”PKK’nın üstlenmesi strateji ve taktik olabilir”

ABD temaslarını tamamlayan Erdoğan, Türkiye'ye dönüşünde Esenboğa Havalimanında yaptığı açıklamada Tokat’taki saldırıyı değerlendirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tokat’ın Reşadiye ilçesindeki olayı PKK’nın üstlenmesinin bir strateji ve taktik olabileceğini belirtti.

Erdoğan, Meksika'ya yaptığı resmi ziyaretten Ankara'ya dönüşünde Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin cumhurbaşkanı Gül'ün "liderleri bir araya getirebilirim" yönündeki açıklamasını hatırlatarak, "Bu çağrıyı nasıl buluyorsunuz, bu çağrı sonrasında liderler bir araya gelirse gerilimi düşürücü bir görüş ortaya çıkabilir mi" diye sorması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu tür değerlendirmeleri yaparken benim özellikle medyadan ricam şu; ateşi mi söndüreceğiz, yoksa benzin mi dökeceğiz? Sayın Cumhurbaşkanımız iyiniyetle bu adımı ilk defa atmıyor. Bundan önce de buna benzer adımlar atmıştır, fakat tabii atılan adımlarda bu tür toplantıya katılanlar, Cumhurbaşkanılığı makamına da hakaret içeren ifadelerde bulunmuşlardır ve oralardan da herhangi bir netice çıkmamıştır.

Ben gelebilecek böyle bir davete katılırım. Temenni ederim ki, yine oradan da yine olumlu bir netice çıksın. Temennim budur... Ama 'beklentiniz nedir' derseniz. Bundan öncekilerden farklı olmayacaktır. Çünkü şehitlerimiz üzerinden siyasi istismar konusu yapmak suretiyle kalkıp hükümeti ihanetle, hıyanetle adeta hakarete maruz bırakan bir anlayıştan ben hiçbir şey beklemiyorum ve onlarla bir araya gelmeyi de arzu etmiyorum. Çünkü bu iktidara, bu hükümete bu konudaki hassasiyeti sebebiyle bu tür harekette bulunan bir anlayışla asla bir araya gelmek söz konusu olamaz. Arkadaşlarım da zaten bu konuda gereken cevapları verdiler."

"Niye şunu yapıyorsunuz diye bir müdahalemiz mi oldu"

"Terörle mücadelede iyiniyetlerini kimsenin suistimal edemeyeceğini" ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlara niye sormuyorsunuz, 'sizin çözüm için bildiğiniz bir şey var mı' diye. Bizim şu yaptıklarımızın dışında terörle mücadelenin güvenlik boyutuysa, bunun zaten bir askeri kanadı vardır. Bir emniyet kanadı vardır. Askeri kanatta da emniyet kanadında da elinden geleni yapmıyor mu? Elinden geleni yapıyor.

Hükümet olarak biz güvenlik güçlerimize 'niye şunu yapıyorsunuz' diye bugüne kadar bir müdahalemiz mi oldu? Hayır ama biz güvenlik güçlerimizin yaptığının dışında yeni bir süreci başlattık. Nedir bu yeni süreç? dedik ki bunun psikolojik boyutu vardır. Bu mücadelenin sosyolojik boyutu vardır, diplomatik boyutu vardır, ekonomik boyutu vardır. Tüm bunları içeren bir milli birlik kardeşlik projesi lütfen buna dikkat edin milli birlik kardeşlik projesi ve hedefiyle demokratik açılım süreci olsun dedik ve bu çalışmayı bu şekilde başlattık. Bu beyefendiler bu çalışmaya başından beri takoz oldular, çözüme yönelik bir projeleri var mı? Yok... Ama dikkat ederseniz sürekli ihanet, hıyanet... Söyledikleri şey bu.

Onlar ne kadar bunu söylerlerse söylesinler, biz şu inandığımız çözüm sürecini aynı kararlılıkla devam ettireceğiz ve tüm Anadolu'nun yollarına düşmek suretiyle halkımızla bu süreci bu projeyi paylaşacağız."

"Strateji, taktik olabilir"

Yerli ve yabancı basın mensuplarının katıldığı basın toplantısında bu konuyla ilgili açıklama yaptığını da ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

''Orada da söylediğim gibi güvenlik ve istihbarat birimlerimiz, bu saldırının planlayıcılarının, hazırlayıcılarının, tetikçilerinin, yardım ve yataklık yapanlarının her kim olursa olsun tümünü inanıyorum ki, ortaya çıkaracaklardır.

Tabii, ilk anda, 'bunu kim yapmıştır, kim etmiştir' gibi bunun üzerinde güvenlik güçlerimizin yaptığı bazı değerlendirmeler vardı. Sonunda bu işi bölücü terör örgütü malum üstlendi. Tabii bu da ayrı bir strateji, taktik olabilir. Ama bölücü terör örgütünün o bölgede farklı terör örgütleriyle işbirliği halinde olduğunu da zaten geçmişten bu yana uygulamalarıyla biliyoruz ve bu çalışmalarla ilgili güvenlik güçlerimiz tüm bunlara rağmen işin gerçek yüzünü de ortaya çıkarabilmek için çalışmalara devam ediyor. Bugün de Genelkurmay Başkanlığımız ayrıca haftalık basın açıklamasında konuyla ilgili açıklamayı sanıyorum onlar da yapmış bulunuyorlar. Bundan sonraki süreçte de yine bu tür olayların o bölgelerdeki hassasiyetleri de artırmak suretiyle devam edeceğini ifade etmek istiyorum.''

