"Daha Ankara'ya gelmeden fezlekem Meclis'e geldi"
Partisinin aday tanıtım toplantısı için İzmit’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını hatırlatıp, hükümete ve Başbakan Erdoğan’a yüklendi
KOCAELİ - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ülkemizde Recep Tayyip Erdoğan'ın rüyalarına ayakkabı kutusu giriyor. Şimdi onları parça parça serbest bırakıyorlar. İstediğin kadar serbest bırak, bu milletin vicdanında sen mahkumsun. Yolsuzlukların hamisisin sen, Deniz Feneri davasını biliyorsunuz. Asla mücadeleden yılmayacağız. Bizim mücadelemiz yeni bir ulusal Kurtuluş Savaşı mücadelesidir" dedi.
Kılıçdaroğlu, İzmit ilçesinde partisinin aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, diğer partilere oy vermiş seçmenlere seslenerek, "Türkiye'nin halinden memnunsanız söyleyecek sözüm yok. Bu ülkede kul hakkı yeniyor, bu ülkede temiz siyaset olmalı, siyaset halkına hesap vermeli, herkesin çocuğu iş bulabilmeli, herkes alın teriyle kazandığı ekmeği akşam huzur içinde evine götürebilmeli. Eğer bunu diyorsanız yeniden düşünün, halktan yana, halkın çıkarlarını savunan Cumhuriyet Halk Partisine gelin, Türkiye'yi yeniden ayağa kaldıralım" ifadelerini kullandı.
KIlıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta Meclis'e gelen fezlekesine ilişkinde açıklamalarda bulundu.
"Daha Ankara'ya gelmeden fezlekem Meclise geldi"
"Silivri toplama kampına" gittiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, çıkışta bu mahkemelerin adil olmadığını belirttiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, masum insanların cezaevinde yattığını söylediğini anımsatarak, "Daha ben Ankara'ya gelmeden fezlekem Meclise geldi. Milyon dolarları götürdüler, kul hakkı yediler, fezlekeler hazırlandı, bir türlü Meclise gelmiyor. Buradan Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren değerli yurttaşlarıma sesleniyorum, eğer kul hakkı yemek günahsa o zaman siz hesabını sorun. Nasıl soracaksınız? Ayın 30'unda sandığa gideceksiniz, temiz siyasete oy vereceksiniz" diye konuştu.
Değişim gününün geldiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, varlık, birlik ve özgür biçimde çalışacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'Erdoğan'ın rüyalarına ayakkabı kutusu giriyor'
"Manisa'dan yürekli bir kadın kardeşimiz, bir ayakkabı kutusuyla koskoca Başbakan'ı korkuttu. Siz hiç ayakkabı kutusundan korkan bir Başbakan duydunuz mu? Dünyanın herhangi bir yerinde. Ülkemizde Recep Tayyip Erdoğan'ın rüyalarına ayakkabı kutusu giriyor. Şimdi onları parça parça serbest bırakıyorlar. İstediğin kadar serbest bırak, bu milletin vicdanında sen mahkumsun. Yolsuzlukların hamisisin sen, Deniz Feneri davasını biliyorsunuz. Asla mücadeleden yılmayacağız. Bizim mücadelemiz, yeni bir ulusal Kurtuluş Savaşı mücadelesidir.
"Ayaklarımızın altından parça parça demokrasi kayboluyor"
Demokrasiyi güçlendirmek hepimizin mücadelesidir. Bunun mücadelesini yapacağız. Ayaklarımızın altından parça parça demokrasi kayboluyor. Bir Başbakan çıkıyor, 'Yargı ve yasama organı benim için ayak bağıdır' diyor. Bunu ancak bir diktatör söyler. Onun için Recep Tayyip Erdoğan'a 'diktatör' dediğimde hiç sesi çıkmıyor çünkü onu kabul ediyor.
Dünyanın en zengin başbakanlarından...
O yalancıya seslendim, 'çık' dedim televizyonların önüne 'söyle ki ben kul hakkı yemedim', diyemiyor. Siyasete yırtık ayakkabıyla girdi, şimdi dünyanın en zengin başbakanlarından birisi. Bütün sülalesi öyle. Bunun hesabını sormayacak mıyız?"