Özince: 'Sadece banka kazanıyor' algısından kurtulmalıyız
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, TL faize yatırım yapan herkesin göreceli olarak kazandığını söyledi
İSTANBUL - İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, TL faize yatırım yapan herkesin göreceli olarak kazandığını belirterek, "Bir tek bankalar kazanmıyor. Öyle bir algıdan hepimizin bir an önce uzaklaşması lazım" dedi.
Antalya'da İş Bankası Hatıra Ormanı'ndaki fidan dikim töreni ile bankanın sponsorluğunu yaptığı Türkiye Satranç Federasyonu'nun da yer aldığı Dünya Yaş Grupları Satranç Şampiyonası'na katılan Özince, burada bazı gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bankaların açıkladıkları 9 aylık kar rakamlarına ilişkin sorular üzerine Özince, bu yıl özellikle yüksek pozisyon alanların, faiz düşüşünden dolayı yüksek gelirler elde edeceğinin belli olduğunu söyledi.
Ersin Özince, "TL faize yatırım yapan herkes göreceli olarak kazanıyor. Bir tek bankalar kazanmıyor. Öyle bir algıdan hepimizin bir an önce uzaklaşması lazım. Reel faiz düşüyor. O zaman tahvili alan bugün elden çıkarsa karını realize etmiş oluyor. Yeni yapacağımız yatırımlarda bankacılık sektörü de diğer yatırımcılar da daha az kazançlar elde edebilir. Mevsimsel, dönemsel bir kazanç elde edilmesi söz konusu" dedi.
Öte yandan ciddi kayıpların da olduğunu ve sorunlu kredilerin devam ettiğini belirten Özince, bankaların yüksek karlılıklarının bu konuda karşılık anlamında rahat olmasını sağladığını, ancak sorunlu kredi rakamlarına ayrılan karşılıklara bakıldığında reel sektörde hala sorunların sürdüğüne, özellikle küçük işletmeler ve bireysel kredilerde sorunların yaşandığına dikkat çekti.
"Hemen karlılığın duracağını düşünmemek lazım"
Önümüzdeki sene bugün elde edilen verilere göre, karlılığın yılın 2. yarısında seyrettiği şekilde seyredeceğini düşündüğünü, dolayısıyla yavaşlayacağını ifade eden Özince, "Ancak öyle hemen karlılığın duracağını düşünmemek lazım" diye konuştu.
Ersin Özince, bir gazetecinin "Sektörde yavaşlamanın ötesinde büyümede bir durma riski var mı" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Böyle bir tehlike, böyle bir durum söz konusu olabilir. Çünkü tasarrufun artmasını destekleyecek makro ekonomik koşullara sahip değiliz. 2009'da sektörün büyümesinde çok ciddi bir yavaşlama var. Türkiye çabuk yavaşlayan ve çabuk hızlanan bir ekonomiye sahip. Olumlu bir dalga yaratılabilirse, nispeten geçici bir iyileşme, arada sırada iniş çıkışlarla gidebiliriz. Daha ötesi dünya ekonomisindeki belirsizlikler, nedeniyle henüz yorumlayamayacağımız özellikte."
"BDDK'nın düzenleme görevi var"
İş Bankası Genel Müdürü Özince, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin'in bankaların karlılık dağıtmaması yönündeki kararlılıklarını bu yıl da sürdüreceklerin yönündeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine, "BBDK Başkanı diyor ki; 'dikkatli olmamız lazım. Bankaların 2009'da iyi bir yıl geçirdiklerine güvenip de çok rahatlamamaları lazım. Çünkü 2010'da gelirler böyle güçlü olmayabilir, giderler özellikle sorunlu kredilerden doğan karşılık giderleri sürebilir, hatta artabilir. Bütün dünya şunu konuşuyor; bir tedbir alacaksanız işler iyiyken alın" şeklinde konuştu.
Bankaların kar dağıtım politikalarının çok tutucu olduğunu, ciddi bir kar dağıtımının gerçekleşmediğini anımsatan Özince, "Karlar bir tek şeye yarıyor. Bu karlar üzerinden çok ciddi vergi ödeniyor. Kurumlar vergisinde en büyük pay bankacılık sektörüne ait" dedi.
Banka çalışanlarına dağıtılacak prim ve jestiyonlara ilişkin bir soruyu da Özince, "BDDK'nın bu gibi konuları düzenleme görevi var, yetkisi değil görevi... Bugüne kadar BDDK'nın yaptığı da buydu. Bankaların sermaye politikalarıyla ilgili yönlendirmeler kimi zaman sermaye artırımını, kimi zaman sermaye katılımını, kimi zaman da sermayenin kazancıyla ilgili politikalar üzerinde olur.Geçen yıl sözel olarak yapılan yönlendirmeyi bu sefer daha zamanlı yaptı.
Ancak 'BDDK'nın izin verdiği bankalar kar dağıtır, izin vermediği bankalar dağıtamaz' diye bir şey söylemez. Bu bankanın kendi politikasıdır, hissedarların vereceği karardır. Ama BDDK'nın süzgecinden geçecek. Banka hissedarlarının da bu gibi konuları yadırgayacaklarını sanmıyorum" şeklinde yanıtladı.
"Geçmiş yıllarda ortaya atılan provokatif bir şey"
Sorunlu kredi döküntüsüne rağmen bankacılık sektörünün kredi verme seviyesini koruduğunun altını çizen Özince, "Bankacılık sektörü reel sektöre pozisyonlarını daraltmadı. Reel sektöre bankacılık sektörü kredi vermez demek olmaz. Bu, geçmiş yıllarda ortaya atılan provokatif bir şey" dedi.
İş Bankası Genel Müdürü Özince, Varlık Barışı ile ilgili bir soru üzerine de, "Ben özellikle İstanbul'un finans merkezi olması doğrultusunda vergisini ödeyenlerin cenneti olacağı gün bu tür kaygıların ortadan kalkacağını düşünüyorum. Yoksa polisiye yöntemlerle takip etmekle kısa vadede neticeler alınır. Vergi adaleti, kayıt sisteminin geliştirilmesi doğrultusunda olur" dedi.