Oran, Sosyalist Enternasyonel'de konuştu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Gezi Parkı olayları sırasında, Türkiye'nin biber gazı rezervi 20 günde bittiğini belirterek, "Halka yönelen baskı bitmedi" dedi.
İSTANBUL - Oran, CHP'nin evsahipliğinde Hilton Otel'de düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda, Gezi Parkı olaylarına ilişkin bir sunum yaptı. Gezi olaylarını anlatan iki filmin gösterilmesinin ardından konuşan Oran, şunları söyledi:
"Olaylar ne yazık ki bu kadar romantik değildi, trajikti. Ben ve CHP'li milletvekili arkadaşlarım olaylar boyunca halkımızla birlikteydik. Ağaç sadece bir sembol. Olaylar bir ağaç yüzünden değil, baskıcı, otoriter, diktatöryal anlayış nedeniyle yaşandı. Bir mahallenin sorunu, önce bir şehrin, sonra Türkiye'nin, sonra bütün dünyanın sorunu oldu.
Tam 7 kişi öldü. Aralarında sivil polisler tarafından sokak ortasında sopalarla dövülerek öldürülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz var. 4 metreden polis kurşunuyla hayatını kaybedenler var. Başına isabet eden biber gazı fişeği ile hayatını kaybedenler var. Bunlar rakam değil, bunlar gerçek hayat.
Oran, bir sonraki genel kurulda yine ev sahipliği yapmak istediklerini ifade ederek, "Fakat bu sefer sizi iktidar partisi olarak ağırlayacağız. Her yer Taksim, her yer direniş" dedi.
"80 darbesi Türk solunun üzerinden bir silindir gibi geçti"
Toplantıda BDP'yi Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür temsil ederken, Gezi"ye ayrılan masada yer alan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü Murat Çekiç, Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, yazar İhsan Eliaçık, oyuncu Levent Üzümcü, yaşanan sürece ilişkin katılımcılara bilgi verdi.
Eliaçık, konuşmasında, "Gezi ruhu"nun, iktidarın iddia ettiği gibi din düşmanı, darbeci ve dış güçlerin organizasyonu olmadığını dile getirerek, Gezi Parkı'nda mescit oluşturulduğunu, cuma namazlarından birini kendisinin kıldırdığını anlattı.
Levent Üzümcü ise sözlerine, "1980 yılı sonbaharıydı. Askeri darbenin bir kaç hafta sonrası mahallede oyun oynarken yanıma babam geldi ve bana dedi ki: 'Babanın adını soran olursa, nerede oturduğunu soran olursa, sakın söyleme.' 80 darbesi Türk solunun üzerinden bir silindir gibi geçti" diyerek başladı.
Üzümcü, Türkiye'de bugün halkın muhbir olmaya özendirildiğini, toplumun genelinin ahlaki değerlerine karşı olarak lanse edilen hayatların dinlenmesi, gözlenmesi ve ihbar edilmesinin normalleştirildiğini iddia etti.
Üzümcü, Gezi olaylarının nedenini anlatırken şunları söyledi:
"Kendimize başbakan olarak seçtiğimiz kişinin, bir anda her birimizin yaşam koçu olma hevesidir. İnsanların nerede ve ne içeceğine, kaç çocuk yapacağına, kaç yıl okula gideceğine, 18 yaşını aşmış üniversite öğrencilerinin evlerde kim kim oturacağına, mizahın nasıl yapılacağına karşı fikir üretmenin suç sayılmasına, kimin namuslu olduğuna, yaşam tarzımıza dair karar verme yetkisini kendisinde bulmasıdır. 1980'den beri dünya çok değişti. Fakat ben, geçen yaz sokakta top oynamaya çıkan oğluma eğilerek, şunu söyledim: 'Oğlum Ada, eğer baban kim diye sorarlarsa..."
Bu arada, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Ahmed el-Carba, Arapça olarak konuşmasına başladı. Fakat salonda Arapça simultane tercüme bulunmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine Ahmed el-Carba'nın konuşması ardıl olarak çevrildi.
Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı, yarın sona erecek.