Moodys'in Arjantin'den sonra 10 ülke daha sırada var demesi neyi gösterir?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Ali Topçubaşı / Topcubaşı Group

Arjantin, ABD'li hedge fonlara olan yapılandırdığı borcunu ödemeyince ikinci kez 13 yıl aradan sonra iflas bayrağını çekti. Bilindiği gibi, 2001 yılında Arjantin 100 milyar dolara ulaşan borçlarını ödeyemeyince iflas ettiğini açıkladı. Ardından borçlarının yüzde 75'ini sildirip yeniden yapılandırmasına rağmen, bir takım akbaba fonları(leşçi fonlar) yapılandırmayı kabul etmeyince ve ABD mahkemesi de bu leşçi fonlara arka çıkınca, 30 Temmuz da ödemesi gereken 1.3 milyar doları ödemedi. Moody's de ödenemeyen borçları öne sürerek Arjanti'nin notunu tercihli temerrüt düzeyine indirdi. Ayrıca Moody's sırada 10 ülkenin daha söz konusu olduğunu belirtti. Bu ülkeler de sırası ile, Ekvator, Mısır, Pakistan, Venezüella, Beliza, Küba, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve Ukrayna olarak gösterdi.

Zor durumda olduğu açıklanan 10 ülkenin de bir takım problemler içerisinde olduğu ekonomi çevrelerinde bilinmektedir. Ancak, bu açıklamanın da söz konusu ülkeleri daha da zora sokmasını önümüzde dönemde bekleyebiliriz. ABD Merkez Bankası'nın aylık 85 milyar dolarlık varlık alımını temmuz sonu itibari ile 25 milyar dolara indirmesi ve yıl sonunda bunu sıfırlayacağını açıklaması, bu ülkeden pompalanan ucuz para biteceğini göstermektedir. Ucuz paranın ABD yönünde sıfırlanması da, bilhassa bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri de olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Her ne kadar AB ve Japonya da bol paranın devam etmesinin de etkisi ile faizler sıfır düzeylere yakın seyretmesin verdiği avantaj olsa da, faizlerin önümüzdeki günlerde yukarı yönlü olmasını engelleyecek düzeyde olmayacaktır.

Ukrayna'nın her an Rusya ile savaş durumuna geçecekmiş gibi düşük yoğunluklu çatışmalarda olması, ABD başta olmak üzere AB'nin Rusya'ya yönelik ekonomi başta olmak üzere çeşitli yaptırımları artırmaya yönünde kararlara yönelmesi, Irak, Suriye ve Libya'da savaş tehdidinin artması ile bu ülkelere ihracatın hızla azalma yönüne girmesinin yanı sıra, zaten Mısır ile de ekonomik aktivitenin azalmasının da etkisi ile, bu pazarlarda daralma başlanması, ekonomimizi dış şoklara karşı daha dayanıksız yapacağı aşikardır. Faizlerin dünyada artma eğilimine girdiği dönemde, Merkez Bankası'nın faizlerde baskı hissederek azaltma yönüne de girmesi, döviz kurunun önümüzdeki dönemde başını yukarıya dönmesine yol açacak gelişmedir. 2014 enflasyonun da tahminlerin yaklaşık 3 puan yukarısında gerçekleşmesine önayak olacaktır.

Moody's'in sırada 10 ülkenin daha olduğunu söylemesi ve burada ülkemizi her ne kadar aynı gruba sokmasa da, bizim tedbirleri sıkılaştırmamız gerektiği açıktır. Hemen kısa dönemli alınması gerekli tedbirlerin başında, komşularımızla problem yaratmak değil, sıfır sorun iyi ilişkiler içinde olmamızı gerektirecek adımları atmamızı gerektirmektedir. Daha uzun dönemli tedbirlerin başında da yüzde 12.5'lere inen tasarruflarımız milli gelire oranını ilk önce yüzde 20'lere, sonra da yüzde 30'lara çıkarmak yönünde olmaktır. Bu da her şeyden önce eğitim seviyemizi hızla yükseltip, katma değeri yükseltecek ürünlere yönelmemizi gerektirmektedir. 2023 yılında 500 milyar dolar hedefini, bizi 40 sene evvel geriden takip eden ve şimdiden bizim yaklaşık 4 katı olan 560 milyar dolarlık ihracatı gerçekleştiren Güney Kore örneğini incelememiz gerekmektedir.

 

1789.jpg