrika ise Kuzey Amerika'da kuruluyor. Bu pazarlarda yine Michelin markası ile üretime devam etmeyi planlayan şirketin, Çin pazarı için uygun gördüğü isim "Warrior". Yani "Savaşçı".
 
Toyota modeli
 
Michelin'de başarıya giden yolda en önemli etkenlerden birisi 2006 yılında uygulanmaya başlayan Michelin Manufacturing Way (MMW).  "Toyota Üretim Sistemi"nin Michelin versiyonu olan "Michelin Üretim Modeli" Güvenlik, Makine, Kalite, Verimlilik ve Fiyat kapsamında günlük bir performans garanti eden dinamik ve görsel bir yönetim modeli. Bu uygulamanın daha iyi anlaşılması için Joué-les-Tours'daki Michelin X One Fabrikası seçilmiş. İşçilerin giydiği kırmızı t-shirtlerde, hedefler yazılı: Yüzde 1 ila 2'nin üzerinde malzeme kaybı olmayacak; üretimin yüzde 90'ı kusursuz olacak. MMW kapsamında önem taşıyan bir diğer prensip ise, uygulanması doğru bulunan her düşüncenin grup içinde paylaşılması. 400 doğru uygulamanın yazıldığı bir kitap oluşturulmuş ve bu kitap referans olarak kabul ediliyor. Michelin yöneticileri için önem taşıyan konulardan biri de, piyasaya girme sürecini kısaltmak.
 
Sürekli inovasyon
 
[PAGE]
 
Sürekli inovasyon
 
1946 yılında radyal lastiği yaratarak, rakiplerine kıyasla avantaj sağlayan Michelin, bu tür bir mucize beklemek yerine, sürekli inovasyona inanıyor. Şirket sürekli inovasyon sayesinde ürünlerini, rakibi Bridgestone'a kıyasla yüzde 10 ila 15 oranında daha pahalıya satabiliyor. Şirket Ar-Ge yatırımlarına her sene 600 milyon euro ayırıyor.  
Senard'ın, Le Figaro et Les Echos gazetelerinde yer alan söyleşilerinden bazı bölümler şöyle: 
 
* Michelin de diğer şirketler gibi euro krizinden etkilendi mi?
Avrupa pazarı aylardır net bir gerileme yaşıyor. Fakat bu durum mayıs ve haziran aylarında daha da şiddetlendi. Bu yüzden satış hedeflerimizi biraz daha aşağı çektik. Fakat Avrupa'nın içinde bulunduğu bu durum aynı zamanda Michelin stratejisinin doğru olduğunu ve yolu iyi tuttuğunu kanıtlamış oldu. Bu strateji üç temele dayanıyor. Bunların en önemlisi inovasyon. Bir lastikte olan teknolojiyi tahmin edebilirsiniz! Diğer temel unsur rekabet gücü. Bu kavram bugünlerde çok daha fazla gündeme geliyor, fakat kurumların gerçek hayatında, hızla büyüyen küresel rekabet karşısında, gerçekten çok önemli. Üçüncü unsur ise uluslararası pazarlara ulaşmak; büyümeyi yakalamak; büyüme neredeyse oraya gitmek. Yani hem gelişmekte olan ülkelere hem de ABD gibi olgun pazarlara. Michelin 2010 yılında sermaye artırımına gitti. Bu karar o dönemde doğru anlaşılmamış olabilir, fakat bu sayede dünya pazarlarına yayılmaya başladık. Global varlığımız önümüzdeki 10-15 sene boyunca korumak istediğimiz bir güç. Bugün Hindistan, Çin, Brezilya ve Kuzey Amerika'da dört büyük sanayi projesi yürütüyoruz. Bu çok özel bir durum. 
 
* Avrupa'daki yavaşlama yapısal mı?
 
[PAGE]
 
 
 
* Avrupa'daki yavaşlama yapısal mı?
 
Felaket bir durum söz konusu değil. ABD de çok zor zamanlardan geçti. Ben bugün Avrupa'nın yaşadığı sorunların ekonomik olduğu kadar siyasi nedenlerden de kaynaklandığını düşünüyorum. Biraz liderlik ve federalizm ile bu sorunlara çözüm üretilebilir. Vazgeçmemek gerekiyor. Michelin vazgeçmeyecek. Üretimimizin yüzde 20-25'ini ihraç ediyoruz  ve sürekli olarak rekabet gücü arayışındayız. Son beş yıl içinde grup genelinde yüzde 30 oranında rekabet gücü kazandık. Önümüzdeki beş sene içinde de aynı oranı yakalamayı hedefliyoruz.
 
* Michelin önemli güçlerinden biri de, fiyatlarını empoze edebilme becerisi. Ortam pahalı lastik satmak için elverişli mi yoksa ucuz ürün yelpazenizi geliştirmek zorunda kalacak mısınız?
Fiyat politikamız uzun vadeli bir mantık çerçevesinde oluşuyor. Bu sayede hammadde fiyatlarında yaşanan artış karşısında marjımızı korumuş oluyoruz. Michelin premium lastikte şüphesiz dünya lideri. Gerek otomobil, gerek kamyon gerekse diğer araçlar olsun, premium lastik her zaman stratejimizin temelini oluşturacak. Ucuz olmasa da, ara ürünler geliştiriyor olmamızın nedeni, ki bunun örnekleri olarak ABD'de Uniroyal veya Çin'de Warrior'u gösterebiliriz, Michelin markasını korumak. Çünkü dünyanın herhangi bir yerinde ne zaman bir dağıtım kanalı açsak, dağıtımcının bir çok markaya ve fiyat gamına ihtiyacı oluyor. 
 
