"Güçler ayrılığı ilkesi işlemiyor"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Merkel'in telefon açıp da 'ya onu kaldır oradan' dediğini düşünebiliyor musunuz, bütün Almanya ayağa kalkar, 'böyle bir rezalet olamaz' der" açıklamasını yaptı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclisi'nin özel oturumunda yaptığı konuşmada, eğitimin önemine ve siyaset kurumunda değişim zorunluluğuna işaret etti. 

Avcılıkla gelişim serüvenine başlayan ve tarım, sanayi ve son olarak 21. yüzyılda bilgi toplumuna geçen insanoğlunun, gelişme için en stratejik gücünün insan beyni olduğunu keşfettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bilgi toplumunun oluşturulmasının ancak eğitimle mümkün olabileceğini söyledi. 

Kılıçdaroğlu, dünyada bilgi toplumunu yakalayan ülkelerin hepsinin eğitimde çok önemli mesafe katettiğinin görüleceğini ama Türkiye'nin bunu henüz başaramadığını ileri sürerek, eğitim alanında gerekli önlemler alınmadığı takdirde Türkiye'nin bilgi toplumu trenini kaçıracağını savundu. 

Türkiye'nin son dönemde yaşadığı tartışmaların çok üzücü olduğunu ve gelinen noktanın siyaset kurumunun ve Türkiye'nin yeniden inşa edilmesi gerekliliğini ortaya koyduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 

"Türkiye'yi yeniden inşa etmek zorundayız. Son günlerdeki tartışmalara gerçekten hepimiz üzülüyoruz, en azından ben şahsen üzülüyorum. Keşke bizim tartışma alanlarımız daha farklı şeyler olsaydı. Oturup uygarca tartışabilseydik. 

Siyaseti yeni bir alana taşımak zorundayız. O yeni alan, daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlük alanıdır. Asla düşünceden korkmamalıyız. İnsanlar farklı düşünebilirler. Farklı düşünen toplumlar hızla büyür ve gelişir. Hepimiz aynı şeyi düşünürsek toplumu geliştiremeyiz. İleriye taşıyamayız. Yeni düşüncelere açık bir toplumu mutlaka yakalamalıyız. Bunun yolu, nitelikli, kaliteli eğitimdir."  

"Güçler ayrılığı Türkiye'de işlemiyor"

Kılıçdaroğlu, "güçler ayrılığı" olarak adlandırılan yapının Türkiye'de mevcut siyasi düzende işlemediğini vurguladı . Demokrasilerde, yasama, yargı ve yürütmenin birbirlerini denetlediği bir yapıyla vücut bulduğunu, ileri demokrasilerde buna "dördüncü güç" adı verilen medyanın ilave olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin "dördüncü gücü" henüz oluşturamadığı gibi ilk üç gücü de sağlıklı bir yapıda henüz oluşturamadığını ve bu yüzden dünyada "hibrit demokrasiye sahip ülkeler" arasında sayıldığını söyledi. 

Türkiye'nin daha iyi yerlere gelebilmesi için bir an önce demokrasi çıtasını yükseltmek zorunda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Biz birinci sınıf demokrasiyi inşa etmek zorundayız. Toplumu yeniden şekillendirmek, toplumu ileriye taşımak, ahlaki değerleri yükseltmek zorundayız. Eğer siyaset ahlaki değerler üzerinde inşa edilmezse orada siyaset, bizim anladığımız siyaset değilidir. Siyaset, ahlaki temellerde inşa edilmek zorundadır" diye konuştu.  

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de siyasi ahlak bulunmadığını, son günlerde yaşanan olayların tekinin herhangi bir Batı ülkesinde olması halinde o ülkede hükümetin çoktan gitmek zorunda kalacağını vurgulayarak, şunları söyledi: 

"Bir ülkede, mesela Almanya'da Merkel'i düşünün, bir televizyon kanalında bir şeyi beğenmiyor. Merkel'in telefon açıp da 'ya onu kaldır oradan' dediğini düşünebiliyor musunuz, bütün Almanya ayağa kalkar, 'böyle bir rezalet olamaz' der. Merkel, bir dakika o koltukta oturamaz. Peki bize ne oldu? Bir sorunumuz var ve bunu bağırmadan, çağırmadan oturup düşünmek zorundayız. Toplumu yeniden inşa edelim derken, bunu kastediyorum." 

