Popülasyonu azalan hamsi için 'acil envanter' talebi

Karadeniz İşadamları Derneği’nin düzenlediği ortak akıl toplantısında buluşan balıkçılar, hamsi popülasyonunun son yıllarda azaldığını belirterek, acil bir envanter çalışması talep etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Ekin KOÇ

 

TRABZON - İş çevreleri Karadeniz'in simge balığı hamsinin popülasyonunda yaşanan azalmanın önüne geçilebilmesi için acilen bir envanter çalışması yapılmasını, deniz ve balık izlenerek kota sistemine geçilmesini  istiyor. Karadeniz İşadamları Derneği (KARGİD) tarafından düzenlenen "Karadeniz Balıkçılığı ve Hamsinin Ekonomik Değeri" konulu ortak akıl toplantısı Trabzon'da gerçekleştirildi. Sektör temsilcileri ve akademisyenlerin söz aldığı toplantının moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi yazarı Dr. Rüştü Bozkurt yaptı. Toplantıda söz alan sektör temsilcileri,  bir kaç yıl içinde hamsinin net stoklarının belirlenmesi gerektiğini  ifade ederek, Fatsa-Yason Burnu, Araklı-Çamburnu arası gibi belirlenmiş yerlerde hamsinin sığınabileceği, aşırı avcılıktan korunabileceği bölgeler oluşturulmasının yararlı olacağını kaydetti. Hamsi avlama ruhsatı olan 250 tekneden fiilen çalışan kaç tekne olduğunun bilinmediğine dikkat çeken iş çevreleri, profosyonel balıkçı için geçerli menzil yasağının amatör balıkçılara da uygulanmasını istiyor.
Türkiye'de balıkçılık mesleğinin tanımlanmamış olduğunu, her isteyen tekne sahibinin av ruhsatı alabildiğini  belirten iş çevreleri, bilinçsiz avlanmaya karşı denetim eksikliği olduğunu ifade etti.
Denizlerde ekosistem temelli bir yönetim oluşturulmasını öneren sektör temsilcileri, önce hamsinin korunması sonra da sanayisinin kurulması gerektiğini vurguladı.

Mutlu: Bilinçsiz avlanmaya karşı denetim eksikliği var

Hamsinin beslenmek üzere toplandığı (kuyu yaptığı) bölgelerin besin dengesi değişimiyle  birlikte azaldığını belirten Doğu Karadeniz Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Ahmet Mutlu,
"30-40 mil açıkta ışıkla yapılan avlanma nedeniyle göç kıyıya ulaşmadan seyir değiştirdi.
Küresel ısınma da göç şeklini değiştirdi. Bilinçsiz avlanmaya karşı denetim eksikliği var.
Hamsi göç yolunu çabuk tamamlayınca balıkçılar birleşerek gündüz avlanma yasağı koydurttu.
Böylece sezonun nispeten daha da uzamasını sağlamayı amaçladık. Esas konu Türkiye'de balıkçılık mesleğinin tanımlanmamış olması. Balık avlama ruhsatı alınabilmesi için sertifikalı balıkçı olunması gerekir. Her isteyen tekne sahibinin av ruhsatı alması tüm balıkçılığı olumsuz yönde etkiliyor" dedi.

Sağlam: Balıkçıların stoklar üzerindeki av baskısına müdahale edebiliriz

Hamsinin bolluğunu, göçünü etkileyen faktörlerden birinin çevresel parametreler olduğunu belirten Karadeniz Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Dr. Hacer Sağlam, "Kuzey Denizi'ndeki suların sıcaklığına bağlı olarak hamsi Türkiye denizine göçünü başlatıyor. Buna çok fazla müdahale edemiyoruz. Buradaki balıkçıların stoklar üzerindeki av baskısına
müdahale edebiliriz. Hamsi bolluklarındaki değişiklikler bundan da kaynaklanıyor olabilir. Daha sağlıklı çalışma olması için enstitünün yaptığı çalışmaların sürekliliği olmalı. Yani hamsi stoklarının düzenli olarak izlenmeli. Sadece tek türe dayalı stok tespitleri de sağlıklı değil. Artık AB ülkeleri ve diğer ülkeler çok türe dayalı stok tespiti yapıyor. Balık besini bolluğu da önemli. Eğer buradaki sularda besinle ilgili çalışmalar sağlıklı olursa bir stok büyüklüğü belirlendiği taktirde  buna müdahale edebiliriz.Yurtdışındaki araştırmalar kamu araştırması şeklinde sürüyor. Sağlam kapsamlı araştırmalar için donanımlı bir tekneye sahip olunmalı. Denizde hamsinin sığınabileceği, aşırı avcılıktan korunabileceği bölgeler oluşturulmalı" şeklinde konuştu.

