"Köpek balığına brokoli getiren teyzeler var"

 

İSTANBUL - Vatozlardan piranalara, yağmur ormanlarındaki zehirli kurbağalardan anakondalara kadar 1500 farklı türde 15 bin canlıyı görmenin mümkün olduğu İstanbul Akvaryum'da zaman zaman komik olaylar yaşanıyor. Öyle ki balıklara biber, brokoli veren de var, yağmur ormanlarından bir dalı alıp, 'kendi evimde saksıda yetiştireceğim' diyen de. Köpek balığını 'gel gel' diye çağıran ziyaretçileri bile görmek mümkün.

 

Florya'da 22 bin metrekare büyüklüğündeki "Dünyanın en büyük tematik akvaryumu"na gelenler Karadeniz ile başlayan ve Pasifik'e kadar uzanan bir yolculuğa çıkıyor. Akvaryumda Karadeniz, İstanbul ve Çanakkale, Marmara, Ege, Süveyş Kanalı, Kızıldeniz, Antartika, Akdeniz, Cebelitarık, Doğu Atlantik, Orta Atlantik, Batı Atlantik, Panama Kanalı, Pasifik, Nautilus ve Amazon yağmur ormanı gibi 16 alan bulunuyor. 1500 canlının barındığı akvaryumda, ziyaretçiler, irili ufaklı 64 adet tankta birbirinden ilginç deniz canlılarını yakından görüyor.

 

"Yağmur ormanında dünyanın en büyük kemirgeni yaşıyor"

 

Akvaryumun son bölümünde bin metrekare büyüklüğündeki yağmur ormanları bulunuyor. Dev canlı bitkilerden yapay şelalelere, iguanalardan piranalara kadar çeşitli canlı türlerinin bulunduğu alanda sis ve bazı tanklar üzerinde yağmur efekti oluşturuluyor. Bu alanın "en ilgi çeken canlısı Capybara."  İstanbul Akvaryum Genel Müdürü Sami Milli, Capybara'nın dünyanın en büyük kemirgen ailesine mensup olduğunu, hem suda hem karada yaşayabilen bu türün Türkiye'ye ilk defa geldiğini söyledi.

 

 

Açıldığından bugüne 1 buçuk milyon kişinin ziyaret ettiği akvaryumda dalışların da başladığını hatırlatan Milli, ziyaretçilerin 20'nin üzerinde farklı türde köpek balığıyla birlikte uzman ekipler eşliğinde yüzebileceğini kaydetti.

Milli, akvaryumda zaman zaman komik olaylarda yaşadıklarını dile getirerek, "Balıklara biber, brokoli getiren getiren, yağmur ormanlarından bir dalı alıp kendi evimde saksıda yetiştireceğim diyen teyzeler oldu. Köpek balığına bakıp, "gel gel' diye çağıran ziyaretçilerimize de tanık olduk" dedi.

 

 

Hastalanan balıklara ise ilk müdahale akvaryumun arka tarafında bulunan balık hastanesinde yapılıyor. Hastane 24 saat balıkların hizmetinde. İstanbul Akvaryum Genel Koordinatörü Dilek Çapanoğlu, "Bakıcılar, balıkta bir pullanma ya da gözünde her hangi bir matlaşma gördüğünde hemen onu karantinaya almak zorunda. Hastanemizde gerekli tedavisi yapılıyor. Karantina havuzlarımız tamamen simsiyah. Burada amaç balığın renk algısını yok ederek, sakinleşmesini sağlamak. Balık ölüm oranımız yeni açılan akvaryumlara göre oldukça düşük bu anlamda çok şanslıyız" diye konuştu.