"'Ben devletim' derseniz, dikta yönetimi var demektir"

Kılıçdaroğlu, yaşanan olaylarda devletle hükümetin birbirine karıştırılmasının da sorun yarattığını ifade ederek, şunları kaydetti:  

"Hükümetle devleti karıştırıyoruz. Hükümet ayrı, devlet ayrıdır. Devletin organları vardır. Merkez Bankası, Genelkurmay Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, BDDK, SPK gibi. Bunlar devletin kurumlarıdır. Bunlar görevlerini yapar, hükümet devleti yönetmek üzere 4 yıl süreyle vatandaşın seçip iktidar yaptığı siyasi organdır. Hükümet budur. Devleti yönetmek üzere gelir, devlet olmak için değil. Eğer siz kendinizi devletin yerine koyarsanız, 'ben devletim' derseniz, orada demokrasi değil, dikta yönetimi var demektir. Bu ayırımın çok iyi bilinmesi lazım. Eğer kendimi devletin yerine koyacaksam seçime ne gerek var ki?" 

"Siyaseti arındırmak, temizlemek gerekli"

Türkiye'nin tüm sorunlarını aşabilecek güce sahip, çok dinamik bir ülke olduğunu ancak her şeyden önce siyaset kurumunun kendine çeki düzen vermesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de siyasetin en sorunlu kurum olduğunu söyledi. 

Kılıçdaroğlu, güzel bir Türkiye'nin inşa edilmesindeki tek engelin siyaset kurumunun kendisi olduğunu belirterek, "Güzel bir Türkiye'yi inşa edecek temel araç siyaset kurumudur. Ülkeyi o yönetecek ama en büyük engel olarak yine karşımıza çıkıyor. Siyaseti arındırmak, temizlemek, daha güzel bir Türkiye inşa etmek için bu noktada yurttaşlara görev düşüyor. Yurttaşlarımızın oturup düşünmesi lazım ve hepimizin birbirimizle daha iyi konuşmamız lazım" dedi. 

"İnternet yasaklarına karşıyız"

Konuşmasının sonunda İZTO Meclisi üyelerinin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, TBMM'de kabul edilen yeni internet düzenlemesine ilişkin soru üzerine, demokrasilerde ne "torba yasa" gibi yasa yapma tekniğinin ne de yasakların yeri olmadığını belirterek, şöyle devam etti: 

"Yasaklarla bir yere varılmaz. Abdülhamit döneminde,12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde yasaklar vardı. Şimdi de yasaklar getiriliyor. Yasaklarla bir toplum ıslah edilmez. İnternet yasaklarına karşıyız. İnsanlar özgürce düşünebilmeli, yazabilmeli. Bir politikacının en çok eleştiriye ihtiyacı vardır çünkü bir politikacı eleştiriden ders çıkarmak ve hatalarını görmek zorundadır. Eleştiriye tahammül edemiyorsa zaten siyasette yerinin olmaması lazım. Sürekli övülen bir lider, diktatöre dönüşür, hatalarını göremez. O nedenle eleştiri çok önemlidir. Emin olun, medya üzerinde bu kadar büyük baskılar olmasaydı, bugün belki iktidar partisi bu kadar büyük hatalara düşmezdi. Hep alkış... Eleştiri yapanlar atıldı, gazetelerde işine son verildi, bugünkü tablo ortaya çıktı ve bu tablo Türkiye'nin kaldıracağı bir tablo değil." 

Kılıçdaroğlu, "Uzun süredir muhalefette olan bir parti olarak iktirada hazır mısınız" sorusuna da iktidara hazır olduklarını ve iktidar olduklarında öncelikle "siyasi ahlak yasası" çıkartarak siyaset kurumuna güveni sağlayacaklarını kaydetti. 

Partisinin İzmir'de ilçe belediye başkan adaylarının ne zaman belirleneceğine ilişkin soru üzerine de Kılıçdaroğlu, İzmir ve diğer seçim bölgelerindeki adaylarını 9 Şubat'ta toplanacak Parti Meclisi'nde belirleyerek, aday belirleme sürecini tamamlayacaklarını vurguladı. 

Bu konularda ilginizi çekebilir