Küçük: Teknolojik gelişme av sezonunu da kısalttı

Denize 1980 yılından itibaren girdiğini  ifade eden Kerem Balıkçılık Çarşıbaşı Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Yardımcısı Mehmet Küçük, "Hamsi avına Sinop'tan ve Karadeniz Ereğlisi'nden başlayıp avlanarak Hopa'ya kadar devam ediyoruz. Marmara'daki kayıkçı o zamanlar Karadeniz'e gelmezdi. Karadeniz'deki balıkçılar olarak 40-50 tekne ile avlandık. Bugün Marmara balıkçısı 30-40 mil uzakta lamba yakarak avlanıyor. Böylece hamsinin Karadeniz'i erken terketmesi mümkün oldu.
Eskiden kol gücüyle ağ boşaltırdık. Gece avlanıp gündüz uyurduk. Bugünkü teknolojik gelişme nedeniyle  avın daha kısa sürmesi sezonu da kısalttı. Hamsiyi bitirmeyelim mantığıyla beraber gündüz yasağını koyduk tabi ki. Araştırmacılara saygı duyuyoruz ama hamsinin yönünü, şeklini nerden gelip nereye döndüğünü bize bilinçli olarak söyleyen yok. Avlanma konusunda yol gösterilmesine ihtiyaç duyuyoruz.
Deniz ve balık izlenerek kota sistemine geçilmesini öneriyoruz" şeklinde konuştu.

Yılmaz: Balık miktarına göre av izni olan tekne sayısı belirlenmeli

Bölgede 1985 yılından bu yana balıkçılık yaptığını aktaran Ergün Kardeşler Balıkçılık firması ortağı Ergün Yılmaz, "Bu meslek  dedemden babama, ondan da bana geçti. Bu süreçte öncelikle denizde ne kadar hamsi olduğunun kesin bilinmesi, hamsinin beslenme kaynaklarının, göç yollarının üreme şeklinin tespit edilerek izlenmesi gerekiyor. Planlamanın 2'nci adımında ise balık miktarına göre av izni olan tekne sayısı belirlenmeli. Teknelerin sahip olması gereken özellikler tanımlanmalı. Havyar döneminde 4 ay avı bırakıyoruz ancak küçük tekneler her zaman avlanabiliyor. Amatör balıkçılığın belli prensiplere bağlanması, profosyonel balıkçı için geçerli menzil yasağının amatör balıkçılara da uygulanması gerekir.  Tüm sistem tanımlanıp kurgulandıktan sonra da kontrollerin sıklıkla uygulanması faydalı olur.
Palamut  fazlalığı ve hamsinin suların sıcak olması nedeniyle 1 ay geç gelmesine nedeniyle Ukrayna'da avlanması bu yıl hamsi azlığı yarattı. Denetlemeler konusunda küçük zaman farklarından  kaynaklı sıkıntılar yaşıyoruz. Sabah saat 6'da ağ sarıyorum. Bu ağı 2-3 saatte topluyorum. Sabah saat 8'den sonra ben kıyıya giderken bordamda balık gören sahil güvenlik bana ceza kesiyor. Bu durumun saat sekizden sonra denizde ağ olmaması şeklinde değerlendirilmesi gerekiyor"diye konuştu.

Erol: Bu sorunun çözümü planlı avcılık

Türkiye'nin en büyük eksiğinin balık üzerine araştırma yapılmamış olması olduğunu dile getiren Akçakale Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Cengiz Erol, "Erol, av sezonunda bile havyarlı balığa rastladık. Araştırmalara bütçe ayrılması, araştırma sonuçlarına göre planlama yapılması gerekir. Planlama için önce populasyon tespit edilmeli. Hamsi avlama ruhsatı olan 250 tekneden fiilen iş yapan yani bu işten para kazanan kaç tekne olduğunun bilinmiyor. Sorunun çözümü planlı avcılıkta" diye konuştu.

Akgün: Hamsinin yağlanması soğuk denizde mümkün

[PAGE]

 

Akgün: Hamsinin yağlanması soğuk denizde mümkün

Balıkçılığa 1980'den sonra başladıklarını kaydeden Akgün Balıkçılık firma sahibi Vedat Akgün, "Hep bol oldu hamsi. 1986'da fırtına, soğuk oldu sadece 2 ay Ereğli kıyılarında avlandık. Şimdi tekne sayısı arttı ama havalar da ısındı, gömlekle avlanıyoruz. Hamsi fırtınadan kaçıp geliyor. Soğuk az olunca parça parça geliyor. Hamsinin yağlanması yani büyümesi için soğuk denizde bulunması, balıkçılık tabiriyle çalkalanması gerekir. Hamsideki azalma doğa koşullarından kaynaklı" dedi.

Genç: Yazılı kurallar yaşanan gerçeklerle uyumlu olmalı

Gürcistan ve Abhazya'daki avcılığın yasaklanmasının 5 yılda Türkiye'de hamsi artışı yaratabileceğini  ifade eden Genç Kardeşler Balıkçılık sahibi Bayram Genç, "Yunus avcılığının da kurallı bir şekilde gündeme gelmesi gerekiyor. Ukrayna ve Romanya'da yunus avlanıyor ama Türkiye'de AB ile yapılan  anlaşma çerçevesinde yasak. Yunus hem sürüleri kaçırıyor hem de  yiyerek azalmasına sebep oluyor.  Fatsa-Yason Burnu, Araklı-Çamburnu arası gibi belirlenmiş yerlerde koruma alanları oluşturulmalı.
Cezai yaptırımların uygulanmasında anlayış bekliyoruz. Akşam 20 kulaca sardığımız ağ gece sular çekilince 10 kulaçta kalıyor, cezası çok yüksek. Yazılı kurallar yaşanan gerçeklerle uyumlu olmalı" ifadesini kullandı.

