"Allah yaratmaya devam ediyor"
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Evrenin oluşabilmesi için ilahi bir güce ihtiyacın olmadığını savunarak yeni bir tartışma başlatan ünlü evrenbilimci Stephan Hawking'e Doğu'nun filozofu Muhammed İkbal'den cevap geldi. İkbal, Tanrı'nın yaratıcı faaliyetinin hiç durmadan devam ettiğini bildirdi. Her an yeni atomların varolmasını ve evrenin sürekli büyümesini buna kanıt olarak gösteren İkbal, bu eylemi "Varoluş atoma Tanrı'nın yüklediği bir niteliktir. İlâhî enerjinin görünür hale gelmesinden başka bir şey değildir" diye açıklıyor.
İkbal, Timaş Yayınları'nın 100 yıl sonra kağıda döktüğü ‘İslam'da Dini Düşüncenin Yeniden İnşası' eserinde birçok Müslüman'ın da tam algılayamadığı yaratma konusuna açıklık getiriyor.
Alem'in üretilmiş bir meta onu meydana getirenin de sadece bir gözlemciden başka bir şey değilmiş gibi görülmesinin temel yanlışların başında geldiğini belirten İkbal, yaratıcı ve alem ilişkisini şöyle açıklıyor:
"Biz yaratma fiilini, mazideki muayyen bir fiil diye kabul etmeye eğilimliyizdir. Ve âlem bize, üretilmiş bir meta gibi görünür. Sanki onu meydana getirenin hayatıyla onun hiçbir organik ilişkisi yoktur ve onu meydana getiren sadece bir gözlemciden başka bir şey değildir. Yaratma fikri ile ilgili bütün kısır teolojik ihtilaflar, sonlu zihnin bu dar görüşü yüzünden doğmaktadır. Böyle bakıldığında, âlem Tanrı'nın hayatında öylesine bir arazdır ve yaratılmayabilirdi. Cevap vermemizi bekleyen gerçek soru şudur: Âlem Tanrı'ya göre "öteki" olarak aralarında bir mekân olacak şekilde O'nun karşısında yeralmakta mıdır? Cevap şudur ki, İlâhî görüş noktasından, bir "öncesi" ve bir "sonrası" olan husûsî bir hâdise anlamında yaratma diye bir şey yoktur. Âlem Tanrı'nın karşısında duran bağımsız bir gerçeklik olarak görülemez. Meselenin o şekilde görülmesi, Tanrı'yı ve âlemi birbirinden ayrı ve sonsuz bir mekânın boş haznesinde birbirinin karşısında yeralan iki bağımsız şeye indirgeyecektir."
Atom konusuna da değinen İkbal, Stephan Hawking'in varsayımına yanıt olacak şu cevabı veriyor:
"Tanrı'nın yaratıcı faaliyeti durmadan devam ettiği için, atomların sayısı sonlu olamazdı. Her an yeni atomlar varolmaktadır ve dolayısıyla âlem sürekli büyümektedir. Kur'anın söylediği üzere: "Allah yaratmasına istediğini ekler" (Fâtır suresi 35:1) Atomun mahiyeti varoluştan bağımsızdır. Bu demektir ki, varoluş atoma Tanrı'nın yüklediği bir niteliktir. Bu niteliği almadan önce, atom Tanrı'nın yaratıcı enerjisinde sanki uyuşuk haldedir. Onun varolması, ilâhî enerjinin görünür hale gelmesinden başka bir şey değildir."
Yaratılış süreciyle ilgili ayetlere de değinen İkbal, yaratma sürecindeki zaman kavramı hakkında şunları söylüyor:
"Eğer yaratmada tecessüm eden harekete dışarıdan bakarsak, yani onu aklî olarak kavrarsak, o binlerce yıl sürmüş bir süreçtir. Zira Kur'an'ın ve Eski Ahid'in ıstılahıyla söylersek, bir ilâhî gün 1000 yıla denktir. Başka bir bakış açısından, binlerce yıl sürmüş olan yaratma süreci, yekpâre, bölünmez bir fiildir, "göz kırpması gibi hızlıdır" (Kamer suresi 54: 50) Ancak saf süre şeklindeki bu derûnî tecrübeyi kelimelerle ifade etmek imkânsızdır, çünkü dil gündelik olarak yapan benliğin ardışık zamanına göre şekillenmiştir. Belki de bir örnek vermek, maksadı izah edecektir. Fizik bilmine göre, sizin kırmızı duyumuna sahip olmanızın nedeni, frekansı saniyede 400 milyar olan dalga hareketinin hızıdır. Eğer siz bu dehşetengiz frekansı dışarıdan gözleyebilseydiniz ve ışığın algılanabilirliğinin sınırı sayılan saniyede 2000 oranında sayabilseydiniz, sizin saymayı bitirmeniz 6000 yıldan fazla zaman alırdı. Buna rağmen, siz pratikte sayılamaz olan bir dalga boyunun frekansını yekpâre, bir anlık zihinsel algılama fiiliyle kavrarsınız. Zihinsel fiilin ardışıklığı süreye çevirmesi işte böyledir."
Ünlü evrenbilimci Stephan Hawking, geçtiğimiz salı günü California Teknoloji Enstitüsü'nde ‘Evrenin Kökeni' isimli konferansta, evrenin oluşabilmesi için ilahi bir güce ihtiyacı olmadığını savunmuştu.
Fizikçilerin evrenin yaradılışı için ilahi bir dokunuşu kanıtlamaya çalışmasıyla dalga geçen Hawking, yaptığı hesaplamalara göre evrenin yaşının 13.8 milyar olduğunu, bunun Papa ve İncil ile çeliştiğini söylemişti.
Hawking, oysa ocak ayında Kanal D Londra Temsilcisi Ayşegül Ekinci'ye verdiği röportajda ise "Evrenin oluşumu bilimin gerçekliğine dayanır. Ama bu hiçbir şekilde, Bilim Kuralları'nı koyan ve onları da yaratan bir Tanrı olmadığı anlamına gelmez..." cevabını vermişti.