Oprah'dan girişimcilik dersleri
Oprah'ın marka yönetimi başarısı eğlence sektörünü ve Amerika'nın sınırlarını aşmış durumda.
‘Başarılı olmak istiyorsanız, başarıyı hedefiniz yapamazsınız. Anahtar, başarılı olmak konusunda endişe etmemek sadece önem verdiğiniz bir amaca ulaşmak için çalışmaktır – böylece başarı doğal bir şekilde sizi bulur.' Bu sözler Amerika'nın en popüler televizyon programlarından Oprah Show'un yaratıcısı Oprah Winfrey'e ait.
Oprah Show geçtiğimiz Mayıs sonu 4,560 bölümü geride bırakarak ekranlara veda etti. Final bölümünde Oprah, Tom Hanks, Jamie Foxx gibi sürpriz konukları misafir ederek unutulmaz bir kapanış yaptı. Nielsen rating ölçümlerine göre, 18 milyon izleyici televizyonun başına kilitlendi.
Sağlıktan yemeğe ve kitap önerilerine, ev hanımlarına pratik çözümlerden paranızı nereye yatırmanız gerektiğine kadar geniş bir yelpazede konuların ünlü stüdyo konuklarıyla tartışıldığı program milyonlarca Amerikalının favorisiydi.
Programın sunucusu ve yapımcısı Oprah Winfrey gün ortası yayınlarının en tepesindeyken, markası en parlak dönemini yaşarken ayrılma zamanı geldiğine karar verdi ve farklı projelerde yer almak üzere şovuna son verdi.
Birçok işadamı, yönetici ve politikacı için en zor olanı gerçekleştirdi: Herkesin kendisine ve işlerine hayranlık duyduğu bir dönemde koltuğunu bırakmasını bildi ve yeni şeyler üretmek için zamanın doğru olduğunu hissetti. Oprah'ın marka yönetimi başarısı eğlence sektörünü ve Amerika'nın sınırlarını aşmış durumda. Oprah'ın kariyer öyküsünden özellikle kendi işinin patronu olan girişimcilere önemli dersler çıkarmamız mümkün: Nasıl markanızı en yükseğe taşırsınız, sıradışı yetenekleri bünyenize katarsınız ve doğru zamanda dur demeyi bilirsiniz?
Gelin Oprah'ın ayak izlerini takip ederek bu sorulara cevap arayalım.
- Hayranlarınıza değerli olduklarını hissettirin
Her markada olduğu gibi, hayranlar, tüketiciler, müşteriler yani markanızın hedef kullanıcıları sizin başarınızı tayin edenlerdir. Onları el üstünde tutmak,
sevildiklerini, düşüncelerine saygı duyulduğunu hissettirmek onları markaya daha da bağlayacaktır. Çoğu zaman küçük ödüllerle sevindirilmek ilişkileri sıcak tutan en basit ancak etkili yoldur. Oprah programının ‘Oprah's favorite things' bölümünde izleyicilerine kruvasandan, video kameralara hatta arabalara kadar birçok hediye dağıtmış ve hayranlarıyla daha da yakınlaşmayı başarmıştır.
Hangi sektörden olursanız olun, beklenmedik keyifli bir sürpriz müşteri kazanmak veya talihsiz bir olayı telafi etmek için kısa zamanda büyük yol katettirir.
Oprah kariyerinin ilk zamanlarında seyircilerine şu sorularla yaklaşmıştır: ‘Size nasıl hizmet edebilirim? Televizyonu size hizmet ederken nasıl en iyi şekilde kullanabilirim?'
Sosyal bilince yer verdiği iş etiği sayesinde, hayranlarının saygısını ve sevgisini hızla kazanmayı başarmıştır. Özellikle yürekten inandığı sosyal amaçlar için yılmadan çalışması izleyicilerinin de bu alanlara ilgi duymasını sağlamıştır. Oprah, The Oprah Winfrey Foundation, Oprah Winfrey's Angel Network and The Oprah Winfrey Operating Foundation ile fakirlik, cehalet, doğal felaketler ve hastalıklarla etkin bir savaş vermektedir. 2005 yılında Angel Network Afrika'daki 40 kuruma 4 milyon dolar dağıtmıştır. Bağışların büyük kısmı Oprah'ın kişisel vakfı olan Oprah Winfrey Foundation'dan gelmektedir. Fox News'e göre, varlıkları 172 milyon doların üzerinde olan vakıf, 2006 yılında Oprah'ın 36 milyon değerindeki bağışıyla daha da güçlenmiştir. Bağışların önemli bir bölmümü eğitim, sanat ve sağlık alanındaki yardım projelerine ayırılmaktadır.
- Gerekli gördüğünüzde risk alın ve dikkat çekin
1988 yılında Oprah bir programına California'dan Chicago'ya yaşayan bir grup neo-Nazi'yi davet etmiş. Çok tartışılan bu programın ardından Oprah böyle bir karar verdiği için pişman olduğunu söylese de, tüm Amerika'nın dikkatini çekmiş ve izleyicilerine risk almaktan geri kalmayacağını göstermiştir. İşlerinizde rakiplerinizi geçmek, büyük getiriler sağlamak veya uluslararası pazarlara açılmak için zamanında harekete geçmeniz ve gerekli gördüğünüz riskleri almanız size olumlu sonuçlar getirebilir.
Yeni atılımlar yaparken risk kaçınılmazdır. Oprah başarısını doruğa çıkardığı bir programı bırakarak kendi kanalına odaklanma kararıyla da yeni bir risk almaktadır. Risk almadan insan gelişemez, yerinde kalır. Oprah hem programlarının içeriğini düzenlerken hem de yeni projelerini tasarlarken hep daha iyiye gitmek ve ilerlemek hedefindedir.
