"Gürcistan'da gösterilen hassasiyeti Gazze'de de gösterin"
Başbakan Erdoğan, orantısız güç nedeniyle Ortadoğu'da yaşananlara karşı dünyayı 'hassasiyet göstermeye' davet etti
RİYAD - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, orantısız güç kullanmak suretiyle Gazze'deki savunmasız çocuk ve kadınları vurmanın zulümden başka bir şey olmadığını belirterek, dünyaya Gürcistan'da gösterilen hassasiyeti Gazze'ye de gösterilmesi çağrısında bulundu.
Erdoğan, Orta Doğu turu çerçevesinde geldiği Riyad'daki temaslarının ardından görüşmelerini değerlendirerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İsrail'in 27 aralık günü Gazze'yi vurmasının "bir insanlık trajedisi" olduğunu söyleyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk gün 185 Filistinlinin öldürülmüş olması 100'ü aşkın insanın da yaralanması bizler için tüyler ürperticiydi. Tabii böyle bir trajedi karşısında sakin duramazdık. Üzerimize düşen görevi yerine getirmek için adımlarımızı attık."
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olduğunu da hatırlatarak bu açıdan bölge ülkeleriyle görüşmenin kendileri için önemli olduğunu kaydetti.
Turu çerçevesinde ilk ziyaretini Arap Birliği dönem başkanı olan Suriye'ye yaptığını hatırlatan Erdoğan, aynı gün Ürdün'e geçtiğini belirtti.
Görüşmelerin sonuçları 'olumlu'
Erdoğan her iki ülkeyle yaptığı görüşmelerin de olumlu netice verdiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar da bu sürecin bir insanlık dramı olduğunu kabul ediyorlardı. Çünkü orantısız güç kullanmak suretiyle, bombalar yağdırmak suretiyle oradaki savunmasız çocuk ve kadınları vurmak zulümden başka bir şey değildi. "
Erdoğan bu nedenle Türkiye'nin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirterek, Ürdün'de Filistin ulusal yönetimi başkanı Mahmud Abbas'la da bir araya gelip durum değerlendirmesi yaptıklarını anlattı.
Gürcistan örneği
Erdoğan daha sonra Mısır'a geçerek Cumnurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile durum değerlendirmesi yaptığını belirtirken, haziran 2008 ateşkes anlaşmasının ara bulucusunun Mısır olduğunu hatırlattı.
Eroğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"6 aylık ateşkes korundu ve buna Hamas uydu. Ama ambargonun kaldırılmasına İsrail uymadı. Gazze'de insanlar adeta bir açık hapishanede yaşıyorlar. Aslında Filistin'in geneli bir hapishane. İnsanlığın burada duyarlı olması gerekiyor. Ben, bugün tekrar tüm dünyaya sesleniyorum. Gürcistan'da gösterdiğiniz hassasiyeti niçin burada göstermiyorsunuz? Rusya, Gürcistan'da bir olaya başladı. BM, ABD, AB ülkeleri ve bunun dışında olanlar hemen seferber oldu. Gazze orantısız güç kullanılarak vurulurken, kimsenin kılı kıpırdamıyor."
Suudiler'le bilgi alışverişi sürecek
Başbakan Erdoğan bugün de bölgenin en tecrübelisi olduğunu söylediği Kral Abdullah ile görüşerek Orta Doğu turunu tamamladığını söyledi.
Kral Abdullah ile olan görüşmesinin çok verimli geçtiğini söyleyen Erdoğan, bu çalışmaları devam ettireceklerini ve bilgi alışverişini de sürdüreceklerini belirtti.
Erdoğan, Arap Birliği'nin geçen çarşamba günü toplanarak BM Güvenlik Konseyine bir deklerasyon ilettiğini, bugün de İslam Konferansı Teşkilatı'nın sonuç bildirisinin yayımlandığını hatırlatarak, BM Güvenlik Konseyi'nde bunların salı günü ele alınacağını bildirdi.
Türkiye, gelişmelerin takipçisi
Güvenlik Konseyi geçici üyesi olan Türkiye'nin gelişmelerin takipçisi olacağını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnsanı yardım konusunda İsrail'i kapıları açmaya davet ediyorum. Gıda, ilaç ve hastaların tahliyesi için kapıların açılması noktasında kendilerine çağrıda bulunuyorum. Ben, önce insan olarak konuşuyorum. Ondan sonra sorumluluk mevkiinde olan bir Başbakan olarak konuşuyorum. Duygusal değilim. Sadece sorumluyum. İsrail'i de buna davet ediyorum. Tüm insanlığı da buna davet ediyorum."
Bir gazetecinin bundan sonraki adımların ne olabileceğini sorması üzerine de Erdoğan, Türkiye'nin şu anda insani yardım konusunda çok ciddi bir gayret içinde olduğunu söyleyerek, bu yardımlara son olaylardan önce başlandığını ve bundan sonra da aynen devam ettirileceğini kaydetti.
Erdoğan, olayın diplomatik boyutunun da çok önemli olduğunu söyleyerek, bu noktada Hamas'la Mısır arasındaki görüşmelerin başlamasının önemli olduğunu vurguladı. Haziran 2008 anlaşmasına geri dönülebilmesinin ve tarafların da bu anlaşmaya samimiyetle uymasının önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan bu görüşmeleri Mısır'ın yürüteceğini, ancak üzerine düşen herhangi bir şey olması durumunda Türkiye'nin de her türlü desteği vermeye hazır olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, bir Suudi gazetecinin, Türkiye'nin bölgeye eskisine kıyasla neden daha fazla önem verdiğini sorması üzerine "Biz, geçmişte de çok ilgiliydik. Bizim tarihten gelen bir misyonumuz var. Tarihi iyi incelersen Orta Doğu ile ne kadar iç içe olduğumuzu anlarsın" yanıtını verdi.