"Saldırılar demokratik açılım sürecimizi engellemeye yönelik"

ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı görüşmeye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun katılmamasıyla ilgili bir soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

''Dışişleri bakanları bu tür ikili görüşmelere illa katılır diye bir şey söz konusu değil. Fakat orada karşılıklı olarak böyle bir teyitleşme olunca ısrar etmenin zaten anlamı olmaz. Biz de görüşmeyi başbaşa yapma durumunda olduk. Tabii Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı katılmadı da ABD Dışişleri Bakanı katıldı mı? Hayır, o da katılmadı ve biz Sayın Obama ile bunu ikili olarak başbaşa gerçekleştirmiş olduk. İşin aslı budur.''

Bir gazetecinin, ''Tokat'taki saldırıyla ilgili konuşurken en son cümleniz 'bu tür olayların hassasiyetleri arttırmak için devam edebileceğini düşünüyorum' olmuştu'' şeklindeki hatırlatması üzerine Erdoğan, ''Bölgeyle ilgili olarak'' karşılığını verdi. Aynı gazetecinin ''Yani bu tip saldırıların açılıma karşı olabileceğine dair bir şey mi kastettiniz'' sorusunu Erdoğan, şöyle yanıtladı:

''Washington'da yaptığım açıklamada da söyledim. Bu tür saldırıların hepsi bizim bu milli birlik ve kardeşlik projemizde demokratik açılım sürecimizi engellemeye, baltalamaya yani bu projeyle ilgili umutları ortadan kaldırmaya yönelik saldırılardır. Bunu orada da söyledim. Yine aynı şeklide teyit ediyorum. Fakat terör örgütünün tabii bu Tokat-Reşadiye bu bölgeler Karadeniz'e inme çalışmalarıdır ve bunu başarabilmenin gayretleridir. Bunun için de tabii bölgedeki güvenlik, hassasiyet bunlar daha fazlasıyla artacaktır, arttırılacaktır.''

Erdoğan, '(Gerçek yüzü ortaya çıkacaktır) ifadesini kullandınız, gerçek yüzü derken farklı bir adres mi olabilir, başka bir şey mi var arkasında bunu kast ettiniz'' sorunu Erdoğan, ''Amaçlar'' diye yanıtladı. Aynı gazetecinin, ''Yani terör örgütü haricinde başka bir yapılanma mı söz konusu'' sorusu üzerine de Başbakan Erdoğan, ''Ben böyle bir şey söylemedim. Zaten bu tür bir vahşeti, ancak terör örgütü yapar, başkası yapamaz'' karşılığını verdi.

DTP alışılmış görevini yerine getiriyor

DTP'nin bu süreçteki tavrını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

''DTP alışılmış görevini yerine getiriyor. Biz yaklaşımlarının bu süreçte böyle olmamasını çok arzu ederdik. Özellikle demokratik parlamenter sistemler içinde siyasi partilerin konumu bellidir. Hiçbir siyasi parti terör olaylarına bırakın destek vermeyi ima yoluyla dahi böyle bir desteği verdiğini ortaya koymamalıdır. Fakat sürekli olarak İmralı'yı adres göstermek, sürekli olarak adeta terör örgütünü sahipleniyormuş havalarında bulunmak... Tabii bu tür yaklaşımlar halkımızın nezdinde ne gibi bir psikoloji oluşturuyor, bunu zaten yakından halkımızın içinden insanlar olarak biliyorum. Bu süreci de tabii bizim tasvip etmemiz mümkün değil.''

Başbakan Erdoğan, Danıştayın katsayı kararı konusunda YÖK'ün başvurusunu reddetmesine ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:

''Bu konunun tabii şu anda birinci derecede muhatabı YÖK. YÖK konuyla ilgili düşüncelerini açıkladı. Fakat biz de bu alınan kararların ta işin başından itibaren YÖK'ün görüşme taleplerine karşın Danıştayın olumsuz yaklaşımları ve daha sonra vermiş olduğu bu kararlar bir çelişkiyi ortaya koyuyor. Çünkü aynı Danıştayın bu konuyla ilgili daha önce vermiş olduğu kararlar var. 'Bu işin sorumlusu YÖK'tür' diye iki kez bu kararı veren Danıştay, bu defa farklı bir kararla o verdiği kararları yok farz eden bir tavır ortaya koydu. Şu anda da YÖK herhalde bu değerlendirmeleri kendi içinde yaparak atılması gereken bir adımı yine hukuk devleti içinde, hukuka uygun şekilde atacaktır. Ben ülkemiz için gençliğimiz için hayırlı olacak bir adımdır diye düşünüyorum.''

DTP'nin kapatılma davasına ilişkin bir soruya da Erdoğan, ''O, Anayasa Mahkemesinin kararıdır. Bu konuyla ilgili düşüncelerimizi, parti kapatmalarına yönelik düşüncelerimizi daha önce zaten açıklamıştık'' yanıtını verdi.