"Bu ülkede ulusalcı diye bir şey yok"
Erdoğan, Dünya Kız Çocukları Günü nedeniyle düzenlenen "Kız Çocuklarının Eğitim ve Öğretiminde Yeni Politika ve Uygulamalar" çalıştayında konuştu.
ANKARA – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kamudaki başörtüsü düzenlemesine yapılan eleştirilere tepki göstererek, "Millet bu işin kararını vermiş, bu iş bitmiş. Bu ülkede ulusalcı diye bir şey yok, bu ülkede millet gerçeği var" diye konuştu.
Erdoğan, Dünya Kız Çocukları Günü nedeniyle düzenlenen "Kız Çocuklarının Eğitim ve Öğretiminde Yeni Politika ve Uygulamalar" çalıştayında bir konuşma yaptı.
Konuşmasının başında kızların içerisinde bulunduğu mehter takımına yönelik, "Kızların mehter takımında olması gurur verici. Biz çünkü hep erkek işi bilirdik. Ben de bir tuğcubaşıydım. Böyle bir organizasyon için bunu gerçekleştirenlere teşekkür ediyorum" dedi.
Cahiliye döneminin temsilcisidir
Kız çocuklarına verilmesi gereken değeri konuşmasında sık sık vurgulayan Başbakan Tayyip Erdoğan, "Kız çocuğu doğduğu zaman sevinmeyen babalar var maalesef. Bugün bile kız çocuklarını belli imkanlardan yeterince yararlandırmayan insanlar var. Örneğin miras paylaşımında. Benim bölgemde Karadeniz'de aynı şekilde doğuda da var. Medeni hukuk miras paylaşımında kayıt altında olanlar için yüzde 50 50 getirdi. Bizim tarihimizde çocuklar arasında kadın ile erkek arasında ayrımcılık yoktur. Kim kadına yönelik şiddeti adet olarak lanse ediyorsa, o cahiliye döneminin temsilcisidir, çok açık söylüyorum insanlıktan nasibini almamıştır" şeklinde konuştu.
İktidarları döneminde kız çocuklarını kayırdıklarını dile getiren Erdoğan, "Her alanda kız çocuklarını kayırmaya başladık, her alanda onlara öncelik tanıyoruz" dedi.
Türkiye'deki sorunlara yurt dışından ithal kavramların getirmek zorunda olunmadığını vurgulayan Erdoğan, "Bizler binlerce yıllık tarihin milletin fertleriyiz. Ülke olarak fert olarak vagon değil öncü olmak zorundayız. Kendi formüllerini üretmek varken itham formüllere bakanlar hep geriden gelir. Küresel sorunlara cevap küreselleşirken kendi tarihimize yabancılaşmayacağız. Bizim sorunlarımızı kendimiz çözmek sorundayız" değerlendirmesinde bulundu.
Okumamış kız çocuğu ülkesi için bir kayıptır
Erdoğan, okumamış kız çocuğunun sadece ekonomik bir kayıp olmadığını vurgularken, "Aynı zamanda istikbalin bir annesi olacak kayıptır. Okumamış kız çocuğu toplumu, ülkesi ve milleti için bir kayıptır. Kız çocuklarının sorunlarını, eğitimini sadece ekonomik şartlara bağlamayı son derece yanlış buluyorum.
İyi eğitim almış, donanımlı anne-babalara, vatandaşlara ihtiyacımız var. Bilen bir annenin çocuğu ile bilmeyen bir annenin çocuğu bir olamaz. Bir toplum sadece zengin olmakla değil, iyi eğitim almış olmakla kalkınmış olur. Her çocuğun zorunlu olarak 12 yıl eğitim almasını lise mezunu olarak toplumda yerini almasını arzuladık. İlköğretimde brüt okullaşma oranı yüzde 91 idi şu anda yüzde 100'ü aştı. Yüksek öğretimde okullaşma oranı yüzde 74 idi yüzde 87'ye çıktı. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarırken sosyal gereksinimleri önemsedik. Lise mezunu olarak toplumda yer almasını istedik" dedi.
