”Önümüzdeki dönemde enflasyon yükselebilir”

Hazine Müsteşarı Çanakcı, yıllık enflasyondaki yükselmelere karşı yüzde 6,5'luk enflasyon hedefine kolaylıkla ulaşılabileceğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı, önümüzdeki dönemde yıllık enflasyon oranlarında geçici bir takım yükselmeler olabileceğini belirterek, "Ancak biz, yüzde 6,5'luk enflasyon hedefine kolaylıkla ulaşılabileceğini düşünüyoruz" dedi. 
Çanakcı, Türkiye Ekonomi Kurumu tarafından düzenlenen 80. Kuruluş Yılı Kutlama Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 2 yıldaki zorlu test dönemini başarı ile geçtiğini kaydederek, üretim, kapasite kullanımı, ihracat ve satış göstergelerinin, 2008 yılının son çeyreğinde başlayan daralma döneminin sonuna doğru yaklaşıldığına işaret ettiğini söyledi. 
Son açıklanan verilerin, büyümedeki gelişmelerin beklenenden biraz daha olumlu olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Çanakcı, "Ancak, biz her şeye rağmen bu yıl için yüzde 6 civarındaki daralma tahminimizi korurken, gelecek yıl için öngördüğümüz yüzde 3,5 oranındaki büyüme rakamının kolaylıkla ulaşılabilecek olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu. 
Zayıf iç talebin yanı sıra, emtia fiyatlarındaki hızlı düşüş nedeniyle enflasyonun 2008 yılının son çeyreğinden itibaren sürekli bir gerileme gösterdiğini hatırlatan Çanakcı, bu durumun Merkez Bankası faiz oranlarının son 13 ayda 10,25 puan düşürülerek, yüzde 6,5 seviyesine indirilmesine imkan sağladığını anlattı. 
Çanakcı, son gelişmelerin enflasyondaki düşüş hızının bir miktar yavaşladığını ve önümüzdeki dönemde yıllık enflasyon oranlarında gerek emtia fiyatlarındaki artışlar, gerekse baz etkisine bağlı olarak geçici bir takım yükselmeler olabileceğini gösterdiğini bildirdi. Çanakcı, "Ancak biz yine Merkez Bankası'nın hükümetle beraber belirlemiş olduğu yüzde 6,5'luk enflasyon hedefine kolaylıkla ulaşılabileceğini düşünüyoruz" dedi.
Bütçe açığı
Küresel krizin ve ekonomideki daralmanın en belirgin etkisinin bütçe açığı üzerinde ortaya çıktığını ifade eden Çanakcı, daralmanın dolaylı vergilendirme üzerindeki olumsuz etkisi, ekonomiyi canlandırmak için ortaya konulan geçici vergi indirimleri sonucu bütçe açığının öngörülenin üzerine çıktığını kaydetti. 
Çanakcı, "2008 yılında GSYH'nın yüzde 1,8'ine gerileyen bütçe açığının, bu yıl yüzde 6,5 civarına yükselmesini bekliyoruz" dedi. Son göstergelerin burada da bazı olumlu gelişmeler olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Çanakcı, ancak geçen seneye göre bütçe açığının önemli ölçüde artacağını söyledi. 
Çanakcı, bütçe açığındaki artışa bağlı olarak, borç yükünün de yükseldiğini belirterek,  2002 yılından beri sürekli gerileyen ve geçen yıl yüzde 39,5 seviyesine düşen borç stokunun GSYH'ya oranının, bu yıl yüzde 47,3'e yükseleceğini belirtti. 
Borçlanma koşulları ve dış finansman
Bütçe açığı ve borç yükündeki artışa rağmen, borçlanma koşullarında herhangi bir kötüleşme yaşanmadığını vurgulayan Çanakçı, Hazine'nin iç borçlanma faizlerinin 2008 yılına göre önemli ölçüde gerilediğini ve tarihi en düşük seviyelere indiğini söyledi. 
Çanakcı, borçlanma vadelerinin uzamaya devam ettiğini, Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki borçlanma maliyetleri ve risk priminin geçmişle kıyaslandığında, tarihi en düşük düzeylere gerilediğini kaydetti. 
