"Çöplük deyince kendi siyasi çevresine baksın"

İSTANBUL - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Başbakan'ın çöplük deyince 30 yıl öncesinden örnek aramasına bence gerek yok. Başbakan kendi siyasi çevresine, ilişkilerine, yarattığı ortama, yozlaşmaya bir baksın" dedi.    

Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığınca düzenlenen "İstanbul'da Ulaştırmayı Kördüğümleştirmeye Doğru Tanı ve Doğru Çözüm" konulu sempozyumun açılışında konuştu.

Günümüzde siyaset ve bilim ilişkisinin yeni bir anlam kazandığını belirten Baykal, ulaşım sorununun bilim ve teknoloji işbirliğini gerekli kıldığını söyledi.

Ulaşım ve metropol olgusunun birbirinden ayrılmaz iki temel konu olduğuna işaret eden Baykal, büyük nüfusun yerleştiği alanlarda kent içi ulaşımın en doğru şekilde programlanması gerektiğini dile getirdi.

Deniz Baykal, ulaşımın bazı kararlar sonucunda bir problem haline geldiğini savunarak, ulaşım sorununu üreten kararların mutlaka değerlendirilmesine ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

Bu sorunun kentleşme politikasında yapılan bazı yanlışlıklar sonucunda ortaya çıktığını ifade eden Baykal, her kentin kendine özgü yönleri bulunduğunu, İstanbul'un ulaşım sorununu düşünürken, kentin denizle iç içe olması, kentin bir deprem bölgesinde bulunması ve tarihi kimliğinin dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi.

Baykal, günümüzde tüm büyük kentlerin ulaşımının çok çarpık bir şekilde şekillenmiş olduğunu kaydederek, İstanbul'daki yolcu taşımacılığının yüzde 92'sinin kara araçlarıyla yapıldığına işaret etti.

Deniz Baykal, araç trafiği artıkça, araç kullanım tarzını rahatlatan, yollara daha fazla araç yüklemenin önünü açan çözümler düşünüldüğünü savunarak, bunun sonucunda yolların otoyollara dönüştüğünü, insan-kent ilişkisinin kaybolduğunu, kent kimliğinin giderek yok olduğunu anlattı.

"İstanbul tek yerleşim çekim merkezi olmaktan çıkarılmalı"

Türkiye'nin İstanbul dışında da büyük alternatif çekim merkezleri oluşturacak uzun vadeli yerleşme planlarına ihtiyacı bulunduğunu ifade eden Baykal, İstanbul'un Türkiye'nin tek yerleşim çekim merkezi olmaktan çıkarılması gerektiğini bildirdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye olarak yerleşme politikamızı gelecekte yeni kentler, yeni metropollar oluşturma açısından düşünmeye ve tartışmaya başlamalıyız. Bu bağlamda Çanakkale'yi de uzun vadeli geleceğe dönük olarak rant hesabıyla değil, sorumluluk duygusuyla Türkiye'nin geleceğinde bir büyük ana yerleşim merkezi olarak düşünmeye başlayamaz mıyız? Bunun altyapısını, bunun gerektirdiği düzenlemeyi planlamayı şimdiden yaşama geçirme hazırlığı içine giremez miyiz? Bunlara bakmamız lazım.

İstanbul işlerin çığırından çıktığı bir noktaya doğru yönelebilir Bütün sosyal krizleriyle birlikte çok büyük bir yara, problem haline dönüşebilir. Bir yeni, sağlıklı yerleşebileceğimiz yeni bir kenti düşünmeye başlamak lazım. Çanakkale'nin muhteşem bir yerleşim potansiyelinin olduğunu kendimi düşünmekten alıkoyamıyorum. Gelecekte bir büyük toplumsal potansiyel, zenginlik olarak gözüküyor. Bu İstanbul'un geleceğine dönük baskıları kontrol altına alma bakımından da büyük önem taşıyor. "

Sempozyumdaki tartışmaların boşlukta kalmayacağın ve dikkate alınacağını belirten Baykal, "Türkiye hak ettiği yönetime mutlaka günü geldiğinde İstanbul ile birlikte kavuşacaktır"dedi.

"30 yıl öncesinden örnek aramasına gerek yok"

Baykal, daha sonra CHP'ye katılan Prof. Dr. Güngör Evren, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Prof. Dr. Alper Ünlü, Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar, Doç. Dr. Ahmet Ertek ve Dr. İsmail Hakkı Acar'a parti rozetlerini taktı. Sempozyumdan ayrılırken basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Baykal'a, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul Belediye Başkanlığı'nın CHP'de olduğu döneme ilişkin "CHP zihniyeti susuzluktur, çöplüktür, hava kirliliğidir" dediği hatırlatıldı.

Baykal, bunun üzerine "Başbakan'ın çöplük deyince 30 yıl öncesinden örnek aramasına bence gerek yok. Başbakan çevresine bir baksın, kendi siyasi çevresine, ilişkilerine, yarattığı ortama, yozlaşmaya bir baksın. Daha kolay kendisini tatmin edecek örnekleri oradan bulması mümkündür" dedi.