Eğitim sorunlarını 4+4+4 diye çözüme ulaştırmaya çalıştıklarını anlatan Erdoğan, "Bu sistemle kız çocuklarının eve hapis edileceklerini söylediler. Tersine yeni sistem kız çocuklarını okumaya teşvik eden bir sistem" diye konuştu.
Babaya yapsan uçup gidecek
Kız çocuklarının eğitimine verdikleri öneme vurgu yapan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eşimin başını çekmiş olduğu ‘Haydi Kızlar Okula' kampanyasıyla 350 bin kız çocuğunu okula kavuşturduk. Eğitimin önündeki ekonomik imkânsızlık engelini kaldırdık. Kız çocuklarımızı kayırdık. Ailelere yapılan eğitim yardımında erkek çocuklarına 30 TL ödeme yaparken, kız çocuklarına 35 TL ödeme yapıyoruz. Bu ödemeleri de babaya değil ha anneye yapıyoruz. Doğrusu çekiniyorum. Babaya yapsan uçup gidecek. Anneye yapıyoruz. Kızlarımızın okuması için 11 yıldır çok kapsamla bir mücadele veriyoruz. Ayrımcılığı ortadan kaldıracak gelişmeleri rekor seviyeye çıkaracağız. Bazı hususları çok açık konuşmamız gerekiyor. Kız çocuklarına yönelik ayrımcılık eğitimin önünde engel teşkil etti. Ama bir başka engel daha vardı. Devletle vatandaş arasındaki bunalım. Devletle vatandaş arasında bir güven sorunu olduğu için, devletin kurumlarına soğuk baktığı için kızlarımız okuldan uzak tutuldu. Asık suratlı, sert devlet imajı vatandaşı devletten soğuttu. Bazı öğretmenlerimiz, okullarımız toplumun değerlerini anlayamadığı için okul ayrı yerde durdu, vatandaş ayrı yerde durdu. Bugün artık çarpık zihniyet tedavülden kalkmıştır. 14 asır önce kız çocukları diri diri toprağa gömülmüşse, kılık kıyafetlerinden dolayı dışlamak da öyle bir cahiliye alışkanlığıydı bu artık son bulmuştur. Buna karşı çıkanlar var hala, olmaz falan diyorlar.Siz kimsiniz ya. Millet bu işin kararını vermiş bu iş bitmiş, bu ülkede ulusalcı falan yok millet gerçeği var. Bu ülke hepimizin ülkesi göreceksiniz. Bu ülke erkeklerin ülkesiyle kadınların da ülkesidir."
Başınızı öne eğmeyecek, vazgeçmeyeceksiniz
Başbakan Erdoğan, Türkiye'deki herkesin birinci sınıf, bir ve beraber olduğunun altını çizerken, "Hiç bir alanda ayrımcılığı kabul etmiyoruz" dedi.
"Hala kızlarımızın başındaki örtüyle uğraşacak kadar cahil ve zavallılar var" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Benim oğlum kat sayısına takıldı Boğaziçi Üniversitesi'ne gidemedi, yurt dışına göndermek zorunda kaldım. Kızlarım başörtülü olduğu için kendi ülkemde okuyamadı, yurt dışına göndermek zorunda kaldım. Bu ülkede ne garip ne parya olacağız, hep beraber iri olacağız, diri olacağız, hep beraber Türkiye olacağız" dedi.
Kızlara, kadınlara kalkan ellerin karşısında kendilerini bulacağını belirten Başbakan Tayyip Erdoğan, kız çocukları ve kadınlara seslenerek, şöyle konuştu:
"Başınızı öne eğmeyecek, vazgeçmeyeceksiniz. Siz mücadele ettikçe eğitimsizlik, şiddet azalacak. Her türlü ayrımcılık tarihe karışacak. Türkiye'nin geleceği en başta kız çocuklarımızın tertemiz yüreklerindedir. Sizleri gördükçe umutlanıyoruz. 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü tekrar kutlu olsun. Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz. Rabia meydanında özgürlük mücadelesini verirken şehit olan Esma kızımızı da rahmetle anıyorum. Yolumuz, bahtımız açık olsun."