"İflas erteleme ile ilgili Bakanın 'olurunu' bekliyoruz

Kredi Garanti Fonu Başkanı Yavuz, basında çıkan haberler üzerine gazetecilerin sorularını yanıtladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Kredi Garanti Fonu (KGF) ve Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz, dün saat 15.00 itibariyle anlaşmazlık hükümlerini çözmeye yönelik protokolü, Hazine Müsteşarlığına bıraktıklarını belirterek, "Sorunu oluşturan, iflas erteleme maddesiyle ilgili Bakanın oluru için pazartesi gününü bekliyoruz" dedi.

Yavuz, KGF ile ilgili basında çıkan haberler üzerine bir grup gazeteciyle düzenlediği sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, basında yer alan "KGF çalışmıyor, kapris yapıyorlar" gibi sözlerin şirketin hem yöneticilerini hem de çalışanlarını üzdüğünü söyledi.

Basında yer alan "Bakan fırça attı" cümlesinin çok ağır bir cümle olduğunu ifade eden Yavuz, şöyle devam etti:

"Bir kere Sayın Babacan böyle bir mizaca, karaktere sahip değil. Fırça atma mizacına sahip değil. Bakan 3 gün önce aradı, niye yürümüyor dedi. Bir tek maddede anlaşılamadığını söyledim. Bu maddeyle KGF'nin hiçbir ilgisi olmadığını söyledim. Sorunun, kredi verenle kredi alan ve Hazine arasında olduğunu ifade ettim. Bankalar Birliği ile görüştü Bakan Bey ve bana Bankalar Birliği şu an size gönderdi dedi."

İflas erteleme kararı

Yavuz, KGF bünyesinde Hazine Fonunun kullandırılarak kredi verilmesinde sorun yaşandığını anlatırken, sorun çıkaran maddenin şirketlerin iflas erteleme kararıyla ilgili olduğunu söyledi.

İflas erteleme kararı alan şirketi bankanın tespit etmesi durumunda, bankanın KGF'den talepte bulunduğunu ve aynı gün bankanın parasının ödendiğini ancak, KGF bünyesinde Hazine Fonu'ndan kullandırılan kredilerde, Hazinenin "bu durumda mahkeme kararıyla alacağın dondurulduğunu ve dondurulmuş alacakta şirketin üzerine gidilemediği gibi, kefilin de üzerine gidilmesin" dediğini anlattı. Yavuz, mevcut yasal düzenlemenin buna imkan vermediğini ve yasanın "borç dondurulduysa, şirket için de borç dondurulmuştur, kefili için dondurulmamıştır" hükmünü içerdiğini kaydetti ve şöyle devam etti.

"Bankalarda iflas erteleme kararı alınırsa, biz günü geldiğinde KGF'ye gideriz deriz ki parayı verin. Biz de Hazine'ye bu banka, bu şirketteki alacak için müracaat etti siz de yatırın deriz.

"Mahkeme 6 ay sonra karar verecek"

Hazine de diyor ki hayır mahkeme 6 ay sonra karar verecek. İflas ertelemelerde 6 ayda kesinleşmesi veya uzatılmasını içerir. Biz o zaman 6 ay sonra verelim, bankalarda hayır 6 ay beklemeyiz diyor. Bankalar Hazinenin kefalet limiti olduğu için böyle diyorlar. 6 aylık faizi kim ödeyecek diyor. Ancak, bu sıkıntı aşılacaktır ama Türkiye'de birtakım prosedürler var, çünkü bu kamu kaynağı, Hazine kaynağı."

"Sorun ne zaman giderilecek" şeklindeki soru üzerine de Yavuz, dün saat 15.00 itibariyle anlaşmazlık hükümlerini çözmeye yönelik protokolü Hazineye ulaştırdıklarını ve iflas erteleme maddesiyle ilgili Bakan Babacan'ın oluru için Pazartesi gününün beklendiğini bildirdi.

Yavuz, sorunun tamamen Hazine ile bankalar arasında iflas ertelemeyle ilgili bir sorun olduğuna dikkat çekerken, Hazine fonu üzerinde KGF'nin hiçbir tasarrufu olmadığının da altını çizdi ve "Onlar ne istiyorlarsa biz ona uymak zorundayız. Hazine'nin onaylamadığı hiçbir şeye bizde onay vermiyoruz" dedi.

