Polisiye tedbir almak istemiyoruz

Bankaların kredi hacmini takip ettiklerini belirten Babacan, "Ortalamayı yükselten üç-dört banka var. Baktık hiç uyulmuyor, kendilerine özel tedbir beklesinler" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – Merkez Bankası'nın 'düşük faiz, yüksek karşılık' politikası sonrası kredi hacmindeki tabloyu değerlendiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Ortalamayı yükselten üç-dört banka tespit ettik, bunun geçici olduğunu düşünüyoruz. Bunu polisiye tedbirlerle yapmayı tercih etmiyoruz" diye konuştu.

NTV/CNBC-e ortak yayınına katılan Babacan, " 'Türkiye'de 2011'de cari dengemizin belli bir mertebede oluşabilmesi için yüzde 20-25'lik kredi hacmi genişlemesi uygun olacaktır' dedik. Her banka da buna dikkat etsin ki, devletin sıkıştırmasıyla gerçekleşmesin. Bunun iletişimini de iyi yaptığımızı düşünüyorum. Alınan kararların fiili uygulama tarihi daha çok yeni. Bundan sonraki aylarda izleyip değerlendirmemiz gerekiyor.

Ortalamayı yükselten 3-4 banka var

İlk iki ayda çoğu bankanın hacmini takip ettiklerini belirten Babacan, "Ortalamayı yükselten üç-dört banka tespit ettik, bunun geçici olduğunu düşünüyoruz. Bunu polisiye tedbirlerle yapmayı tercih etmiyoruz. Baktık hiç uyulmuyor, o bankalar o zaman kendilerine özel tedbir beklesinler. Buna azami uyumun olacağını tahmin ediyorum" dedi.

Bankacılar titiz şekilde açıklama yapmalı

Öte yandan dün Rekabet Kurulu'na sözlü savunma veren bazı banka genel müdürlerinin demeçlerini de değerlendiren Ali Babacan, bankacıların bir banka yöneticisi bilinciyle açıklama yapmaları gerektiğini söyledi.

Babacan,  "Bankaların kamu çalışanlarının maaşlarıyla ilgili kurumlara promosyon veriyorlar. Bunu verirken de birbirleriyle bir anlaşma var mı, Rekabet Kurumu onu inceliyor. İki yıldır devam eden bir konu. Kararı yakın zamanda açıklayacaklar. Rekabet Kurumu'nun da bankacılık sektörünün kendine has niteliklerini göz önünde bulundurarak bunları yapması gerekiyor. Bankacıların da bir banka yöneticisi bilinciyle açıklama yapmaları lazım. Kamuoyuna yapılan beyanatların titiz bir şekilde yapılması lazım. Hem bankalar hem Rekabet Kurumu bu işi azami itinayla ele alır ve ciddi problem çıkmadan bu iş sonuçlanır diye ümit ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Petrolün cari açık ve enflasyona etkisi

Petrolde yaşanan yükselişin ekonomiye etkisini de değerlendiren Babacan, "Bizim hesaplarımıza göre petrol fiyatlarının her 10 dolarlık artışının cari açığa etkisi 4 milyar dolar mertebelerinde. Enflasyon açısından her 10 dolarlık artış yarım puanlık enflasyona sebep oluyor.

Orta vadeli programı Ekim ayında açıklarken, 2011 için petrol öngörüsü 80 dolar idi. 2011 ortalaması ne olacak? Bütün bunlara bağlı olarak hem enflasyonumuz, hem de cari açığımız olumsuz etkilenecek. Petrol 80 dolar değil 100 olursa enflasyona 1 puan ekler. Cari açığa 8 milyar dolar ekleyebilir demek. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki olaylar mevcut risklerin üzerine ek olarak geldi. Bu gelişmelerin etkisi sürpriz değil. Finansmanın niteliği sürdürebilirliği önemli. 2011 dünyada likiditenin çok olacağı bir yıl. Likiditenin maliyetinin düşük olduğu bir dönemdeyiz. Güven ve istikrar olduktan sonra cari açığın finansmanında biz problem görmüyoruz.

Bu konularda ilginizi çekebilir