Öldü dediğimiz AB'de otomotiv yüzde 7 küçüldü, bizde yüzde 35

Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir, "Ocak ayında otomotiv sektörü yüzde 35 küçüldü. Krizdeki Avrupa'da ise yılın ilk ayında küçülme sadece yüzde 7 oldu" diyor. Ticari araç satışlarındaki düşüş çok daha yüksek. Özdemir, son vergi artışının sektörü

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

İSTANBUL - Otomotiv sektöründe 2012 yılı yüzde 35 küçülme ile başladı. Ocak ayını değerlendiren Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir, "Türkiye'de otomotiv sektörü büyümeden de küçülmeden de ilk ve en çok etkilenen sektör. Avrupa'da ocak ayında otomotiv sektörü yüzde 7 küçülürken bizde küçülme yüzde 35 oldu" diyor. Özdemir, ticari araçlarda ÖTV artışının da etkisi ile küçülmenin yüzde 43'ü bulduğunu vurgulayarak, "Fiyattaki yüzde 1'lik değişim sektörde satışları aksi yönde yüzde 2 etkiliyor" değerlendirmesini yapıyor.

Özdemir 2012 yılının öngördükleri gibi başladığını anlatırken ticari araç satışlarındaki sert düşüşün altını çiziyor:

"Geçen yıl bütçemizi yaparken toplam otomotiv pazarının 800 bin adet olacağını öngörmüştük. Ocak ayı için 28 binlik pazar bekliyorduk, 31 bin olarak gerçekleşti. Yani bizim tahminimizden bir aşama daha üzerinde gerçekleşti. Öngördüğümüz gibi geçti Ocak ama burada dikkat çekici bir gelişme var ticari araçlarda. Toplam pazar yüzde 35 küçüldü, otomobil yüzde 29 küçülürken ticari yüzde 43 küçüldü. Ocak ayındaki bu küçülme ticari faaliyetlerinde bir yavaşlama olduğunu gösteriyor. Ağır ticari dediğimiz segmentte ise küçülme yüzde 49'lar seviyesine gelmiş. Bu bize şunu gösteriyor: Ticaret yavaşlıyor. Ama genel tahminimizde şu anda bir sapma yok, ilk 6 ay yavaşlama olacak, ikinci altı ay biraz daha hızlanarak yılı 800 bin adetlerde toplam pazar olarak kapatacağız."

Ticaride üretim ağırlıklı yerli ÖTV tamamen kaldırılsın

Otomotiv sektörü için 2012 yılında 800 bin adetlik satış, yüzde 15'lik küçülme demek. Otokoç Genel Müdürü Özdemir, "Otomotiv Türkiye ekonomisindeki büyümeden de küçülmeden de ilk önce ve daha fazla etkileniyor. Ticari araçta geçen yıl yapılan ÖTV artışının nedenini tam anlayabilmiş değiliz, bu artış satışları negatif etkiledi. Ticari araç ağırlıklı olarak yerli üretim. İstihdamı artırıyor, ekonomiyi olumlu yönde etkiliyor. ÖTV'nin bırakın artırılmasını tamamen kaldırılması lazım ticari araçta. Avrupa'da ekonomi öldü diyoruz, orada otomotiv yüzde 7 küçülmüş, bizde Ocak ayında bu vergi artışının da etkisiyle küçülme yüzde 35" diyor.

Özdemir otomotivde satışın 3 önemli değişkeni olduğunu anlatıyor: Fiyat, faiz oranları ve tüketicinin güveni. Türkiye'deki fiyatlama daha çok euro bazlı. Özdemir, "Euroda bir gevşeme oldu. Bu fiyatlara yansımaya başladı Şubat ayında. Faiz oranlarında kısa vadede bir gevşeme yok ama uzun vadede böyle bir beklenti var. Tüketicinin güveninde olumluya doğru bir gidiş var. Beklentimizin dışında bir tablo yok bu açıdan. Umudumuz kurun değer kaybı ile faizlerin geri gelmesi. Bu durumda kampanyalar devam eder" diyor.

