"4 bin 500 IŞİD'li listesi var ama..."

DSP Genel Başkanı Türker, 4 bin 500 IŞİD'li listesinin Türkiye'nin istihbarat örgütlerinin elinde olduğunu belirterek onlara hiçbir şey yapılmadığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Türkiye'de şu anda 4 bin 500 IŞİD'li var. Bu 4 bin 500 IŞİD'linin 4 bin 300'ü uyuyan IŞİD'li. Yani aktif terör içinde değil, 200'ü ise eylem yapma üzere hareket halindeki IŞİD'lidir. Bu 4 bin 500 IŞİD'li listesi Türkiye'nin istihbarat örgütlerinin elinde var. Bu IŞİD'lilere hiçbir şey yapılmıyor" açıklamasında bulundu.

Türker, Bursa İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi ve gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye'yi dört partiye mahkum etmek için yoğun çaba harcandığını ifade eden Türker, "Bu seçime girerken birden bire artan terör olayları ve parlamentodaki parti liderlerinin ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ve gerginliğe dayanan politik yaklaşımları ile vatandaşlarımızı dört partiye mahkum etmeye çalışıyorlar" dedi.

Türkiye'nin artık dünyada iyi bir ülke olarak görülmediğini belirten Türker, "Bugün yeni Türkiye dendiği zaman akla gelen şey bütün dünyada, hukuksuz bir devlet, mafya hukuku ile yönetilen bir devlet akla geliyor. Yani kanunlar o günkü koşullara göre siyaset istediği şekilde yönetiliyor" dedi.

Suriyeli mülteciler konusunu görüşmek için Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'ye gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz şeklindeki soruyu yanıtlayan Türker, "Mülteciler için para teklif edileceği yönünde haberler medyada alıyor. Teklif edilecek paranın kabul edilmesi Türkiye'nin dış politikada onurunu ve gücünü kaybetmesine neden olacaktır. Çünkü böyle bir görüşme ve anlaşma Türkiye'nin Avrupa devleti olma niteliğini kaybetmesi demektir. Öteden beri Avrupa'da Suriye ile Türkiye arasında tampon ve güvenli bir bölge oluşturma düşüncesi var. Türkiye tampon bölge niteliğinde, tampon ülke olacağı için Avrupa Birliği tarafından kabul edilmeyecektir. Turizmle uğraşanlar Türkiye'den Avrupa'ya rahatlıkla turist götürüp para kazanacaklar diye onurunu ve Avrupalı olma niteliğini kaybetmemelidir. Bu sevindirici olay değildir" dedi.

Türkiye'de terörle ciddi bir mücadele olmadığının altını çizen Türker, "Canlı bombalar bilinmesine rağmen bir şey yapılmıyor. Bu konuda Başbakan 'bir eylem yok ki onları yakalayalım' diyor. Hükümet şu anda karşısına belli bir grubu almış, onlara paralel devlet, paralelciler diyor. Paralel dedikleri önce yalnız bir tarikattı, şimdi yavaş yavaş o tarikat mensuplarını da aşıp kim eleştiriyorsa onları, o siyasal harekette bulunanları diğer medya mensuplarını hemen aynı kapsama koyup terör örgütü diye takibe alıyorlar ama elinde silah gezenleri almıyorlar" dedi.

DSP de hedefte

Basına sansür uygulanıyor mu şeklindeki soruyu yanıtlayan Türker, "Bir medya grubuna özellikle seçim üzeri hukuksuzca sansür uygulayarak basın özgürlüğünü ortadan kaldırıyorlar. Neden kimsenin sesi çıkmıyor, diğer parti liderleri nerede? Demeç vermekle olmaz. Demokratik Sol Parti şu anda parlamentoda olsaydı, parlamentonun olağanüstü toplanmasını sağlardı. Basına yönelik sansür uygulamaya yönelik alınan kararların sorumluları hakkında yasal düzenleme yapabilirsiniz" dedi.

Türkiye'de şu anda zalim ve bozuk düzen olduğunu belirten Türker, "Şu anda ülkede çok zalim ve bozuk bir düzen var. Dün beraber yola gittikleri, kol kola girdikleri insanlar hakkında soruşturma yapabiliyorlarsa, son 13 yılda bu ülkenin ordusu dünya kamuoyunda güçsüzleştirilmişse ve bu ülkenin bir yüzbaşısı muhalif partinin konvoyunu durduracak kadar sivil idarenin mülki amiri tarafından yönlendirilebilir hale gelmişse bunun manası siyasi gücü ve örgütlenemeyen insanların biat etmesine ve köleleşmesine imkan veren bir yapıdır" dedi.

Terörden sorumlu olarak bu seçim hükümetinin derhal istifa etmesi gerektiğini belirten Türker, "Patlamada '99 kişinin kimliği tespit edildi, ailelerine teslim edildi' dediler. Yasak geldi ve yasağın ardından dün Cumhuriyet Başsavcılığı 102 kişi öldü, 101 kişinin kimliği belli oldu, bir kişinin belli değil diye açıklama yaptı. Peki bu 101 kişiden hangisi burada parçalanan canlı bombadır? Bu çelişkiyi bile sorgulamayı engelliyorlar. Öldüğü söylenenlerin sayısında bile bir şüphe var. Patlamayla ilgili yayın yasağı koyarak vatandaşların Türkiye'de derin devletin olup olmadığını sorgulama hakkını elinden almaktır" dedi.

Makul şüphenin gazetecilere uygulanırken, canlı bombalara uygulanmadığının altını çizen Türker, "Türkiye'de şu anda 4 bin 500 IŞİD'li var. Bu 4 bin 500 IŞİD'linin 4 bin 300'ü uyuyan IŞİD'li. Yani aktif terör içinde değil, 200'ü ise eylem yapma üzere hareket halindeki IŞİD'lidir. Bu 4 bin 500 IŞİD'li listesi Türkiye'nin istihbarat örgütlerini elinde var. Bu IŞİD'lilere hiçbir şey yapılmıyor. Bu 4 bin 500 IŞİD'linin şuanda aktif olan 200 IŞİD'liye verilen talimat da şudur; Türkiye'de bütün sol partilerin, hükümet karşıtı sivil toplum örgütlerinin ve HDP'nin bütün faaliyetlerini hedef alacaksınız. HDP ile sol örgütleri ve sol partileri bir araya koyuyor, Demokratik Sol Parti'de bunun içinde. Eğer bir eylem bu günlerde olmazsa seçim sonrası yine Türkiye bu dört partiye mahkum edilirse bu sefer tıpkı Hitler döneminde olduğu gibi cadı avına çıkıldığı gibi, bizi avlamak üzere çıkacaklar. İnşallah o gün bize sahip çıkacak halkımız olur. Sahip çıkılmazsa bile biz bu ülkede gerçekleri söyleriz. Bu yayın yasağının amacı budur. Şu anda makul şüphe gazetecilere uygulanırken, gazetecileri dövenlere uygulanmıyor. Türkiye maalesef mafya devleti haline geldi, o nedenledir ki bazı devlet büyüklerinin çocukları yabancı ülkelerde mafya koruması altında." 

Bu konularda ilginizi çekebilir