”Pozitif hukuka aykırı eylem yapan sonucuna katlanır”

Adalet Bakanı Ergin, Anayasa Mahkemesi'nde devam eden süreçle ilgili, yargılama faaliyetini beklemek gerektiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, parti kapatmalarla ilgili olarak AK Parti'nin tutumunun belli olduğunu belirterek, "Pozitif hukuk kurallarına aykırı bir eylem varsa bu eylemi yapan da onunun sonuçlarına katlanır" dedi. 

Ergin, Türkiye Adalet Akademisi'nce Türkiye Noterler Birliği'nde düzenlenen "Yargının Bağımsızlığı, Tarafsızlığı ve Etkililiği" konulu uluslararası sempozyum öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Türkiye hassas bir süreçten geçiyor. Bir yanda Anayasa Mahkemesi'nde hassas bir dava görülüyor" diyerek, Yargıtay Başkanı'nın "yargıya sistematik bir hücum olduğu" yönündeki açıklamasını hatırlatması üzerine Ergin, şunları söyledi:

"Anayasa Mahkemesi'nde devam eden süreçle ilgili, parti kapatmalarla ilgili genel olarak AK Parti'nin tutumu belli. Bu konudaki düşüncelerimizi daha önce kamuoyuyla paylaşmıştık. Ancak yargı süreci devam ediyor ve bu süreci etkilemeye dönük, o anlama gelebilecek sözlerin doğru olmadığını düşünüyoruz. Ve yargılama faaliyetini beklemek gerekir diye ifade ediyoruz.

Onun dışında Yargıtay Başkanımız neye dayanarak o sözleri söyledi bilmiyorum. Ancak hukuk devletinde pozitif hukuk kuralları hukukçuların istikametini belirler. Pozitif hukuk kurallarına aykırı bir eylem varsa bu eylemi yapan da onunun sonuçlarına katlanır. Hukuk devletinin anlamı da budur. Mevzuattan şikayet varsa o mevzuatın değiştirilme yeri de parlamentodur. Hiç kimse pozitif hukuk kurallarını uyguladı diye suçlanamaz."

"Yargının bağımsızlığı kast ayrıcalığı değil"

Kamuoyunun yargıya güveninin hukuk devleti ilkesinin en önemli unsuru olduğunu vurgulayan Ergin, "Bu güveni sağlamak için sadece kanunları uygulamak yetmez, aynı zamanda adaletli görünmek de gerekir. Adaletli görünmenin en önemli şartı ise yargısal görevin yerine getirilmesinde bir tarafın lehine davranmamak, veya ön yargılı olmamak şeklinde tarif edilen tarafsızlıktır. Tarafsızlık, yargı görevinin tam ve tarafları tatmin edecek şekilde yerine getirilmesinin esasıdır" diye konuştu.

Ergin, "tarafsızlık ilkesi"nin sadece karar için değil, aynı zamanda kararın oluşturulduğu süreç açısından da geçerli olduğunu söyledi. Yargının tarafsızlığının önemli araçlarından birinin de "yargı bağımsızlığı" ilkesi olduğunu anlatan Ergin, şöyle devam etti:

"Yargı bağımsızlığı, hukuk devletinin ön koşulu ve adil yargılamanın temel garantisidir. Yargı bağımsızlığı bir kast ayrıcalığı olmayıp, yürütülen hizmetin niteliğinden kaynaklanmaktadır. Buradaki temel amaç, yargıcın karar verirken tarafsızlığını ve özgürlüğünü sağlamaktır. Yargı mensuplarının özgür ve tarafsız olarak karar verebilmeleri yargı üzerinde iç ve dış etkilerin bulunmamasıyla mümkündür. Devlet kurumlarından ve her türlü baskı kurumlarından gelen müdahaleler dış tepkiyi, yargının kendi içinden gelen müdahaleler ise iç tepkiyi oluşturur. Her türlü dış etkinin ortadan kaldırılmasının yanında yargı içinden de hakimlerin kararlarına yön verebilecek müdahalelerin öngörülmesi ve bunları engelleyecek bir sistemin oluşturulması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamanın bir gereğidir. Bu çerçevede, konuyla ilgili tartışmaların sadece Adalet Bakanı ve Müsteşarının Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) bulunup bulunmamasına indirgenmesi büyük bir eksikliktir. Nitekim uluslararası belgelerde, 'yargı bağımsızlığı konusu ele alınırken yargı bağımsızlığı ve yargının kendi mensuplarınca idare edilmesi ile yargının hesap verebilirliği arasında denge kurulması gerektiği' belirtilmektedir."