Perakende ticaretin düzenlenmesi hakkında kanun neler getirdi?
Av. Vefa Reşat Moral / LL.M MHB Yönetici Ortak.
Perakende sektörü ülkemizde hızlı ve katma değeri yüksek gelişimi ile son yıllarda ekonominin lokomotiflerinden biri haline gelmiştir. Bugüne dek genel mevzuata dayalı olarak çerçeve bulan sektör, 29.01.2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6585 Sayılı “Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” (Kanun) ile hukuki çerçeveye kavuşmuştur. Kanun özellikle alışveriş merkezleri (AVM) ve zincir mağazalara ilişkin esaslı düzenlemeler içermektedir. Ayrıca kanun, büyük ve zincir mağazalar ile üretici ve tedarikçi ilişkileri alanında da esaslı düzenlemeler getirmekte, taraflar arasında belirsizlik ve uyuşmazlığa olanak tanıyan hususları açıklığa kavuşturmaktadır. Kanun ile ticari ve hukuk literatürümüzde piyasa uygulamalarının terimleştirdiği bazı yeni kavramlar yer bulmuştur.
PERBİS
Kanunun getirdiği en büyük yeniliklerden biri, perakende işletmelerin açılış ve faaliyeti ile kapanışında gerekli başvuru ve diğer işlemlerin tek merkeze yapılmasını ve bu merkezden sonuçlandırılmasını sağlayan elektronik bilgi sistemi PERBİS’tir. Bu sayede gerekli işlem prosedürleri kısaltılmış ve dinamik bir form almıştır.
Üretici ve tedarikçilerin perakende işletmeler ile ilişkisi
Kanunda bugüne kadar büyük/zincir mağazalar ile üretici/tedarikçiler arasında yaşanan sancılı süreçleri yasal çerçevede çözümlemeye yönelik oldukça isabetli bir adım atılmıştır. Şöyle ki, üretici veya tedarikçiden, mağaza açılışı ve tadilatı, ciro açığı, banka ve kredi kartı katılım bedeli gibi adlar altında yansıtılan prim veya bedel talepleri ürünün talebini doğrudan etkilemediği göz önünde bulundurularak yansıtılmayacaktır. Bahsi geçen perakende işletmelerin reklam, anons veya raf tahsisi gibi hizmetlerden dolayı üretici veya tedarikçiden talep ettikleri prim ve bedelde de ürünün talebini doğrudan etkileme ve gerçekleştirilen sözleşmede belirlenen koşullar dikkate alınacaktır. Düzenlemeye aykırı talep halinde ise haksız olarak alınan prim ve bedel tutarında idari para cezası verilecektir.
Alım satım işlemlerinden kaynaklanan ödeme günü serbestçe tayin edebiliyorken, hızlı tüketim mallarına ilişkin ödemelerin süresine bazı kriterler göz önünde bulundurularak azami süre limiti getirilmiştir.
Kanun ile ayrıca, yurt içinde üretilen ve hızlı tüketim malı niteliği taşıyan mağaza markalı ürünlerin üreticilerinin tanınırlığı ve bilinirliğinin artırılması da hedefleyen bir düzenleme de getirilmiştir.
Sürekli indirimli satış, kampanyalı satışlar ve alışveriş festivalleri
Kanun ile kampanyalı satışlar, alışveriş festivalleri ve sürekli indirimli satışlar belirli kurallar altına alınarak tüketiciye haksız uygulama yapılması ve mağduriyeti ayrıca işletmeler arası haksız rekabetin de önlenmesi hedeflenmiştir. Düzenlenecek kampanyalı satışların süresinin başlangıcının ve bitişinin belli olması şart koşulmuştur. Sürekli indirim satış yapan ve uygulamada “outlet” olarak ifade edilen perakende satış yerleri ile bunları içinde barındıran AVM’ler açısından da bazı sınırlamalar getirilmiş; sınırlamalara uyum sağlanabilmesi için kanunun yürürlüğe giriş tarihinden itibaren 2 yıllık bir süre tanınmıştır.
Yer ve raf tahsisi
Kanunda getirilen en ilgi çekici değişikliklerden birisi de AVM’lerde pek yer alamayan esnaf ve sanatkâr işletmeleri ile geleneksel, kültürel veya sanatsal değeri olan kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkârların yer almasını teşvik amacıyla, belirli oranlarda yerin tahsis edilmesini zorunlu kılan düzenlemedir. Ayrıca, Hızlı tüketim mallarının satışının yapıldığı büyük mağaza ve zincir mağazalar ile bayi işletme ve özel yetkili işletmelerde, yerli üreticiyi desteklemek amacı ile satış alanlarının en az %1’ine tekabül edecek şekilde raf alanının da yöresel ürünlerin satışına ayrılması zorunlu hale gelmiştir.
Diğer yenilikler
Kanun ile ayrıca AVM’lerde ortak kullanım alanı olarak bulunması gereken yerler belirlenmiş, perakende işletmelerin çalışma saatlerini belirleme yetkisi vali tarafından düzenlenebileceği hükme bağlanmış, ancak ilgili çalışma saatlerinin bölge veya ülke düzeyinde belirlenme yetkisi Gümrük ve Ticaret Bakanlığına verilmiş, esnaf ve sanatkâr işletmelerince tedarik edilen malların etkin bir şekilde piyasadan temini amacıyla Tedarik ve Dağıtım Kooperatifleri kurulabilmesine ve kanunun amaçlarına uygun olarak yürütülebilmesine yardımcı olma amacı ile Perakendeciler Konseyi’nin kurulabilmesine olanak sağlanmıştır.
Sonuç
Mevcut durumda kanun, sektörde esaslı surette etki yaratacak bir düzenleme ve çerçeve niteliğinde oluşturulmuş bulunmakta ve birçok yenilik getirmektedir. Kanun ikincil mevzuatı sayılacak olan; Yönetmelik, tebliğ ve tüzükler henüz oluşturulmadığı için ilerleyen günlerde belirlenecek detaylı düzenlemeler için bir tür yasal rehber niteliği taşımaktadır.