"Kahraman polisler"i AİHM'e şikayet edecekler

Taksim Dayanışması, Gezi olaylarında "aşırı güce başvuran" polisler hakkında "yeterli soruşturma yapılmadığı" savıyla 10 Ekim'de AİHM'ye başvuracak. Öte yandan Başbakan Erdoğan, gezi olayları sırasında polisler için "Tarih yazdılar" demişti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BERLİN – Gezi Parkı olayları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gündemine geliyor. Çok sayıda sivil toplum kuruluşundan oluşan Taksim Dayanışması olaylarda polisin kullandığı "aşırı güç" nedeniyle "yeterli soruşturma yapılmadığı" gerekçesiyle bu hafta içinde AİHM'ye başvuru yapacak. 

Deutsche Welle'ye göre, dava başvurusunun Gezi Parkı eylemlerinde öldürülen Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz ve Abdullah Cömert'in yakınları adına avukat Kazım Bayraktar tarafından 10 Ekim Perşembe günü Strasbourg'da AİHM'ye elden iletileceği bildirildi. 

Strazburg'da tartışma konusu oldu
Başvurunun henüz yapılmamasına rağmen daha şimdiden Strasbourg kulislerinde tartışma konusu olduğu belirtilen haberde "Zira AİHM'de dava açmak için öncelikli olarak bir ülkedeki iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekiyor" denildi. 
DW, haberinde avukat Kazım Bayraktar'ın "polis şiddetinin yol açtığı yaşam, toplantı ve gösteri hakkı ihlalleri ile kötü muameleye karşın iç hukuk yollarının etkisizleştiğini, işlemez hale geldiğini, suç işleyen polis memurları ve amirlerinin hukuka ve yargıya karşı kollandığını, fiili dokunulmazlık sağlandığını" savunduğuna dikkat çekti. 

Normal şartlarda kabul edilmesi zor
AİHM kulislerinde de başvurunun normal şartlarda iç hukuk yolları tüketilmeden kabul edilmesinin "zor olduğu" söylendiği kaydedilen haberde buna karşılık, "Başvurucuyu mevcut hukuk yollarını tüketme yükümlülüğünden muaf tutmayı gerektiren özel koşullar bulunabileceği" belirtildiğine de işaret ediliyor. DW'ye göre, Mahkeme kaynakları, "Sözleşme'ye aykırı eylemlerin tekrarından ve bu eylemlere kamu makamlarının resmen hoşgörü göstermelerinden oluşan bir idari pratiğin bulunduğu gösterilmiş ise ve bu pratik yargılamayı yararsız ve etkisiz kılacak nitelikte ise, iç hukuk yollarını tüketme kuralı uygulanmaz" şeklinde konuşuyor. 

Aynı kaynaklar, "Başvurucudan belirli bir hukuk yolunu tüketmesinin istenmesinin pratikte makul olmadığı ve başvurucunun Sözleşme'nin kişisel başvurularla ilgili 34. maddesindeki bireysel başvuru hakkını kullanmasının önünde orantısız bir engel oluşturduğu hallerde, AİHM'nin başvurucunun bu şartı yerine getirmekten muaf tutulması gerektiği sonucuna varabileceğini" de söylüyor. 

Heyet siyasetçilerle görüşecek

Bu arada, geçen hafta AKPM'deki siyasi gruplar ve Avrupa İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks ile görüşen Türk Tabipler Birliği, Taksim Dayanışması ve İnsan Hakları Derneği temsilcileri bu hafta yine Strasbourg'da AİHM dışında Avrupa Parlamentosu'nda da (AP) temaslarda bulunacak. 
Heyetin görüşeceği isimler arasında AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Fransız parlamenter Helene Flautre ile AP Sosyalist ve Demokratlar Grubu (S&D) Başkanı Avusturyalı parlamenter Hannes Swoboda da yer alıyor.

Erdoğan: Polis kahramanlık destanı yazdı

Öte yandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Gezi" olayları sırasında polisin orantısız güç kullandığı tartışmalarına  böyle cevap vermişti:

Gösterilerin hiçbir aşamasında, polis demokrasinin dışına çıkacak, hukuku çiğneyecek bir tavrın içinde olmadı. Polis, amirden aldığı emirle, yetki çerçevesinde görevini başarı ile yerine getirdi. Polis, demokrasi ve hukuk testinden başarı ile geçti. Polisimiz, bir başka ülkede yaşansa, asla tahammül edilmeyecek saldırılara tahriklere, hukuk dışına kesinlikle çıkmadan gösterilere karşı koymuş, adeta kahramanlık destanı yazmıştır.