* Michelin'de aile bireyi olmayan ilk yöneticilerden birisiniz. Bu durumunuzu sizden önceki yönetcilere oranla daha zorlu olduğu anlamına gelir mi? 
Bunu bir kırılganlık olarak görmüyorum. Aile bireyi olmamam grubun daha eski yöneticilerini şaşırtabilir. Fakat önemli olan fiziksel olarak aile ait olmaktan çok, aynı değerlere sahip olmak. Michelin'e katılmakta zorlanmadım. Hatta 2005 yılında Eduard Michelin'le yapmış olduğum görüşmenin ardından 2-3 gün geçtikten sonra işe alındım. Aynı değerlere sahip olduğumuzu hemen anladık ve aramızda tartışmasız bir güven ve saygı oluştu. 
 
* Uzun vadeli vizyon her zaman Michelin'in gücü olmuştur. Bu stratejiyi her zaman sürdürebilecek misiniz?
Uzun vadeli görevler süreklilik gerektirir. Grup stratejisinden ben sorumlu olacağım, fakat aynı zamanda verdiğim kararların uzun vadeli vizyona uygun olup olmadığı bir konsey tarafından izlenecek. Öte yandan asla kısa vadeli bir karar almayacağımdan eminim. Michelin 100 yıldır bu stratejisinden vazgeçmedi.
 
* Euro bölgesi büyüme stratejisi mi uygulamalı yoksa kemer sıkı para politikası mı?
 
 
[PAGE]
 
 
 
* Euro bölgesi büyüme stratejisi mi uygulamalı yoksa kemer sıkı para politikası mı?
Bence krizden çıkmanın yolu büyüme veya sıkı para politikası arasında karar vermek değil, fakat Avrupa'nın nasıl yönetileceğine dair ortak bir moktada buluşmak. Avrupa'nın ekonomik zorlukları güven sorunundan kaynaklanıyor. Güven sorununun nedeni de iyi bir yönetim olmaması. Güvenin yeniden oluşturulması çok zor değil. Ben iyimserim ve bu krizi bir fırsat olarak görüyorum: Avrupa bu sayede farklı ülke kimliklerinin ötesine geçip, tek bir siyasi yönetime kavuşabilir. Bunun için çok bekledik. 
 
* Yani Avrupa'nın ihtiyacı olan "Marshall Planı" değil?
Siyaset herşeyden önce geliyor. Güçlü siyasi bağlar olmadan, ekonomik bağlar güçsüz olacaktır. Avrupa'da büyümeyi kamu harcamaları ile gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ekonomik düzelme sağlayamadan kamu finansmanı dengelerini altüst ediyoruz. 
 
* Önümüzdeki dört yıl için en önemli konularınız neler?
Öncelikle inovasyon. Bunu desteklemek için Michelin çalışanlarından oluşan bir inovasyon komitesi kurduk. Bu sayede grup içindeki her ekip kendi fikirlerini paylaşabilecek. İkinci konu büyüme. Gelişmekte olan ülkelerde geride kalmış durumdayız. Bu farkı kapatmamız gerekiyor.  Bugün dünya genelinde önemli bir şantiye kurmuş durumdayız. Çin, Hindistan ve Brezilya'da büyük üretim merkezleri kuruyoruz. Kuzey Amerika'da ise mühendislik merkezi. Üçüncü konu da rekabet.
 
* Asya'da şirket satın alma konusu hala gündemde mi?
Bu konuyu araştırmaya devam ediyoruz. Michelin'in bu topraklarda varolması gerekiyor, fakat bunun tek yolu şirket satın alma olmayabilir. Çin'de lastik sektörünün öneli oyuncularından biri olan Double Coin ile ortaklık kurduk.
 
Michelin tarihçesi
 
[PAGE]
 
 
Michelin tarihçesi
1889: Edouard ve André Michelin kardeşler "Michelin ve Cie"yi kurdular.
1891: Bisiklet için çıkartılabilir lastik üretildi.
1898: Markanın logosu olan "Bibendum" yaratıldı.
1900: Michelin'in ilk Kırmızı Rehber'i yayımlandı.
1927: Şirket çalışanlarının sayısı 10 bine yükseldi.
1935: Michelin, Citroen'in en büyük hissedarı oldu.
1940: Eduard Michelin'in vefatının ardından, şirket yönetimine Robert Puiseux getirildi.
1946: Michelin radyal lastik patentini aldı ve 1949 tarihinde "Michelin X" markası ile piyasaya sürdü.
1955: Şirketin yönetimine François Michelin geçti.
1981: Michelin, Kneber lastik fabrikalarını altı. 1989'da ise Uniroyal Goodrich'i satın aldı.
1999: Şirketin yönetimine, kurucu Eduard Michelin'in torunu Eduard Michelin geldi.
2006: Eduard Michelin'in bir kazada hayatını kaybetmesi üzerine, şirket yönetimi Michel Rollier'ye geçti. 
 
Michelin;  
* Ağır araç lastiklerinde dünya birincisi
* İnşaat makinaları lastiklerinde dünya birincisi
* Uçak lastiklerinde dünya birincisi
* Tarım araçları lastiklerinde Avrupa birincisi
* Lastik dağıtımında Avrupa birincisi.