"Hesabımıza para girmedi"

Şu ana kadar Hazineden hesaplarına 25 kuruşluk dahi bir para yatmadığının altını çizen Yavuz, "Sanki para aldık, üzerine oturuyoruz gibi bir ifade var, öyle bir şey yok. Hesap zaten anlaşma sağlandıktan, protokol imzalandıktan sonra açılacak" dedi.

Yavuz, Hazine Fonu ile ilgili olarak ortada bir nakit para bulunmadığını, Bakanlar Kurulu kararı ve protokolde, 6 ay ödemesiz, 4 seneye kadar ötelenecek veya borç yeniden yapılandırılacak dendiğini, geri ödeme yapılamazsa o zaman talep edileceğini söyledi. Yavuz, "Şu an herhangi bir para yok. Herhangi bir nakit ortaya konmayacak, bu kefalettir, takibe düşmüş alacak kadar belli bir para verilecektir" diye konuştu. Faik Yavuz, KGF'nin kendi öz kaynaklarından kullandırdığı kredilerde komisyonun yüzde 2, takibe düşme oranının da yüzde 6-7 olduğunu belirtti.

KGF'nin tüm personelinin şubeler dahil 77 kişi, genel müdürlükte ise 30 kişi olduğunu belirten Yavuz, "Bu tür sözler bizim çalışma aşkımızı şevkimizi kırar" dedi.

Yavuz, fonun kendi öz kaynaklarından karşılanan kredilerde haftada 100 dosya incelediklerini ve ortalama yüzde 70'ini onayladıklarını anlattı.

Kredilerin miktarının firma başına 1 milyon lirayı, bir risk grubuna ait firmalar için ise 1,5 milyon lirayı geçemeyeceğine dikkati çeken Yavuz, bankalar ile KGF'nin kredi kullandırımında risk paylaşımına göre çalışacağı, KGF'nin kefalet oranının yüzde 65'i geçemeyeceğini anımsattı.

Kullandırılacak krediler riski toplamının 10 milyar lirayı aşamayacağını vurgulayan Yavuz, uygulamaya geçilebilmesi için de KGF ile bankalar arasında Hazinenin onayından sonra tek tip bir sözleşme imzalanacağını söyledi.

KGF'nin mevcut performansı

TOBB olarak yönetimi devraldıkları 2007'nin başında KGF'nin verdiği kefaletler toplamının geçmiş 13 yılda ulaştığı rakamın 185 milyon lira olduğunu belirten Yavuz, bugün (Ekim 2009 sonu) ise 1 milyar liranın üzerinde kefalet hacmine ulaşıldığını kaydetti. Yavuz, bu rakamın 10 bin 102 küçük ve orta boy işletmenin (KOBİ) kredi başvurusunun incelendiğini ve 6 bin 185 KOBİ'nin kredisine kefil olunduğunu gösterdiğini kaydetti.

Yavuz, yalnızca 2009 yılı içinde 10 aylık sürede 3 bin 445 KOBİ'nin kredi başvurusunun incelendiğini ve bunun 2 bin 213 tanesine 480 milyon liralık kefalet verildiğini ve halen kefalet riskinin 336 milyon lira olduğunu kaydederek, "Görülüyor ki KGF'nin faaliyete geçtiği 1994 yılından bugüne kadar gerçekleştirdiği işlem hacminin yüzde 81,5'u yönetimi devraldığımız son 3 yılda gerçekleştirilmiştir" diye konuştu.

Faik Yavuz, "2009 yılı içinde KGF çalışmıyor" diyenlere cevap olarak da, verilen bazı kredileri anlattı.

Bu çerçevede, Tariş Üzüm Birliğine bağlı 14 kooperatife 20 milyon lira, Tariş İncir Birliğine bağlı 11 kooperatife 10 milyon lira, Tariş Pamuk Birliğine bağlı 10 kooperatife de 10 milyon lira olmak üzere 40 milyon lira kredi hacmi yaratıldığını vurgulayan Yavuz, bu şekilde sadece Tariş Pamuk Birliğine bağlı 2.500 çiftçinin mağdur olmamasının KGF'nin kefaleti ile sağlandığı söyledi.