Dış finansman programını gerçekleştirmede herhangi bir sorunla karşılaşılmadığının altını çizen Çanakcı, bu performans sonucunda 3 Aralık'ta Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu artırdığını ve böylece Türkiye'nin yatırım yapılabilir kredi seviyesinin hemen bir altına geldiğini söyledi. Çanakcı, "Biz diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının da bu adımı takip edeceğini ümit ediyoruz" dedi. 
Çanakcı, geleceğe yönelik olarak bakıldığında Türkiye'nin durumunun diğer gelişmiş ekonomilere göre farklı olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin krizde finans sektörüne müdahale etmek ve kaynak aktarmak zorunda kalmadığını söyledi.
Para politikasını Türkiye'nin daha temkinli yürüttüğünü ve bugün bu alanda daha fazla esnekliğe sahip olduğunu kaydeden Çanakcı, Türkiye'de mali sektöre destek sağlanmamasına rağmen bütçe açığında 5 puan, borç yükünde 8 puan artış gözlendiğini hatırlattı. Çanakcı, "Bu artışlar mevcut konjonktürde değerlendirildiğinde tolere edilebilir, hatta gerekli. Türkiye maliye politikasını, krizle mücadelede etkin bir şekilde kullanmıştır" diye konuştu.
Mali kural
  
Hazine Müsteşarı Çanakcı, Orta Vadeli Plan'da (OVP) tedrici fakat sürekli bir iyileşme politikası öngördüklerini belirterek, bütçe açığını 2012'de GSYH'nın yüzde 3'ü civarına, borç yükünü de yüzde 48'i civarına indirmeyi hedeflediklerini hatırlattı. 
Maliye politikasının büyüme hızını 2012'de tekrar yüzde 5'ler seviyesine çıkarma hedefiyle tutarlı olduğunu belirten Çanakcı, "Ne mali disiplinden uzaklaşmak ne de toparlanmaya başlayan ekonomiyi sıkmak, boğmak, toparlamayı yavaşlatmak gibi bir durum söz konusu değil. bu aradaki dengeyi çok hassas, çok dikkatli şekilde sağlamaya çalıştığımızı belirtmek isterim" dedi.  
Maliye politikasının kredibilitesi ve öngörülebilirliğini artırmak için OVP'da üzerinde hassasiyetle durulan bir konunun mali kural olduğuna dikkat çeken Çanakcı, mali kuralı önümüzdeki birkaç aylık dönem içerisinde, buna ilişkin çalışmaları belli bir olgunluğa eriştirip, kamuoyu ile paylaşarak, 2011 yılı bütçesi ile beraber uygulamaya geçmeyi hedeflediklerini bildirdi.  
Çanakcı, maliye politikasının kamunun elindeki en önemli araçlardan birisi olduğunu ancak, maliye politikasının tüm dertlere çare olamayacağını, tüm sorunları çözmeye yeterli olmayacağının da açık ve aşikar olduğunu kaydetti. 
"Gelişmiş ekonomiler yapısal sorunlara eğilmede geç kaldı, bizim de aynı hataya düşmememiz lazım" diyen Çanakcı, Türkiye'nin de çok ciddi yapısal sorunları bulunduğunu söyledi. 
Küresel kriz
Çanakcı, dünya ekonomisi ve mali piyasalarında gözlenen olumlu iyileşme işaretlerine rağmen geleceğe yönelik risklerin tümüyle ortadan kalktığını ve gözlenen iyileşmenin kalıcı hale geldiğini söylemek için henüz çok erken olduğunu kaydetti. 
Kalıcı bir iyileşme sağlandığı yargısına varmayı engelleyen önemli risk alanlarının devam ettiğine işaret eden Çanakcı, toparlanmanın küresel ölçekte yaygın hale gelemediğini, emtia fiyatlarında gözlenen yeniden artış eğiliminin net emtia ithalatçısı olan ekonomilerde büyümeyi sınırlayan önemli bir risk unsuru olduğunu anlattı. 
Hazine Müsteşarı, bir çok ülkede işsizlik artışının yapısal hale geldiğini, bunun da iç talebin toparlanmasını sınırlayabilecek bir faktör olduğunu kaydederek, birçok ülkenin yapısal önlemleri almakta geç kaldığını söyledi. 
Çanakcı, "2010 yılına yönelik olarak daha iyimser olmamız için, birçok neden ve olumlu gelişme bulunmakla beraber ihtiyatlı ve temkinli olmamızı zorunlu kılan birçok risk alanı önemini korumayı sürdürmektedir" dedi.