"Çekte, hürriyeti bağlayıcı cezanın kaldırılmasına karşı değiliz"

TBMM Adalet Komisyonunda, Çek Yasa Tasarısının görüşmelerine başlandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, çekte hürriyeti bağlayıcı cezanın orta vadede kaldırılmasına karşı olmadıklarını belirterek, ancak bunun için başka düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi.

TBMM Adalet Komisyonunda, Çek Yasa Tasarısının görüşmelerine başlandı. Alt Komisyon metni üzerinden ele alınan tasarı üzerinde söz alan MHP ve CHP'li alt komisyon üyeleri, Haziran ayında yapılan Alt Komisyon çalışmalarını eleştirdi. 

Milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, çekin fonksiyonu itibarıyla ödenmemesi ve karşılıksız çıkması halinde müeyyide uygulanması ilkesinin, 2003 yılında yapılan değişiklikle adli para cezası uygulanması, bunun Ödenmemesi halinde ise hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüşmesi şekline dönüştürüldüğünü belirterek, konuyla ilgili tartışmaların "çekte hürriyeti bağlayıcı ceza ve vade olayının olup olmaması" noktasında yapıldığını anlattı.

"Çek mağdurları" ifadesine işaret eden Ergin, şöyle konuştu:

'Çekte bir taraf yok. Çeki düzenleyen ve kullanıma sunan banka, çeki alıp keşide eden borçlu ve çek karşılığında bir nakdi ödeme yapıp çeki alanlar var. Bu üçlü ilişki sonucunda, piyasada oluşan bir hareket var. Ekonominin dengelerini bir miktar etkileyen mekanizma var. Çeki ödeyemediği için soruşturma ve kovuşturma gören ve hapse düşenler kendileri açısından bir mağduriyet yaşadıkları doğru. Ancak, baktığınız zaman bir mal vererek karşılığında çeki alan kişiyi düşündüğünüzde o da kendi açısından mağdur olduğunu ifade ediyor. Karşılıksız çekten hapis yatanlar 'mağdurum, beni kurtarın' diyor, çek mağduru olarak müracaat ediyorlar. Muhalefet daha çok bu pencereden bakıyor. Diğer taraftan alacaklarını alamadıkları için kendi çarklarını döndüremeyen esnaf, KOBİ, ticari erbaplar da 'ben de alacağımı alamadım, ödemelerimi yapamadım, mağdurum' diyor. Bu çarkın dönmesini engellemeyen bir düzenlemeye ihtiyaç var. Hükümet penceresinden bakıldığında; bütün bu tarafların haklarını, hukukunu aynı pencereden bakarak koruma zaruriyeti var. Ben sadece cezaevinde olanların penceresinden bakarak ya da sadece alacaklının penceresinden bakarak bir düzenleme yapamam. Bütün bu dengeleri gözetmek ve işleyişi bozmadan, geleceğe dönük olarak sistemi rehabilite etme zorunluluğumuz var."

Çekte hürriyeti bağlayıcı ceza olmaması yönündeki görüşlere işaret eden Ergin, "Bu görüş düşünce olarak yanlış değil. Ancak, bunun önlemlerini almadan, böyle bir hükmü getirirsek, çok daha mağduriyetlere yol açacak endişesindeyim" dedi.

37 milyon çek

Ergin, bankaların Eylül ayı itibarıyla kullanıcılara verdiği çek adedinin 37 milyon 95 bin civarında olduğunu belirterek, "Bu çeklerin yarısının tedavülde olduğunu düşünsek bile, yaklaşık 19 milyona yakın bir çekin olduğunu gösteriyor. Oysa karşılıksız çek nedeniyle mağduriyete uğradığı söylenenlerin sayısının, genel itibarıyla bu çoğunluk içerisinde ne kadarlık yer işgal ettiğini takdirinize bırakıyorum. Şimdi elbette ki mağdur kesimin sorununu düzeltmeye gayret edelim. Ama 37 milyon çek yaprağının da ekonomiyi ve piyasayı düzenleyici etkisini de gözden kaçırmamalıyız" dedi.