Kutlu: Net stokların belirlenmesi balıkçılarımıza faydalı olur

Uzmanlık alanının işleme değerlendirme olduğunu ancak 8-9 yıl kadar balıkçılık alanında da çalıştığını belirten Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü İşleme Değerlendirme Bölüm Başkanı Sebahattin Kutlu, "Hamsi araştırmaları konusunda önceden ODTÜ tarafından yürütülen çalışmalar şimdi ODTÜ ile birlikte sürdürülüyor.
TÜBİTAK konu üzerine en büyük bütçeli projelerinden birinin yürütüyor. Hamsi stoklarının belirlenmesi gerektiği üzerinde duruyoruz ancak teknelerin revize edilmesi süreci uzattı. 1-2 yıl içinde net stokların belirlenmesinin balıkçılarımıza faydası olacaktır. Böylece avcılığın sürdürülebilirliğine dair planlama da
mümkün olur" dedi.

Balıkçılar cezalardan yana  tedirgin

[PAGE]

 

Balıkçılar cezalardan yana  tedirgin

Balıkçı Ahmet Bozoklu:Ağdan çıkan ince hamsiyi denetlemede ceza yememek adına ayıklayarak denize döküyoruz. Kıyıda avlanma yasağı olması nedeniyle kaçak avlanmalar olabilir. İsrafçılıktan kaçınılması gerekli. Satılmayan balık çöp yerine fabrikalara satılsın. Hiç olmazsa bahçeye gübre olarak dökülmesi  fayda sağlar. Hamsinin bir dal sigara kadar ekonomik değeri olsun istiyorum. Sadece tutulan balığın gelir hesabının yapılıyor. Tayfanın, mazotun, teknenin giderlerinin konuşulmuyor. Benim ağımın içine ağ saracak kadar bilgisiz balıkçılar var. Balık avını balıkçılığı bilenlere bıraksınlar. Hamsinin bulunduğu yerin bize tarif edilmesiyle yakıttan tasarruf edilebiliriz. Aramakla kaybedilen yakıt ve zaman araştırmacılar tarafından uygun koordinatlara yönlendirebilecek bir sistemle azaltılabilir.
Balıkçı Remzi Buruk: 35 yıla yakın bir zamandır balıkçılık yapıyorum. Babamın asıl mesleği yunus balığı avcılığıydı. Yunus balığı o dönemlerde 85 mil açıktan avlanıyordu. Kkıyılarda yunus görülmüyordu. Şimdilerde ise yunus avı yasağı nedeniyle yunuslar kıyıda dolaşıyor. Bir seferde 5-6 kg küçük balık yiyebiliyoruz. Hamsinin azlığına bu durum sebep oldu. Yunusların açıklara sürülmesiyle balık sayısı artabilir. Bu konuda çareler aranmalı.

Çankaya: Ekosistem temelli bir yönetim oluşturmalıyız

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Trabzon Temsilcisi Ali Çankaya :Yereve ulusal olarak avcılık stratejisi oluşturulmalı. Araştırmacı, stoku, beslenmesini göçünü hepsini tespit edecek ve ona göre teknik anayasasını yazacak; balıkçı ve uygulayıcı buna uyacak. Balıkçı doğru veri verecek. Balıkçılarımız örgütlerine sahip çıkacak. Bakanlık da kooperatiflere yetki verecek. Yerinde yönetimde bu önemli. Bizim tarlamız deniz olduğuna göre, denizdeki ekosistemi etkileyen her şeyi, iklimini, insan faktörünü balıkçısını hepsini hesap ederek ekosistem temelli bir yönetim oluşturmalıyız. Bakanlığın balıkçılık konusundaki uygulamaları ile ilgili olarak tekneleri gezip balıkçılarla görüştük. Gözlemlerimiz  sonucunda balıkçıların kendini değerli hissetmediğini gördük. Önce bu değer duygusu gelişmeli.
İkinci önemli unsur da pazar. Yetiştiriciler ve avcılar pazarı birlikte düzenlemek zorunda. Hamsi balık unu olarak, balık yemi yapımında kullanılıyor.  Önce hamsinin korunması sonra da sanayisinin kurulması gerekiyor.

Bayram: Hamsi unu fiyatları yükseldi

Kültür balıkçılığı için ürettikleri yemlerde besin değeri ve verimliliği en yüksek balık yeminin hamsiden üretildiğini kaydeden Kagsan Yem Sanayi Üretim Şefi  Alihan Hikmet Bayram, "Hamsinin azalmasıyla balık unu, hamsi unu fiyatları yükseldi. Bu da yem fiyatlarına yansıdı. Balık yemi üretiminde maliyetin düşmesi yemin kalitesini düşürdü. Balık unu ne kadar ucuzlarsa kültür balıkçılığı da o kadar gelişir" dedi.