Niğde bir şans daha yakaladı
Serdar ECEMİŞ / Niğde Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye yatırımı ve istihdamı teşvik amacıyla uzun yıllardan beri çok çeşitli teşvik uygulamalarını denedi. Geçmiş dönemlerde uygulanan teşvik uygulamalarından beklenen hedeflere ne derecede ulaşıldığı ayrı bir tartışma konusu ama Türkiye şu an yeni bir teşvik modelini daha uygulamaya koymuş durumda. Bir önceki dönemde 5084 sayılı Kanun kapsamında Türkiye'de çok sayıdaki ilde yürütülen teşvik uygulaması, uzun süreden beri çok çeşitli kesimler tarafından gündeme getirildiği ve önerildiği üzere bölgesel teşvik sistemine dönüştürüldü.
Niğde yürürlüğe giren yeni teşvik yasasında, içinde bulunduğu 3. bölgede genel olarak tarım ve tarıma dayalı imalata sanayi, konfeksiyon, deri, plastik, kauçuk, metal eşya gibi emek yoğun sektörlerin yanı sıra turizm,sağlık ve eğitim yatımları teşvik ediliyor.
Daha önceki dönemde 5350 sayılı Kanun ile geç de olsa 5084 Sayılı Yatırım ve İstihdamı Teşvik Kanunu kapsamına alınan Niğde'ye, teşvikler nedeniyle sınırlı sayıda da olsa bazı firmalar yatırım yaptılar. Diğer yandan yerel firmalardan da önemli sayıda firma teşvikten faydalanma imkanı buldu. Yerel firmalar 5084 Sayılı Kanun kapsamında sağlanan teşviklerden enerji teşviği, SSK işveren pirimi desteği ve gelir vergisi stopajı desteği gibi teşviklerden faydalanma imkanı buldular. Niğde gibi illerde faaliyet gösteren, çoğunlukla küçük ve orta ölçekli sınırlı istihdam kapasitesine sahip ve rekabet güçleri çoğunlukla zayıf olan işletmeler açısından önemli bir desteği oluşturduğu açık. Bu bakımdan teşviklerin büyük oranda mevcut işletmelere faydasının olduğunu; bu teşvikler sayesinde yerel firmaların daha kolay istihdam sağladığı ve faaliyetlerini yürütme konusunda da onlara belli bir destek sağladığı kuşku götürmez.
Yeni teşvik sisteminde 3. bölgede yer alan Niğde'nin diğer iki bölgeye nazaran bazı avantajlara sahip olduğu kuşkusuz. Ancak mevcut teşvik sisteminin de illeri gruplandırırken çok objektif davrandığını söylemek maalesef mümkün değil. Niğde'nin hem de kendi yanı başındaki Konya ve Kayseri gibi
(kendisiyle mukayese dahi edilemeyecek derecede gelişmiş bulunan) illerle aynı grupta yer alması, teşvik gruplandırmasını hazırlayanların da kolay açıklayabileceği bir husus olmasa gerek. Ayrıca, kanunun ilk çıktığı zaman "mevcut tesislerin taşınması durumunda teşvik kapsamındaki iller arasında" olan Niğde'nin daha sonra bu kapsamdan çıkartılmasını anlamak da mümkün değil.
Ancak mevcut durum ne olursa olsun bu aşamadan sonra Niğde'nin yapması gereken şey teşvik kanunun olumsuzlukları ve eksikleri üzerine yoğunlaşmaktan ziyade mevcut sistemden en iyi şekilde nasıl faydalanacağını düşünmek ve buna göre bir eylem planı hazırlamak olmalıdır. Niğde, iyi veya kötü bir şans daha yakalamıştır ve bunu değerlendirmenin yollarını aramalıdır.