"Çocuğum, İşim, Eşim... Peki ya Ben"
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Burcu Ateş (Aksoy) tarafından kaleme alınan "Gökkuşağı Renginde Şehirli Kadın Sohbetleri" serisinin ilk kitabı, "Çocuğum, İşim, Eşim... Peki ya Ben?" geçtiğimiz sonbaharda raflardaki yerini almıştı. Çalışan annelerin yaşamlarını, bariyerlerini ve duygularını hayatın içinden röportajlarla gündeme taşıyan bu özel kitap, Anneler Günü için de son derece anlamlı bir paylaşım fırsatı aynı zamanda...
Burcu Ateş, "Çocuğum, İşim, Eşim... Peki ya Ben?" isimli kitabında dokuz farklı profilden kadınla gerçekleştirdiği röportajlarla, kadınların gerçek yaşamlarından kesitler sunuyor. Kitabın ana hedef kitlesi; şehirde yaşayan, eğitimli çalışan ya da çalışmış, farkında ve bilinçli, ayakları yere basan ve anne olan kadınlardan oluşuyor. Mini bir belgesel gibi işlenen hikayesiyle "çalışan anne" olmanın hayatta nasıl bir farklılık yarattığını ele alan bu özel kitapta annelerimizin bulacağı çok şey var.
Burcu Ateş bu kitabıyla, kadınların hayatında bir farkındalık yaratabilmeyi amaçlıyor. Ateş ele aldığı kadın profillerinin; kendilerini, kendileriyle olan ilişkilerini, beklentilerini, hayata bakışlarını, mutluluklarını, mutsuzluklarını, anneliklerini, anneleriyle benzer ve farkı yanlarını, eşleriyle ilişkilerini, paylaşımlarını, yani hayatlarına dair çok şeyi anlatıyor.
Ateş, "Neden Gökkuşağı Kadınları?" sorusunu; "Aslında hepimizin hayatları, adresleri, isimleri farklı ama yaşadıklarımız, değerlerimiz, beklentilerimiz aynı. Hepimiz üretken, anne, farkında, yürekli, güçlü, güzel ve meslek sahibi kadınlarız. Her birimizin rengi birbirine göre biraz daha açık ya da koyu. Birimizde mavi daha baskın, diğerimizde sarı... Ama bu özelliklerin hepsi, hepimizde var. Kimimizde biraz daha az, kimimizde biraz daha fazla. Her birimizin ayrı ayrı renklerle hayatta duruşları var ama bir araya geldiğimizde tüm bu renklerle biz, Gökkuşağı Kadınları’yız..." şeklinde yanıtlıyor.
Burcu Ateş, kitabın çıkış noktasıyla ilgili olarak; "Kızım olduktan sonra hayatım oldukça değişti. Uzun bir süre başıma gelen olayların, endişelerimin, kavgalarımın sadece bana ait olduğunu düşündüm. Sonra farkettim ki aslında çevremdeki kadınlarla çok benziyoruz. Endişelerimiz, değerlerimiz, beklentilerimiz, kırgınlıklarımız, hayallerimiz aynı... Yine farkettim ki "benzerlikleri farketmek" beni rahatlatıyor. Düşündüğüm ve hissettiğim şeyleri, diğer kadınların da hissetmesi aslında bizi birbirimize daha da çok bağlıyor. Bu duygu ve düşünceleri, kadınsal halleri sizlerle ve tüm "bize benzeyen" kadınlarla paylaşmak istedim. Öyle sanıyorum ki bu kitapta her kadın kendine benzeyen farklı fotoğraflar bulacak, bazıları ise aynadaki aksiyle karşılaşacak" diyor.