- Yeni mecralara açık olun
Oprah kariyerine 1983 yılında Chicago'nun fazla rating almayan WLS-TV kanalında yarım saatlik sabah programı yaparak başlamış. Zaman içinde önüne gelen fırsatları değerlendirerek ulusal televizyonda Oprah Show, basılı medyada Oprah Magazine ve OWN adını verdiği 2011'de lanse edilen televizyon kanalını kurmuştur. Tüm bu ürünlerin uygulamalarıyla beraber medya sektörünün geniş bir ağına nüfuz etmiş, hayranlarına en uygun kanaldan ulaşabilmek için seçenekler yaratmıştır. Girişimcilerin bildikleri sektörde ürünlerini farklılaştırarak yeniliklere açık olmaları onları güncel tutacak ve değişimin başında olmalarını sağlayacaktır.
Yeni mecralara atılmak, birçok bilinmeyenin ortasında olmak ve farklı medya araçlarıyla kendi kendini yeniden yaratmak Oprah için tutkularına ulaşmak ve inandıklarını gerçekleştirmek için farklı kapılar açmıştır.
Hangi fırsatların başarıya dönüşeceğini hangilerinin başarısızlıkla sonuçlanacağını öngörmek bir girişimcinin sahip olması gereken önemli bir vasıftır.
- Kişisel hikayenizi paylaşın
Bazı girişimciler firmalarının arkasına gizlenir, markayı var eden kurucunun kim olduğunu, nereden geldiğini, nasıl zor bir maraton sonucunda bulunduğu yere ulaştığını paylaşmak istemezler. Oprah birçok kişisel röportaj yapmış, programlarının arkasında nasıl bir kadının olduğunu samimi bir dille seyircileriyle paylaşmıştır. Hatta bir röportajında küçük yaşta tacize uğradığından bile bahsedecek cesareti göstermiştir. Oprah'ın açıkça kendi başından geçenleri anlatması onu hayranlarına daha da yakınlaştırmış, şov dünyasının bir parçası olmaktan çok, kendilerinden birşey bulabildikleri bir yakınları haline gelmiştir.
İlle de girişimcinin özel hayatını ayrıntılarıyla paylaşması gerekmez ancak girişimcinin markayı temsil etmesi, samimi ve açık bir dille müşterilerine ulaşması güven kazanmasını sağlayacak, müşterilerin markaya duydukları sempati ve yakınlık hislerini arttıracaktır. Müşterilerine açık mesajlar ulaştıran iş adamları piyasada daha çok güven uyandırır.
- Ünlüleri yanınıza alın
Oprah'ın programının en başarılı yönlerinden biri ünlü konuklarıyla yaptığı sohbetlerdi. Ünlüleri doğal hallerinde görmek birçok hayranın en çok ilgisini çeken şey. Oprah'ın yarattığı röportaj ortamı ise tamamen samimi, kişilerin rahatlıkla fikirlerini söyledikleri, sıkıştırılmadan, baskı altında tutulmadan keyifle kahve içtikleri bir ortam.
Sektörünüze uygun olacak şekilde uzmanların ve ünlülerin sizi ve markanızı desteklemesi müşterilerinizin ilgisini çekecektir. Çoğumuz şirketlerin kendi imajlarını oluşturmak istediği reklamlardan çok, uzman görüşlerinden, basında çıkan makalelerden veya ünlülerin yorumlarından etkileniriz. Girişimcilerin de bunun farkında olup pazarlama stratejilerini farklı araçlarla zenginleştirmeleri gereklidir.
- Etkileyen olun
Oprah Show'a sıklıkla katılan uzmanlardan Northwestern Üniversitesi öğretim görevlisi Craig Garthwaite'e göre, Oprah'ın hayranları üzerinde çok büyük bir etkisi var. Bu etki Oprah'yı bir pazarlama dehası yapıyor. Örneğin, Oprah Kitap Klubü'ne alınmadan Anna Karenina kitabı 12 haftada 11.648 adet satılmışken, kitap klubüne katıldıktan 12 hafta sonra satışlar 634.122 adete ulaşmış, tam % 5421 oranında artmış.
Siz de sektörünüzün dinamiklerini sosyal medya gibi müşterilerinize doğrudan ulaşabileceğiniz mecralardan etkileyebilir, müşterilerinizin satınalma kararlarında daha bilinçli davranması için çeşitli kampanyalar yürütebilirsiniz. Sadık müşterilerin deneyimlerini paylaşmaları soğuk bir reklamdan daha etkili olacaktır.
- Ne zaman bırakacağını bil
25 yılın sonunda Oprah Winfrey medya kraliçesi olmasını sağlayan Oprah Show'a veda etmeye karar verdi. Artık, yeni televizyon kanalı OWN'a yoğunlaşma zamanı gelmişti. Girişimcilere buradan çıkacak ders net: en tepede bırakmaktan korkmayın.
Herhalde birçok işadamı için en zor kararlardan biri. Neden en iyiyken bırakayım? Onca zaman emek verilen çalışmaların meyvelerini yeni yeni tam kapasite toplamaya başlamışken neden durayım? Neden veda edeyim?
Enerjiniz en yüksekteyken kendinizi yeni bir projeye adamak, size başarılarınızdan dolayı güvenen, hayran olan ortaklarınızın desteği tamken yeni girişimlere girmek,
içinizden gelen o hep daha iyiye gitme güdüsünü söndürmeden yola devam etmek,
yeni mecralarda fırsatlar kovalamak... sadece nedenlerden birkaçı olabilir.
Kendinize sorun: yeni bir başarı için risk almaya hazır mıyım?