Neden yenisi kurulmasın?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KAYSERİ'DEN / Mahmut SABAH

kayseri@dunya.com

Temelleri kırk yıl önce tıp fakültesiyle atılan Erciyes Üniversitesi, geçtiğimiz kasım ayında 30'uncu kuruluş yılını kutladı. Üniversite, 'hayırsever' işadamlarının katkılarıyla fiziki gelişim sürecini dolu dolu yaşayan ve de bünyesinden iki üniversite çıkaran bir kurum. Bir başka deyişle; Erciyes Üniversitesi bugün 20'yi aşkın fakülte ve yüksekokulu, 30 bin öğrencisi, bin 500 akademisyeni ile Anadolu bozkırının ortasında bir vaha; kendini çoktan kanıtlamış gurur abidesi bir bilim yuvası…

Artık, üniversitesi olmayan illere üniversite kuruluyor. Bir ya da birden fazla üniversitesi olan iller yeni üniversiteler istiyor. Kayseri, ikinci bir devlet üniversitesine gereksinim duyulan illerden biri. Belediyeler, özel sektör temsilcileri ve de sivil toplum kuruluşları yıllardır ikinci üniversiteyi konuşup tartışıyor.

Kayseri Yüksek Öğrenim ve Yardım Vakfı, "vasıflı" teknik eleman yetiştirecek bir üniversite için harekete geçmiş, arsası alınan müstakbel üniversitenin, 'yerleşke planı' bile hazırlanmıştı. Oysa, aradan bunca zaman geçti. Ortada ne inşaat var ne de üniversite… Belli ki, işler orada ağır aksak yürüyor!.. Buna karşın Burç Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı çok gayretli. Genç sanayicilerin kurduğu vakıf, elini daha çabuk tutuyor. Bir aksama olmazsa, Burç Vakfı'nın geçen yıl temelini attığı Melikşah Üniversitesi bu yıl öğrenime açılacak.

Kayseri, köklü ticari misyonu, girişimcilik ruhu, tarihsel ve de kültürel dokusu ile Anadolu'da öne çıkma başarısı gösteren bir il. Ticarette olduğu gibi, sanayileşmede de dinamik bir yapıya sahip. Dahası; gelişimini tamamlayıp, akademik alanda başarısını çoktan kanıtlamış bir de üniversitesi var. Kısacası Kayseri, ekonomik gelişmenin önünü açacak her türlü altyapıya sahip. Ancak, kalkınma için gerekli potansiyel kaynaklar, ki bunların arasında yeni üniversite de var,  harekete geçirilemediği için sağlıklı kalkınmanın önü bir türlü açılamıyor.

Eğitimden yoksun bir toplum yapısıyla başarıya ulaşmanın mümkün olamayacağı ortada. O nedenle, sadece belediyelerin, özel sektörün ya da sivil toplum kuruluşlarının dillendirmesi yetmiyor. İkinci devlet üniversitesinin kuvveden fiile çıkarılması bahsinde somut adımların atılması; örneğin, ' Kent Meclisi' ve de Üniversite-Sanayi İşbirliği oluşumlarının harekete geçerek üzerlerine düşeni yapmaları da gerekiyor.