Müşteri ve çalışan memnuniyetine önem verdi, pazarın % 8'ini aldı

Otokoç Otomotiv, geçen yıl satılan 76 bin araçla tüm Türkiye'de satılan 100 araçtan 8.4'ünü sattı. Görgün Özdemir, "Dünyada bu seviyede satış yapan firma yoktur. ABD'ye gittim, mega dealer'ları inceledim. Onlardan çok farklı şeyler yapıyoruz biz. Orada sistem tamamen prim üzerinden yürüyor. Bizde ise müşteri memnuniyeti, çalışan memnuniyeti çok ön planda. Kurum içi iletişim bizde çok önemlidir. Bayilik sistemimizde bir call center'ımız var, bana gelen müşteri şikayetleriyle ben bizzat ilgileniyorum. Bu profesyonel yönetim sistemi sayesinde Avrupa'daki satıcılar arasında ilk 10 arasına girdik, ABD'deki 125 mega satıcı arasında 6'ncı olduk" bilgilerini verdi. Otokoç şimdi yeni bir çalışma başlatmış, perakende süreçlerini baştan aşağı gözden geçiriyor. "Müşteriye daha iyi, daha teknolojik uygulamaları nasıl sistemimize yansıtırız" diye çalışmalar, araştırmalar yapılıyor. Ford, Fiat, Alfa, Volvo müşterilerine doğrudan ulaşıp hizmette bir adım öne geçebilmek için çalışma yapılıyor. Özdemir bütün bu çalışmalara rağmen Türkiye'de yapılan akademik çalışmalara göre otomotiv pazarının fiyata çok endeksli olduğunu anlatıyor:

"Yapılan araştırmalara göre fiyattaki yüzde 1'lik artış talebi yüzde 2 etkiliyor. Yani fiyat yüzde 1 artarsa, talep 2 puan düşüyor. Kişi başı milli gelir 1 puan artarsa ise talep iki kat artıyor. Fiyattan sonra müşteriye gösterilen ilgi çok önemli. Ayrıca müşteri tüm ihtiyaçlarının showroom'da karşılanmasını istiyor. İkinci el aracının değerlendirilmesinden, kredi imkanına, uzatılmış garantiye kadar tüm ihtiyaçları karşılıyor, güler yüz de gösteriyorsanız başarılı oluyorsunuz."

Yerli otomobili biz satarız ciro hedefimiz 3 milyar TL

Peki yerli otomobil Türkiye pazarını nasıl etkiler? Özdemir, gülümseyerek "Biz satıcıyız, satarız. Başka bir şey diyemiyorum" yorumu yapıyor. Geçen yıl 2.9 milyar lira ciro yaptıklarını söyleyen Özdemir, bu yıl daha az araç satma öngörülerine rağmen cirolarında düşüş olmayacağını, araç kiralama, servis, ikinci el alanlarındaki agresif büyüme hedefleriyle 2012 için 3 milyar TL ciro öngördüklerini belirtiyor.

Nasıl uçmak artık lüks değilse araç kiralama da öyle algılanacak

Avis ve Budget markaları ile kısa süreli araç kiralama pazarının toplam yüzde 31'ini elinde tuttuklarını anlatan Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir şu bilgileri veriyor: "Kısa dönemli araç kiralamada Yunanistan ile mukayese ettiğinizde 20 kat gibi büyük bir potansiyel var. Siz Antalya'dan bir taksiye binseniz örneğin Side'ye 100-120 lira isteyecektir. Bir araç kiralasanız bu fiyatlara bulabilirsiniz. Burada tüketicilerin alışkanlığı, bunun farkına varması çok önemli. Eskiden havayolları lüks olarak algılanırdı, şimdi o değişti. Şimdi araç kiralamanın da lüks olmadığının anlaşılacağı bir döneme geldik. Arap Baharı, Avrupa'daki kriz de bizi olumlu etkiledi, turistler Türkiye'yi tercih etti. Kongre turizmi de araç kiralamanın önünü açtı. Geçen yıl yıl Avis ve Budget'te yüzde 35 büyüdük, bu yıl da bunu yüzde 100'e tamamlayacağız." Özdemir, bu yıl Otokoç olarak yapacakları 344 milyon TL'lik yatırımın 309 milyon TL'lik kısmının araç yatırımı olacağını, 2012'de 8 bin 395 adet araç alacaklarını da açıkladı.

