MÜSİAD, Sivas Şubesi'ni açtı
Açılışta konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Vardan, "Türkiye'nin daha fazla çekişmeye ve zaman kaybetmeye tahammülü yoktur" dedi
SİVAS - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Sivas Şubesi'ni açtı. Açılışta bir konuşma yapan Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, ekonominin güvene olduğu kadar siyasetin de güvene dayalı bir zemine ihtiyacı olduğunu belirterek, "Artık Türkiye'nin daha fazla çekişmeye ve zaman kaybetmeye tahammülü yoktur" dedi.
Vardan, MÜSİAD Sivas Şubesinin açılışı dolayısıyla düzenlenen gala yemeğinde yaptığı konuşmada, üye sayılarının 4 bin 700'e ulaştığını, üyelerinin sahip olduğu firma sayısının 15 bine yaklaştığını ve bu firmalarla, Türkiye'nin ihracatına, gayri safi yurt içi hasılaya yaptıkları katkılara ek olarak, ülke genelinde 1 milyon civarında istihdam sağladıklarını bildirdi.
Vardan, 24 Ekim'de Mardin şubelerini açtıklarını hatırlatarak, bugün de Sivas şubelerinin açılışını gerçekleştirdiklerini ve bundan sonra da sürdürmekte oldukları yeni şube açma ve temsilcilik oluşturma çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.
Hedeflerinin, "Gücünü Anadolu'dan alan MÜSİAD" tabirini perçinlemek için Türkiye'de mümkün olabilen her bölgede MÜSİAD'ın bayrağını dalgalandırmak olduğunu dile getiren Vardan, şunları kaydetti:
"Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz şubemizin, Sivas ilinin tarımda, ticarette, sanayide ve turizmde mevcut olan potansiyelini daha verimli kullanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.
İstanbul'da veya Sivas dışında diğer bölgelerde yerleşik Sivaslı iş adamlarımızın yatırımlarında kendi memleketlerini öncelikli olarak gündeme almalarını çok gerekli ve önemli buluyorum. Projelerini ortaya koysunlar. MÜSİAD Sivas Şubesi de bu plan ve projelerin tartışılacağı bir platform işlevi görecek ve projelerin gerçekleşmesi için bizatihi elini taşın altına koyacaktır."
Sivas'tan bekledikleri silkinmenin aslında tüm Türkiye için de geçerli olduğuna dikkat çeken Vardan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu nedenle beklentilerimizin ne kadar önemli olduğu, yapmamız gereken işlerin ne kadar çok olduğu gün gibi ortadır. Ne var ki, buna rağmen hala bazı gözler bu gerçekleri göremiyor ve bu nedenle ekonomimiz siyasi çekişmelerden bir türlü sıyrılamıyor. Ekonomimizin güvene ihtiyacı olduğu kadar siyasetin de yine güvene dayalı bir zemine ihtiyacı var. Oysa 2007 yılından bu yana siyasi çekişmelerden, güven bunalımından ve çeşitli istikrarsızlıklardan dolayı kaybettiğimiz hızın, ayaklarımıza vurulmuş prangalar gibi hala önümüze engeller çıkardığını hepimiz gördük. Gördük, ama anlaşılan bu yeterli değil. Artık vakit, ders alma vaktidir. Artık, Türkiye'nin daha fazla çekişmeye ve zaman kaybetmeye tahammülü yoktur."