Mülteci kampının boynu bükük çocukları
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
DUHOK - Ülkelerindeki iç savaşın yol açtığı güvensizlik ve baş gösteren açlık nedeniyle göç edip Irak'ın Duhok'ta kurulan mülteci kampına yerleştirilen Suriyelilerin yaşadığı çaresizlik her geçen gün biraz daha derinleşiyor. Çaresizliğin en büyük acısını ise olup bitenlere anlam veremeyen savaştan habersiz, beslenme ve sıcak bir yuvadan mahrum kalan çocuklar çekiyor.
AA ekibi, Kuzey Irak'ın Duhok kentindeki Domiz Mülteci Kampı'nda kalan ve bir yandan soğuk havayla bir yandan da hastalıklarla boğuşan Suriyeli çocukları ziyaret etti.
Çamur zemin ve atık su kanalların etrafında yaşayan çocuklar
Yetersiz beslenmekten sararmış yüzlerinden tebessümün ve gözlerindeki umudun kaybolmadığı çadır kentin çocukları, kampın içinde çoğu yalın ayak ve kat kat giydirilmiş ince kıyafetleriyle dikkat çekiyor.
Çocuklar, yağışlı havalarda gün boyu, güneş açtığı zaman da üşüdüklerinde daracık çadırlarındaki gaz sobalarının etrafında ısınmaya çalışıyorlar.
Dondurucu soğukta geceyi sağ-salim atlatan çocuklar, günün ışımasıyla beraber daracık çadırları terk edip dışarıda bulabildikleri bir taş bir ağaç dalı ya da kırık dökük bir oyuncakla kampın çamurlu zemininde oyalanıyorlar.
Elverişsiz zemin ve çadırların önünde üstü açık atık su kanallarının etrafında her türlü mikrobu kapma tehlikesi içinde yaşamak zorunda kalan çocuklar, akşamları neredeyse boğazlarına kadar çamura batmış bir şekilde çadırlarına dönüyor. Bünyeleri sağlıksız ve yetersiz beslenmekten zayıf düştüğü için de kolayca grip, öksürük ve solunum yolu hastalıklarına yakalanıyorlar.
Anneler aç, bebekler mamayla hayatta tutulmaya çalışılıyor
Domiz Mülteci Kampı'nda kalan anneler yeterli derecede beslenemedikleri için bebekleri de aç kalıyor. Bebekler, bulunabilirse mama ve sütlerle hayatta tutulmaya çalışılıyor.
4 aylık bebeğiyle üç önce geldiği kampta imkansızlıklarla mücadele eden anne Zeynep Muhammed, çok zor günler geçirdiğini bebeğini ancak mamayla hayatta tuttuğunu söyledi.
Bebeğinin sıcak tutmak için gün boyu battaniyeye sarılı gazlı sobanın yakınında tuttuğunu vurgulayan anne Zeynep, "Bebeğim bu soğuk günlerde hastalanmasın diye elimden geleni yapıyorum. Kar ya da yağmur yağdığı zaman ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bir dakika bile yanından ayrılmıyorum. Perişan bir durumdayız" dedi.
3 ve 5 yaşındaki çocuklarının, Suriye'de yaşadıkları hayatı kendisine hatırlattıklarını, televizyon ve oyuncaklarını istediklerini dile getiren Zeynep, "Biz bu istekleri duyduğumuz zaman çok üzülüyoruz. Ellerine bir şeyler tutuşturup geçiştirmeye çalışıyoruz, bir süre unutuyorlar ancak daha sonra tekrar geride bıraktığımız evimize gitmek istediklerini söylüyorlar. Biz de ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Yiyecek ve giyecek konusunda çok sıkıntımız var" diye konuştu.