'Şirketinize araç almayın kredinizi biz verelim' diyoruz

Operasyonel leasingde büyük bir potansiyel olduğunun altını çizen Görgün Özdemir, "Türkiye'de şu anda para bulmak zor, bulsanız da maliyeti çok yüksek. Şirketler ellerindeki mevcut kaynağı işine odaklayacak, aracı gelip bizden kiralayacak bu dönemlerde. Bir KOBİ; elinde 5 aracı olsa, 40 bin liradan 200 bin lira bir para . Bu araçlar için kredi alsa, kredi line'ını dolduracak. Biz ise onlara 'Gelin kredinizi biz vermiş olalım' diyoruz. Operasyonel yüklerden kurtuluyorsunuz. Aracın bakımından, hasar olduğunda servise götürülüp ikame aracın verilmesine kadar farklı hizmetler sunuyoruz" diyor. Operasyonel leasingde yüzde 15'lik bir büyüme öngördüklerini anlatan Özdemir, Otokoç Otomotiv olarak bu noktada ihtiyatlı gittiklerini, isteseler liderliğe çok kolay oturabileceklerini belirtiyor.

Avrupa'daki kriz Türkiye'ye teğet geçiyorsa şirket yöneticilerinin de payı büyük

- Bu dalgalı dönemin önümüzdeki 4-5 ay daha devam edeceğini öngörüyorum. Tam dibe geldik derken, bir bakıyoruz ki daha dibi görmemişiz.

- Türkiye ekonomisi diğer ülkelerden ayrışıyor. Yurtdışında toplantılara gittiğimizde yurtdışına bunu hissediyoruz. Türkiye'nin eskiden borçlanma oranı çok yüksek olduğu için size bakış da o paraleldi. Şimdi bütün Akdeniz çanağında sıkıntı var. Artık farkı hissediyorsunuz.

- Geçmiş krizlerden tecrübeliyiz. Bizim B planımız her zaman hazırdır. Bir sorun olduğunda ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Avrupa'daki meslekdaşlarımız için kriz döneminde ne yapacaklarını bilmiyorlar. Biz Türk yöneticiler bu açıdan çok daha tecrübeliyiz. Avrupa'daki krizin bizi etkileyeceğini biliyoruz, bu nedenle ne yapacağımızı biliyoruz, tedbirimizi alıyoruz. Türkiye'deki yöneticiler bu açıdan çok başarılı bir yönetim gösteriyor. Krizler yöneticilerin de ekonominin de işine yaradı.

Önce stoklardan kurtulacaksınız

Görgün Özdemir'e göre krizde yapılacaklar çok basit. Avrupalı meslekdaşlarına da zaman zaman sohbetlerinde bu dört temel yönetim ilkesini hatırlatıyor:

1. Stoklardan kurtulacaksınız.

2. Alacaklarınıza sahip çıkacaksınız.

3. Tasarruf edeceksiniz.

4. Kaynak bulabiliyorsanız işe döndüreceksiniz.

Yollarda dolaşan hurdaları fotoğraflayacak

Görgün Özdemir'in hobisi fotoğrafçılık. Son projesi ise hem hurdalıklardaki hem de sokaklardaki hurda araçların fotoğraflarını çekmek: "Hurdaları çekelim yollardan mesajı vermek istiyorum" diyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir